Siz:seni bir arkadaş bir dostum gibi sevdim
Giray abi:Lina hayırdır abim?
Siz:sen oturmuş bana aşktan dem vuruyorsun
Giray abi:haydaa ne oluyor kızım ne aşkı
Giray abi:sarhoş musun?
Oy vermek bu kadar zor olmamali arkadaşlar sadece yıldıza basıyorsunuz. Bir bölümü EN AZ 500 kişi okuyor ama oy veren en fazla 20 kişi.
Lütfen Oy verir misiniz
Seviliyorsunuzz
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sonraki bölümden ufak bir spoi ;)
~~~
Giray : güzelim abin yanımda
Giray : seninle konuşmamız gereken bir şey var ***** Cafe ye gelir misin
Siz: tamam gelirim de noldu birden
Giray : sen gel güzelim açıklayacağız
Siz : tamam 10 dk ya oradayım
Giray : tamamdır yavrum
Sohbetten çıkıp dolabıma ilerledim. En son bunu dediğinde göreve gideceğini söylemişti. Tam dolabımın kapağıni açtığımda kapı çalmıştı.
Dolabımı bırakıp aşağı indim. Kapıyı açtığımda ise karşımda Pelin vardı. "kankaamm" dediğinde bir haltlar karıştırdığını anlamıştım. "efendim pelom" derken bir yandan kenara kaymıştım içeri girmesi için.
İçeri girdiği gibi üst kata çıkmaya başladığında kaşlarımı çatıp onu takip ettim. Benim odama girdiğimizde nihayet konuşmaya başladı "bir yere mi gidiyordun gidebilirim müsait değilsen" demişti.
"Abimle Giray *****Cafe ye çağırdı oraya gidiyordum sende gel istersen pelo" dedigimde gözlerini şaşı gibi açmıştı. "kanka umarım oraya tişört eşofmanla gitmeyi düşünmüyorsundur" dediginde "neden o şekilde gitmeyim"
"Linam canım, askım, hayatım, kankam benim orası çok lüks bir restoran. Giden herkes elbise falan giyiyor yani. Bu yüzden elbiseni ben seçiyorum ve itiraz etmeden onu giyiyorsun" dediğinde kaşlarımı çatıp konuşmaya başladım.
"iyi de en son Giray bana böyle bir şey yazdiginda askere gideceğini söylemişti"
Beni dinlemeyip dolabıma yöneldi. Zaten kapağı açık olan dolaba bakmaya başladığında bende yatağıma oturdum. Siyah, uzun, bacak dekoltesi olan bir elbise seçmişti.
En sevdiğim elbiselerimden biriydi. Yanında uzun ince eldivenlerden de verdi. (adını bilmiyorum o eldivenlerin)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Banyoya gidip giyindiğimde odama geri girdim. "ohaa girayi bırak beni al linaa" dediğinde ikimizde kahkaha attık. "olur askım gel nikah dairesine gidelim".
Saç düzleştiricisini alıp, düz olan saçlarımı su dalgası şeklinde yapmaya başladı. Saçlarım bittiğinde yüzüme de hafif bir makyaj yaptığımızda hazırdım. Aslında neden hala bu şekilde giyindiğimi sorgulamiyordum çünkü eğer Pelin yapıyorsa bir bildiği vardır.
~~~
Cafe ye vardığımda, evet vardığımda tek başıma yani çünkü Pelin beni hazırladıktan sonra acil bir işim var diyip gitmişti. Cafe'nin dışı bile öyle lüks gözüküyordu ki Peline içten içe minnet duydum. Eğer böyle bir yere tişört eşofmanla gitseydim intihar ederdim muhtemelen.
Fazla oyalamdigimi fark edip içeri girdim. Işıklar kapalıydı, önümü bile göremiyordum. Gelen hışırtı sesleriyle birlikte "kimse var mı?" diye bağırdım.
Bir anda ışıklar açıldı 2 yanımdan konfeti patladı ve bir ses duyuldu;
