5.RÜZGAR

1.1K 29 4
                                    

Yeni bölümleri çok zor atabiliyorum ama sömestr tatilinde daha sık atacağım. İyi okumalar.






1 ay sonra

Alaz ile birlikte hastaneye gitmeye karar verdik. Elvan'ı anneme bıraktıktan sonra hastaneye bebek kontrolüne gidiyoruz.

Bir ay önce doğum günümde hamile olduğumu söylediğim için herkes benden daha çok heyecanlandı bu bebek olayına. Şimdi ise arabadan indik ve hastaneye doğru yürüyoruz. "Alaz, ben isim düşündüm," bebeğimizin ismini çok fazla düşündüm ama en sonunda buldum.

"Söyle bakalım," diyince heyecanla onun önüne geçip ters yürümeye başladım. "Eğer kız ise Selin, erkek ise Deniz. Nasıl güzel mi?" dedim. Geriye doğru yürüdüğüm için arkamda ne olduğunu görmüyorum. Kendi ayağıma takılıp tam düşeceğim esnada Alaz bilimden yakaladı, "İsimler güzel ama Deniz yerine başka bir isimde düşünebiliriz" dedi.

Ben neye uğradığımı anlamamışken o yüzünü benim yüzüme yaklaştırdı. Nefes alışverişlerim hızlanmaya başladığında onun gözünde beni arzuladığını görebiliyordum. Hastanede olduğumuzu unutmuş gibiydi. "Alaz hastanedeyiz..." demiştim ki dudaklarıma kapandı. Ona karşılık vermemek imkansız olduğu için bende karşılık verdim.

Dudakları benim dudaklarımdan istemese de ayrıldı. "Seni öpmek için yer ve zaman ile ilgilenmiyorum," dedi. Doktorun kapısına geldiğimiz de  ekranda ismimi görünce girdik. Yine aynı doktordu. O günü hatırladıkça kahkaha atmamak için yanaklarımın içini ısırdım. Doktorun, "Hoşgeldiniz Sedef hanım, buyrun lütfen" demesi ile kendime çeki düzen verdim. "Hoşbulduk biz hiç oturmadan ultrasona geçsek?" dedim.

Sabırsız bir karaktere sahibim ben ne yapabilirim ki? Doktor tebessüm ederek, "Tabii ki, siz uzanın ben geliyorum," diyerek ayağa kalktı ve odadan çıktı. Ben neden çıktığını sorgulamaya başladım. Alaz'a baktım başıyla sedyeyi işaret etti. Sedyeye uzandım, karnım ve kasık bölgemi açtım. Alaz göbeğime elini uzatıp dokundu. Parmak uçları karnımın her bir köşesinde dolaştı. Derin bir nefes aldı ve karnıma küçük bir öpücük kondurdu.

İçeriye giren doktor ile doğruldu. "Jel bitmişti jel almaya gittim umarım çok bekletmemişimdir." dedi. Elindeki jel şişesini karnıma yaklaştırdı ve sıktı. Soğuk jel ile irkildim. Alaz'ın elini tuttum ve ekrana baktım kumandayı karnım da gezdirdi ve bir yer yerde durdu. "Bakın burada," dediğinde parmağının işaret ettiği yere baktım. Badem büyüklüğünde ki bir gölgeyi gösteriyordu.

İçten bir şekilde güldüm ve Alaz'a baktım oda benim gibi bakıyordu. "Kalp seslerini duyabilir miyiz?" diye sordum. Doktor, "Tabii ki de" diyerek bir düğmeye bastı. Önce kalp atış sesleri geldi kulağıma sonra ise gözlerim doldu. Alaz iç çekince ona baktım. "Bir vücut da iki kalp..." diye iç geçirdi "Bunu ikinci kez yaşamak çok güzel." Diyerek yanağımı okşadı. "Mide bulantılarınız başladı mı?" Doktorun sorusu ile ona döndüm "Evet başladı," dedim. Bulantılarım azda olsa başlamıştı. Yemek yemeği çok seviyorum ama hamilelikte ağır yemekler midemi çok bulandırıyordu.

Hastaneden çıktık ve Aslı'nın doğumuna yetişmek için arabaya bindik. Evet, Aslı bu gün doğuruyor. Cinsiyet partisini geçen hafta yaptılar ve bir erkek çocukları olduğunu öğrendik. Aslı kızı olsaydı adını Kumsal koyacaktı ama oğlu olduğu için adını Rüzgar koydular. Çok geçmeden hastaneye gittiğimizde Aslı'yı bir odaya aldıklarını ve yarım saat sonra ameliyata gireceğini öğrendik.

Odanın kapısını çaldık ve içeri girdik. İshak, babaanne ve Aslının kardeşi de buradaydı. Aslı, "Sedef" dedi beni görünce. Ona doğru yürüdüm ve yatağın kenarına oturup ona kollarımı sardım. Oda bana kollarını satınca "Aslı, normal doğum mu yapacaksın?" diye sordum. "Evet, normal doğum daha sağlıklıymış" diyince başımı salladım. Bende Elvan'ın doğumunda normal doğum yapmıştım.

Babaanneye kollarımı açtım ve baktım "Firavun'un Kızı görmeyeli nasılsın?" Diyerek kollarımı sardım. "İyiyim obur gelin sen nasılsın?" diyince kaşlarımı çattım.  Ne ara "Obur Gelin" lakabını buldu acaba

Ona bakıp "Ben obur değilim Firavun'un Kızı, iyiydim tabii bana obur diyene kadar" diyerek omuz silktim. İshak'a bakıp yanına gittim. "Naber turşu surat?" Dedim alayla. "Bana bir daha turşu surat deme çünkü Aslı hayatıma girdiğinden beri gülüyorum," diyince kahkaha atıp ona sarıldım. Bana sarılınca tebessüm ederek ondan ayrıldım. Alaz'ın yanına gidip ikili koltuğa oturdum. Kafamı Alaz'ın omzuna yaslayıp çikolata kokusunu içime çektim.

Alaz saçlarımdan öptüğü sırada kapı çaldı ve içeriye bir doktor ikide stejer olduğunu düşündüğüm kişiler girdi. "Merhabalar, Aslı hanım nasıl hissediyorsunuz şu anda bir ağrınız var mı?" bunu söyleyen doktor olduğunu düşündüğüm kişiydi. Aslı, "Hayır ağrım yok iyi hissediyorum," dedi. Doktor, " Güzel, sizi şimdi ameliyata almamız gerekiyor, ameliyata sadece bir kişi alabiliyoruz," dedi Aslı İshak'a baktı ve "Kocamın gelmesini istiyorum" dedi.

Doktor cevap olarak başını salladı. Yanında ki iki stejer aslının yattığı sedyeyi dışarı sürerken "Seni bekliyor olacağız Aslı," dedim ve İshak'la birlikte doktor da dışarı çıktı.

1 saat sonra

Aslı bir saattir içeriden çıkamadı. Ben beklerken sıkıntıdan patlayacağımı sandım bir ara. Aslı'yı sedyede yatarak çıktığını görünce ayağa kalktım. İshak çok mutkuydu, Aslı da öyle. "Aslı!" diyerek yanlarına gittim. "Dayı, burnu aynı İshak'ın ki gibi" dedi içli bir sesle "Fındık gibi" dedi. İshak ise "Gözleri de Aslı gibi boncuğa benziyor," diyince kıkırdadım. Bu ikisi çok iyi ikili ya.

"Bu gün taburcu olursunuz," diyerek Aslı'yı odasına bırakmak için önden sürmeye başladı sedyeyi. Bebek çok sağlıklı doğmuş olmalı ki bu gün taburcu olunacak. Bizi bile 2 gün beklettiler erken doğdu diye bebek.

Aradan bir iki saat geçti ve içeriye kucağında bebek olan bir hemşire girdi. "Küçük oğlunuz geldi," diyerek Aslı'nın kucağına bıraktı bebeği. Hemşire yaklaşık kırk yaşlarında kumral saçlı biriydi. " Bebeği emzirmeniz gerekiyor."

YARALASAR 5 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin