1'

4.5K 225 114
                                    

𝐦𝐞𝐝𝐲𝐚|𝐑𝐡𝐞𝐚 𝐋𝐞𝐬𝐭𝐫𝐚𝐧𝐠𝐞

°

Lestrange ailesi.
Her zaman belalı olmuştu.
Karanlık bir aileydi. Ancak dışarıdan bakıldığında mükemmel bir aile tablosu da çizebilirlerdi değil mi?

Elimdeki şaraptan bir yudum daha alarak şöminenin üzerinde, tüm duvarı kaplayacak büyüklükteki aile tablosuna bakmayı sürdürdüm. Hareketli tablonun içinde anne ve babam sert duruşunu korurken ikizim Rabastan, abim Rodolphus'ın taklidini ediyor, Rodolphus dik duruşunu korumaya çalışıyor ben ise öylece gülümsüyordum. Hep yaptığım gibi. Dışarıdan mükemmel gözükmenin bir yolu da buydu zaten.

Mükemmelliyetçi miydim?
Evet, öyleydim.

Yağmur damlaları camlara vurmaya devam ederken Lestrange malikânesi hep olduğu gibi soğuktu. Hayır, şömine yanıyordu.
Ev cinleri sessizce mutfakta fısıldaşıyor,
işkenceye uğramamak için her şeyi doğru yapmaya çalışıyorlardı.
Aslına bakıldığında, ev cinleri ile aramda pek fark yoktu. Sadece hizmet etmiyordum.

Kapının yakınındaki şömineden tıkırtı sesleri gelmeye başladığında asamı sallayarak şarap kadehini kaybettim. Önümde her zaman açık olan kitaba odaklandığımda ise beklediğim gibi, yüksek duvarlarda topuklu sesleri yankılanıyordu. Başımı kaldırmamış olmama rağmen herkesin burada olduğunu biliyordum.
Rabastan ve Rodolphus Uçuç Ağı'ndan çıktıktan sonra nefes nefese kalırlardı.
Topuklu seslerinin ait olduğu tek bir kişi olabilirdi. Sessiz kalan taraf ise babam olurdu.

"Rhea?" Amabel Lestrange,yani annemin keskin ve otoriter sesi bu sessizliği bozarken kitabı kenara koyarak ayağa kalktım. "Geleceğini haber vermemiştin."
İğneleyici ses tonu gülmek istememe neden olurken dik duruşumu korudum.
Henüz bugün, Ilvermorny son sınıftan mezun olmuştum ancak kimsenin beklendiği gibi haberi yoktu.

"Haber vermeme gerek var mıydı?" Öylece söylenmiş birkaç kelimeymiş gibi gülümsediğimde, hep nefret ettiği sivri dilim yine yüzüne yansımıştı. Boğazını temizleyip çantasını da alarak yatak odasına doğru yöneldi. Bir anne ve kız için yeterince uzun bir konuşmaydı, yani en azından bizim için. Roderic Lestrange yani babam da sessizce onun peşinden yürürken biraz önce kalktığım koltuğa oturdum.

"Dönmüşsün, en azından haber verseydin. Mezuniyetine gelmek isterdim." Rodolphus karşımdaki koltuğa oturduğunda omuz silktim. "Pek önemli bir mezuniyet değildi zaten."
Kendini rahatça diğer koltuğa bırakan ikizim Rabastan'ı inceledim. Her zamanki gibiydi, görüşmediğimiz sürede bir değişikliği yoktu.

"Notların hâlâ berbat mı?" Güldü ve omuz silkti. Hogwarts'tan mezun olabilmesi bile şaşırtıcıydı ancak evde kıyamet kopmadığına göre mezun olmuş gibi görünüyordu. Sıkıcı sessizlik bir süre daha devam ettiğinde ikisi de yorgun gibi görünüyordu. Rabastan uyuklamaya devam ederken kitap okuyor gibi görünüyor ancak Rodolphus'u inceliyordum. Gergindi ve elindeki muhtemelen sabahtan kalma gazeteyi okuyordu. Gömleğini biraz gevşetti ve bilek kısmını geriye doğru katladı. Sol kolunda görünen karanlık işaret normalde olduğundan daha belirgindi.

Eve ilk geldikeri andan beri belliydi.
Yine bir toplantıdan dönmüşlerdi. 'Karanlık Lord'un yoldaşları' adı altında ailecek kölelik yapıyorlardı. Ben ise uzaktan seyrediyor ve sessiz kalıyordum. Kimse kölelik yaptığının yüzüne vurulmasını istemezdi değil mi?

°

Güneşin doğusunda kalkmış olmama rağmen hâlâ yatağımda oturuyor önümdeki tuvale bir şeyler karalamaya devam ediyordum. Henüz yeni gelmiş olmama rağmen evde yapacak aktivite sayısı sınırlıydı. Bu yüzden kendime yapacak şeyler bulmaya çalışıyordum.

𝐅𝐥𝐚𝐰𝐥𝐞𝐬𝐬 [𝐓𝐨𝐦 𝐑𝐢𝐝𝐝𝐥𝐞]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin