Halil arabayı durdurmuştu varmıştık eve bugün yine onlarda kalacaktık. Çünkü Mert abi yoktu ve onları yanlız bırakmaz istemiyorduk. Evet şahin vardı ama bizimde olmamızda fayda vardı.
Hem bu bahaneyle kızlarda görmüş oluyorduk. Barış'ı ve Şahin'i uyandırdık. Barış Nihal'i, ben Zeynep'i aldık ve eve girdik.
Ş; Zor bir gün oldu arkadaşlar, ben uyumaya kaçar.
Dedi ve merdivenden ilerlerken 3 basamakta durup
Ş; Kızlar size emanet bir şey olursa canınızı okurum.
Diyerek merdivenden çıktı.
Halil,eylül topukluyla yürüyemediği için belinden tutuyordu.
E; Halilcim ayaklarım çok ağrıyor. Biran önce uyuyalım mı?
H; Tabi. Kardeşim duydunuz biz çıkıyoruz sizde yavaştan çıkarsınız.
Z; Aa enişte kuzenimi odaya mı atıyorsun ?
Halil sırıtıyordu. eylül ise utanmıştı.
H; Evet biraz öyle oluyo
Dedi eylül hemen ona baktım. Oda Eylül'e baktı
Z; Ooo enişte bey hızlısın
H; ben hızlıyımda kapılarımın kilidini açacak biri olsa daha güzel olacak
Diyerek eylül'e bakıp iç çekti.
Z; Keşke Kerem'de senin gibi olsa ama o başkasını seviyooğo
Dudağını büzüp kollarını önünde bağladı ve gözlerinden yaş akmaya başladı.
K; Halil abicim bravo yine ağlamaya başladı.
Z; Ne yani siz beni istemiyor musunuz ?
Diyerek daha çok ağlamaya başladı
K; Hayır hayır biz memnunuz ama sen ağlama.
Z; Ama o başkasını seviyor.
H; Ben onu döverim baldızım sen ağlama.
Z; Ama canı acır
H; Acısın. Seninde burda canın acımıyor mu?
Z; Benim acısın ama onun acımasın.
Allah'ım sana geliyorum yarabbim! Bu kız ne diyor? Yicem şimdi ama
K; Fazla tatlısın. Yapma böyle
Z; Keşke oda böyle düşünse hatta sen git kerem gelsin
H; He tamam Kerem'de gelsin ama kerem gelmesi için senin biraz dinlenmek lazım yoksa o üzülür.
Z; Üzülür mü?
K; Üzülür üzülür çok üzülür.
Z; Üzülmesin o
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADERİMSİN AKTÜRKOĞLU
Aléatoire" Kızım bu çocuk senin kaderin işte aradan kaç sene geçti " !!ARA VERİLDİ!!