BÖLÜM 10

113 10 56
                                    

~>Şemsiye Akademisi ~vanya'nın gözünden

Keman dersinden çıkmıştım. Evime gidiyordum. Yolda giderken dükkan içinde olan açık televizyon dikkatimi çekmişti.

Vanya'nın iç sesi: Uçuk milyarder Sör Regginald Hargreeves evinde hayatını kaybetti..

Vanya: Baba...

Yağan yağmurla beraber eve gitmiştim. Üzerimi değiştirmiş ve akademiye büyüdüğüm eve gitmiştim.

İç ses: Eva'nın anılarına bir daha bakacağız desene?
Vanya: Evde bıraktığı çok anı var değil mi? Hepsini koklayacağım...
İç ses: Özledin değil mi? Özledin, özledin.

Vanya: Evet özledim.

Pogo: Kimi Efendi Vanya?

Vanya: Eva'yı.

Grace: Tatlım odası hâlâ düzgün duruyor istersen bakabilirsin.

Vanya: Teşekkür ederim anne...

Önümde olan hiç kimseye bakmadan 2. katta olan Eva'nın odasına gidiyordum.

Ben: Hey küçük fare beni de bekle.

İç ses: Bu seside özledim.
Vanya: çünkü duyabildiğimiz tek ses haline geldi.

Vanya: Naber Beny?

Ben: İyiyim vanya ve de Eva'nın odasına gidiyorsun anlaşılan?

Vanya: Özledim onu ama kendisini göremiyorum bende kokusu ile yetinmeye çalışıyorum.

Ben: Beraber gidelim mi?

Diego: Beni de alın!

Vanya: Tamam hadi gelin!

İki ağabeyimle Eva'nın odasına gidiyorduk. Yolda gözüme bir portre takılmıştı. Eva'ya çok benziyordu. Ve annemin şarj alanındaydı.

Vanya: Anne burada Eva'nın portresi yoktu yani öyle hatırlıyorum?

Grace: Tatlım bu eve hediye geldi o portre. Eskiden Eva'nın bir hayranı çizmişti ama biz eve almamıştık. Depoda duruyordu. Hatta aşağıda Eva'nın farklı resimleri de var.

Diego: Ah, Allison ne yapıyorsun?

Allison: O LANET PORTLERİN HEPSİNİ KIRMAYA GİDİYORUM!

Pogo: Üzgünüm efendi Allison ama buna izin veremem. Babanızın emridir.

Allison: Hadi ama Pogo! Çok küçükken evlatlıktan reddedende babamdı!

Pogo: Siz evden gidince birkaç düşüncesi değişmiş olabilir efendi Allison. Ayrıca yakın zamanda o portler ile ev donatılacak. Leydi Eva'nın anılarının yaşaması istendi.

Vanya: Pogo çok iyi bir ressam tanıdığım var. Eğer isterseniz Five ile Eva'nın yan yana durduğu bir portre yaptırabilirim. Eminim ki kısa sürede harikalar yaratacaktır.

Grace: Çok güzel olur bitanem.

Vanya: Eva'nın odasına gidelim sonra da arayıp siparişi vereyim. Tamam mıdır?

Ben: Sen çok iyi bir kardeşsin Vanya Hargreeves.

Vanya: Eva'yı örnek alıyorum. Ve de klaus nerede?

Klaus: Arkandayım güzelim.

Vanya: HADİ EVA'NIN ODASINA!

Koşmaya başlamıştım. Eva'nın odası kolidorun sonundaydı ve benim yan odamdı. Diğer yanında ise five kalırdı. Odanın kapısına vardım ve kapıyı açtım. Oda toplu bir haldeydi ve bütün olarak Eva gibi kokuyordu. Odanın başında Eva'nın oturmuş denklem çözerken ki halleri vardı. Yanında ise bizim çizimlerimiz.

Diego: Eva ne zamandan beri çizimle ilgileniyor?

Ben: Aslında en sevdiği şey resim çizmekti.

İç ses: O nereye gidiyor?
Vanya: diğer çizimlerinin olduğu yere. Gizli dolaba..?

Sadece izliyordum. Ben ise bir çekmeceyi açtı. İçinde olan kağıtları çıkardı. Hepimize dağıttı kağıtları.

Diego: Bu bana neden bu kadar çok benziyor?

Diego elindeki resimi kafasının yanına  koymuştu. Hepimiz gülmüştük.

Vanya: Aşağı inelim bende siparişi vereyim. En geç yarına gelir.

Ben: Hey arkadaşına hepimizin olduğu bir portre yaptırabilir miyiz?

Vanya: Buna Eva ve Five'da dahil mi?

Ben: Hmhm.

Vanya: sorarım eğer yaparsa Eva'nın çizimlerinden götürürüm.

Klaus: Buraya kokumuz sinmeden çıkalım. Değerli bebeğimin kokusunun gitmesini istemiyorum.

Diego: Tamam o zaman hadi gidelim.

🕛🕐🕒🕛...

Aşağı inmiştik. Ben siparişi vermiştim. Bir tane aile portresi bir tanede Five ve  Eva'nın olduğu portreyi sipariş etmiştim. Salona geçmiş ve şöminenin üstünde duran resimlere bakmıştım. Ben siparişi verena kadar heryer Eva'nın resimleri ile dolmuştu.

Ben: Eva'nın tam adı neydi vanya?

Vanya: Evany Helen Hargreeves'di. Ne oldu ki?

Diego: Tam adını biz bile bilmezken bu resimi çizen nasıl biliyor?

Vanya: İyide tam ismini sadece ben biliyordum. Başkası bilmiyordu.

Klaus: Alkollü kekimin tam ismi burada yazıyor.

Vanya ve Ben: Kıza alkollü kekim deme.

İç ses: He Cajón oculto  lakabı vardı di mi?
Vanya: dur bir dakika unuttum ben onu...
İç ses: Vanya Cajon oculto İspanyolca saklı çekmece değil mi?
Vanya: tam olar-

Vanya: saklı çekmece...?

İç ses: DOLABIN İÇİNDE OLAN SAKLI ÇEKMECE.

Klaus: Ne çekmecesi Vanya. İyi misin?

Yukarı çıkmak için yeltenmiştim. Ama dışarıdan gelen sesle dikkatimi o tarafa çekmiştim.

Klaus: Bunu sadece ben mi görüyorum yoksa sizde görüyor musunuz?

Hepimiz dışarı çıkmıştık.

Klaus: BU NE LAN!

Ben: Bir tür anormallik gibi görünüyor ya da bir kara delik?

(Burada klaus eline gelen herşeyi anormalliğin içine atmaya başladı.)

Diego: Klaus bir şeyler atmayı bırak!

Vanya: İçeride bir silüet var!

İç ses: Bir dakika o...

Diego/Ben/Klaus/Vanya: 5?!?!?

Five: Hassss

.
.
680 kelime

Yaralarımın Sahibi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin