BÖLÜM 21

39 6 25
                                    

Eva kucağımda diego yanımda gidiyorduk. Diego sık sık soru soruyordu. Bense Eva'yı gösterip onu susturuyordum. Sonunda dükkana gelmiştik. Kapıyı açmıştık. İçeri girdiğimizde bütün akademi 2. kattan bize bakıyordu.

Vanya: Eva... Bu mu?

Five: Evet. Şimdi ben odama gidiyorum ki şu kızın yaralarını sarayım.

Odaya ışınlandım ve Eva'yı yatağa yatırdım. Dolaptan tentürdiyot almaya gittim.

İç ses: acaba bizimkini kim saracak.
Five: Yaralarımı saracak kişi ne benim ne de ailem. Yaralarımı yapan saracak değil mi Eva Hargreeves.
İç ses: Pitts.
Five: yeni soyadı umrumda değil. O bana göre hâlâ bir Hargreeves. Hargreeves'lerin en güzeli..

Düşüncelerime dalmışken arkadan gelen sesle elimde olanlarla oraya dönmüştüm. Gelen Wendy ve yanında ki vanya'ydı.

Wendy: İnanamıyorum Eva!

Vanya: vücudunda herhangi bir yara var mı?

Five: Ah bu tacize giriyor. Yani bir kızın bakması lazım. Ya da sevgilisi.

Wendy: Sen five olmalısın. Değil mi?

Five: Evet ama adımı nereden biliyorsun?

Wendy: Eva'nın yaralarını sardıktan sonra bizim eve gelir misin?

İç ses: güvenmiyorum. Karı çok güvenilmez biri gibi görünüyor.
Five: evde gerekli olan birşey olmalı. Hem Eva uyandığın da gidelim.

Five: Sevdiğim kız uyandığında hep beraber gidelim. Bu sizin için sorun olur mu?

Wendy denen kızın yüzü düşmüştü.

İç ses: çokta sikimdeydi. Tipine sıç-

(yazar: YAVAŞ YAVAŞ KÜÇÜK OKURLAR VAR.)

İç ses: bunu aile ortamınızda demeyin. Bu bir öneridir.

(bu kamu spotu gibi oldu ama geçekten demeyin.)

Ben odadan çıkmıştım. Vanya içeride kalmış ve Eva'nın benim görmemem gereken yerlerinde olan yaralarını sarmaya başlamıştı. Benim arkamdan çıkan Wendy hem benim hemde ailemin dikkatini çekmişti.

Wendy: Ah hadi ama five. Davetimi anladınn kabul et.

Five: Por favor, que alguien me salve de esta perra.

Çeviri: Lütfen biri beni bu orospudan kurtarsın..

Eva: Lo guardaré.

Çeviri: ben kurtarırım.

Klaus: Eva güzelim!

Klaus Eva'ya koşmuş ve sarılmıştı. Eva ufak bir acı inleme çıkarsa da klaus'a sarılmıştı. Eva'nın arkasına ışınlandım ve onu klaus'un kollarından kurtardım.

Eva: teşekkür ederim..

Five: Rica ederim.

Eva kendini boş olan tekli koltuğa bırakmıştı.

Eva: Sorusu olan var mı?

Luther: Benim var.

Eva Luther'a bakmıştı.

Eva: Sor.

Luther: Nasıl bu kadar zengin oldun?

Eva: Ciddi misin? Neyse. İlk leydinin ve başkanın boşanma avukatı oldum. Onları büyük bir davadan haklı çıkardım ve bana tırlarla para verdiler.

Five: Benimde var. Neden evine gidip kızınla tanışmıyoruz ve de sevgilin var mı?

Eva: İlk sorunun cevabı o benim kızım değil. Wendy'nin kızı. İkinci sorunun cevabı fred'den sonra sevgilim hatta aşık olduğum biri yok.

Allison: Benim çalıştığım binanın sahibi sendin değil mi?

Eva: Evet ve o şerefsiz adama satma planlarım yok.

Vanya: Neden sırtında birden fazla yara izi var?

Wendy: Yara izimi?

Eva: Bu soruyu özel cevaplamak isterim. Şimdi eve gidelim mi? Çünkü aranızdan biri evimi çok fazla merak ediyor.

Five: *sadece Eva'nın duyacağı şekilde* biride eve davet aldı ama.

Eva oha der gibi bana bakmıştı. Sırıtıp elimde olan kahveye odaklanmıştım.

Eva: Eve gelecek olanlar kimler?

Wendy: five kesin geliyor değil mi Five?

Eva: Wendy daha çok erkek kardeşime yavşama. Şimdi gelenler?

Five: Hepimiz geliyoruz. Gelmeyen yok.

Eva: Tamam ben eve geçiyorum. Sizde yürüyerek gelin.

Five: Ben dışında.

Wendy: Hey five beni de alır mısın yanına? Eva iki kişiyi götürmesin.

Eva: La hija odia a su madre, puedes matarla.

Çeviri: kızı annesinden nefret ediyor öldürebilirsin.

İç ses: izin verildi. Nerde ne zaman?
Five: evde resim odasında. Eğer o odanın adı resim odasıysa.

Eva: Evet o odanın adı resim odası. Ve de oraya gelmen lazım. Wendy resim odasına gelir misin? Bizimle yani Five ve ben.

Wendy: Tabi ki!

Eva: Tamam evde görüşürüz.

.
.
.
568 kelime

Yaralarımın Sahibi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin