-ACEMİ MÜSLÜMAN-

25. Bölüm

Merhaba ❤️

Nasılsınız?

İyi okumalar.

Birini Allah için sevmek...

Ebu Said el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''Allah için birbirlerini sevenlerin cennetteki evleri doğuda ve batıda görülen yıldız gibi parıldar.

Cennettekiler: ''Bunlar kim?'' diye sorunca: ''Bunlar Allah için birbirlerini sevenlerdir'' denilir.''

Bir kaç gün önce okuduğum bir hadisti bu hadis. Öyle ki içime işlemiş Ali'nin sözü üzerine direkt aklıma gelmişti.

Kalbim yerinde miydi bilmiyordum ama aklım uçup gitmişti bile.

Seni Allah için seviyorum demişti.

Belki de bir insan için sevginin son demleri olmalıydı, seni Allah için seviyorum demek.

Konuşmak istedim ama yapamadım.

Ondan özür dilemek istedim ama tutulmuş dilim buna izin vermedi.

Harket etmek istedim ama itirafının güzelliği bütün dermanımı çekip almıştı.

Hissediyordum. Benden bir cevap bekliyor ve ben cevap vermedikçe solukları hızlanıyordu.

Boğazımı temizledim. Elimi koyacak yer aradım ama bulamayınca kucağıma indirdim.

"Özür dilerim."

Dakikalar sonra kurduğum cümle onun tarafından sessizlik ile karşılanmıştı.

"Gerçekten çok özür dilerim. Ama o kızın o salonda ne işi var Ali?. Yemin ederim sana güvenmiyor değilim ama o kız çok tehlikeli. Haddini aşmaya çok seviyor. Ben daha sana bakmasına katlanamıyorken onun senin spor salonuna üye olması ne demek?! Belki de abarttığımı düşünüyor olabilirsin ama bana da hak ver." Derin nefes aldım."Tamam belki biraz abartıyor olabilirim ama bak birazcık. Gerisinde haklıyım. Senden de çok özür dilerim."

"Pınar onun abisi ile arkadaş olduğumuzu biliyorsun. Abisi de kardeşinin benim salonumda üye olmasını isteyince reddetmek pek de mümkün değildi. Ancak zaten üyeliği bu ayın sonunda iptal olacak." Dediğinde kaşlarım çatıldı.

Soru soracağımı anlamış gibi buna fırsat vermeden konuştu.

"Salon böyle değildi. Yani kadın-erkek karışık olacak şekilde değildi. Biz sadece erkeklere hizmet veriyorduk. Ancak seninde bildiğin üzere bu salonu uzun bir süre önce devretmiştik. Eski yöneten kişi ise bizim düzenimize uymayıp kadın-erkek karışık olacak şekilde değiştirmişti. Bir şey deme hakkımız yoktu. Sonuçta ona devretmiştik. Kalkıp da bunu yapamazsın,o öyle olmaz,izin vermiyorum gibi şeyler söylemek saçma kalırdı. Şimdi ise eski düzeni getirmek için çalışıyorum. Bir çok müşterinin üyeliği bitmişti zaten. Bitmeyenlerin ise bu ay sonu paralarını iade edip bitireceğiz. Daha sonra da eski düzenimize geri döneceğiz."

Söylediklerini tane tane dinledim. Bu durum benim açımdan da iyi olacaktı.
İster istemez gülümsedim.

"İyi." Dedim sadece.

İçimden çığlık atıyor bile olsam dışımdan sadece iyi deyip geçiştirmeyi seçmiştim.

Kısa bir sessizlik yaşandı.

"Özür dilerim." Diyen taraf bu sefer o oldu.

Gülümsemem büyüdü.

"Seni kırdığımı, üzdüğümü biliyorum. Bunun için özür dilerim. Seni ağlattığım için de özür dilerim. Abartan sadece sen değilsin. Bende abarttım. Mazeret sunup, beni anla demiyeceğim. Bir hata yaptım ve seni üzdüm. Hiç bir mazeret seni ağlatmam için geçerli değildi. Bu da benim salaklığım işte." Dediğinde sesindeki pişmanlığı hissetmiştim.