6'

2K 189 64
                                    

𝐦𝐞𝐝𝐲𝐚|𝐑𝐡𝐞𝐚 𝐋𝐞𝐬𝐭𝐫𝐚𝐧𝐠𝐞

°

"Crucio!"

Acıyla çığlık atarak dizlerimin üzerine düştüm. Vücudumu esir alan keskin acıya küçük bedenim zorlukla dayanıyordu. Buna rağmen ağlamamakta ısrarcıydım.
Direniyordum, direnmeye çalışıyordum.
Annemin küçümseyen gözleri ve üstten bakışları öylece üzerimde dolandı.
Rabastan ile merakımıza yenik düşerek çalışma odasına girmiş ve etrafı kurcalamıştık. Henüz küçüktük, bu ceza fazla değil miydi?

Rabastan acıya karşı çoktan ağlamaya başlamıştı. Bu gecenin devamında neler olacağını tahmin etmek zor değildi. Odalarımıza kilitlenecektik.
Ayağa kalkmaya çalıştığım sırada yüksek topuklularından gelen ürkütücü seslerle bana doğru yaklaştı.

"Hâlâ baş kaldırmakta ısrarcı olduğunu görüyorum Rhea." Adımı bastırarak söyledi. İçimin titrediğini hissettim. Korkuyordum ama bunu göstermek istemiyordum.

Titreyen bacaklarımla, zorlukla da olsa ayağa kalktım. Daha çok sinirlendiğini görebiliyordum. Böyle davranmasının sebebi neydi?
İstediği gibi kusursuz, şekillendirilmiş bir kız çocuğu olmamam mıydı? Aykırı olmam ve isteklerine karşı çıkmam?
Belki de safkan ailelerinin takıntılı olduğu değerlere uymamam.

O anda bunların hiçbirini düşünmemiştim. Düşünememiştim.

Asasını tekrar havaya kaldırdığında buna alışık olduğumu hissettim. Gözlerimi sıkıca kapadığımda odaya yeşil bir ışık daha yayıldı. Bu sefer çığlık atmamıştım.

Terler içinde uyandığım kabus, tüm gecemi şimdiden mahvetmiş gibi görünüyordu. Kâbus değildi geçmişin bıraktığı yaralardı.
Yataktan çıkarak çıplak ayaklarımın soğuk zemine temas etmesini sağladım, içimin titrediğini hissettim. Malikâne her zamanki gibi soğuktu ve üzerimdeki ince gecelik daha çok ürpermeme neden oluyordu.

Odamdan çıkarak aşağıya doğru indim.
Henüz akşam saatlerinde olmalıydık. Etrafta kimse yoktu. Safkan ailelerden birinin düzenlediği partiye katılmışlardı ve ben onlar gittiğinden beri uyuyordum. Derin bir nefes alarak bardağımdaki sudan bir yudum aldım.

Kapı zili çalındığında etrafta birkaç kez yankılandı. Bu saatte kimdi bu? Kapı açıldığında ev cinlerinden birinin adım sesleri kulağıma doluştu.
Kapıya doğru yürüdüğümde Barty'nin gelmiş olduğunu gördüm.

"Umarım Bayan Lestrange evde değildir." Fısıldayarak konuştuğunda kıkırdadım. Annem ondan hoşlanmazdı ve o hep temkinli davranırdı. Beni ilk gördüğünde öylece süzdü. Gözleri yüzümde oyalandı.

"Bok gibi görünüyorsun." Gözlerimi devirdim. "İltifat için teşekkürler." Güldü ve kanepelerden birine doğru yöneldi. O da uykusuz görünüyordu. Birazdan neler olduğunu öğrenirdim.

"Kabuslardan biri mi?" Başımı sessizce sallayıp koltuğa oturduğumda sessiz kaldı. Ne söyleyeceğini bilemiyordu.
"Seninle bir şey konuşmak istiyordum." Boğazını temizledi. Ciddi duruşu gözümden kaçmadı.

"Geçen günlerde toplantıya davet edildim. Abin biraz bahsetti ve birine katıldım." Şaşırmamıştım. Barty'de bu potansiyel hep vardı. Rodolphus ise hep olduğu gibi Voldemort'un yandaşı rolünü iyi oynuyordu. Hiç değişmeyecekti. Bir süre sessiz kaldım. "Ve bir şey daha var."

𝐅𝐥𝐚𝐰𝐥𝐞𝐬𝐬 [𝐓𝐨𝐦 𝐑𝐢𝐝𝐝𝐥𝐞]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin