𝐦𝐞𝐝𝐲𝐚|𝐑𝐡𝐞𝐚 𝐋𝐞𝐬𝐭𝐫𝐚𝐧𝐠𝐞
°
Hogwarts'taki son günüm.
Aynada kendime bakıyorum. Madalyonum her zamanki yerinde. Duşta bile onu çıkarmadığımı farkediyorum, kaşlarım çatıldı.Ne zaman bu kadar bağlandım ki?
Gözlerim üzerimdeki siyah kazakta ve altımdaki siyah etekte dolandı. Madalyonumu kazağın içine sakladım, birilerinin görmesi hiç iyi olmazdı.
Bir dakika.
Madalyonum mu?
Sanırım artık benimdi değil mi?Kazağımın sol kolunu yavaşça sıyırdım.
İz hâlâ yerindeydi. Derin bir nefes verdim. Bu beni rahatlatmıştı ama öyle olmamalıydı. Parmaklarım yılan dişlerinin olduğu izde gezindi. Hoşuma gitmemeliydi. Kazağın kolunu hızlıca kapattım. Kontrolü kaybetmemeliydim.Komodinin üzerinde duran asamı eteğimin cebine attım. Son gecem olan bu odadan çıkıp ortak salona indim. Tahmin ettiğim gibi öğrencilerin çoğu uyumaya gitmişti. Yasak saat başlamış olmalıydı. Ortak salondan çıktığım anda zindanların soğuğunun yüzüme vurduğunu hissettim. Mart ayında olduğumuz için oldukça normaldi.
Bahçeye çıktığımda etrafta kimsenin olmaması hoşuma gitmişti. Birkaç gündür oluşan gürültünün içinde sessizlik-
"Hadi James! Bak Rhea bile burada!"
Evet sessizlik.Arkamı döndüğümde Sirius'un elinde içki şişeleriyle James'i çekiştirdiğini gördüm. "Rhea şu aptala bir şeyler söyle. Zaten buradaki son gecemiz biraz içmekten zarar gelmez!" James bu durumdan hoşnut gibi durmuyor yüzünü buruşturuyordu.
Sirius bir şişeyi elime rüşvet verir gibi uzattığında itiraz etmeden aldım."Sirius haklı." James iç çekerek bir şişeyi de kendi için aldı. Önden yürümeye başladığında Sirius'un yaptığı gibi onu takip ettim. Nereye gittiğimizi bilmiyordum zaten.
Kısa bir yürüyüşten sonra bir gölün yanında oturduk. James ve Sirius taş sektirme yarışı yapıyorlardı, fazlaca gürültülü bir şekilde. Ben ise elimdeki şişeyi yudumluyor, sıvının boğazımdan aşağı aktığında verdiği o histen zevk alıyordum."Siz ikiniz oldukça gürültülüsünüz." En sonunda homurdandığımda kısa bir süre bana baktılar. Ardından hiç konuşmamışım gibi aptal yarışlarına devam ettiler. Oturduğum yerde henüz yeni açmaya başlayan çiçekleri koparmaya başladığım sırada ikili yanıma oturdu. James sağıma, Sirius soluma.
"Ee burayı sevdin mi?" James şişesinden bir yudum alırken konuştu. Başımı salladım. "Ilvermony'e hiç benzemiyor ama güzel." Sirius kıkırdadı ve karşıdaki ağacı işaret etti. "James ile bir keresinde Sümsükus'u burada sallandırmıştık."
Kimden bahsettiklerini anlamadım ama dinledim. James ise kahkahalara boğuldu ama sonrasında ciddileşti."Lily'den günlerce azar işitmiştim." Sirius onun bu hallerine güldü. "O zamanlar da Lily'e aşıktı. Şimdiki halinin ergen olduğu zamanları düşün bir de. Ergen ve aşık James." Kıkırdadım. Bu biraz garip gelmiş olmalı ki ikisi de bir an için duraksadı. Sanırım pek gülmüyordum. Zaten beni şuan güldüren şey de içkinin verdiği çakır keyif histi.
Bir süre sessizlik oluştu. Bu sırada James'i inceledim. Doğum günü yaklaşıyordu. Beni de davet ettikleri doğum günü birkaç gün sonraydı ve ona ne alacağımı dahi bilmiyordum.
James aniden elindeki şişeyi göle attı."Bahse girerim şuraya kadar koşsak seni geçerim Pati." Sirius hızlıca ayağa kalktı. Hadi ama...
İkili yine bir yarışın içine girdiğinde ayağa kalktım ve kaleye doğru yürümeye başladım. İçeri gireceğim sırada Astronomi Kulesinin üzerindeki ışık süzmesini farkettim. Yeşil bir ışık.
Yılan mı o?Bir şişe içmişken halüsinasyon görüyor olamazdım değil mi?
Hayır basbayağı gerçekti bu.
Hızlı adımlarla kuleye doğru yürüdüm. Tanrı aşkına bu merdivenler neden bu kadar fazla görünüyordu. Merdivenleri tırmanmaya başladım. Birkaç adımda sendelesem de nefes nefese çıktım.
![](https://img.wattpad.com/cover/361311701-288-k391622.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐅𝐥𝐚𝐰𝐥𝐞𝐬𝐬 [𝐓𝐨𝐦 𝐑𝐢𝐝𝐝𝐥𝐞]
FanfictionRhea Lestrange, kusursuz bir taş bebek gibiydi. Sahi, bir Lestrange kusursuz olabilir miydi? ° "Tek kusurun, kusursuzluğun Rhea." ° I just can't wait for love to destroy us ° !𝐛𝐲//𝐚𝐠𝐧𝐞𝐬𝐫𝐢𝐝𝐝𝐥𝐞¡ [𝐚 𝐭𝐨𝐦 𝐦𝐚𝐫𝐯𝐨𝐥𝐨 𝐫𝐢𝐝𝐝𝐥𝐞 𝐟�...