İyi akşamlar efendim çok şükür hayattayım...
Sizler nasılsınız? Sizi alalım şöyle.
İyi okumalar 💣
-
''Zehra böyle devam edemezsin.'' İlkin mutfakta yiyecek bir şeyler hazırlarken Zehra arkasındaki masada oturuyordu. Zehra bugün misafirdi Elif'in antrenmandan dönmesini bekliyorlardı.
''Nasıl edeyim? Sizin gibi mi olayım?'' İnanılmazdı! Şu durumda bile laf sokmayı becerebiliyordu. Gerçi alışmıştı İlkin artık aylardır aynı terhaneyi dinliyordu. Ne zaman konusu açılsa Zehra bir şekilde çarpıtıp konuyu Elif'le ona getiriyordu. Saldırıyordu. Onların da arası çok iyi değildi bu aralar... Elindeki her şeyi önüne bırakıp ona döndü İlkin.
''Artık Elif'le benim aramda olan husumetleri bırakıp kendi yediğin bokları konuşmaya ne dersin?''
''Cık.'' Beğenmemişti Zehra bu fikri. Arkasına yaslanıp esnemeyi tercih etti. Kulağındaki çınlama bir nebze olsun İlkin'in sesini kesmeye yetiyordu. ''Baydı. Çok baydı...'' Önündeki masanın sert bir sesle titremesiyle sıçradı yerinde. Önünde E kalp İ yazılı önlüğüyle masaya elini çarpmış ve sinirden kıpkırmızı olmuş İlkin'i beklemiyordu karşısında... Komikti, biraz da korkutucu...
''Senin çocuğun var.''
''Hatırlattığın için sağol.'' Aynı umursamazlıktaydı Zehra.
''Onunla ilgilenmen gerekiyor.''
''İlgileniyorum.''
Bu cevap biraz daha sinirlendirmişti İlkin'i. Bir sandalye çekip onun dibine oturduğunda Zehra etkilenmemişti bile. İyice yaklaştı ona.
''Yeter artık Zehra.'' İlkin'in kaşları çatıldığında Zehra da istemeden ciddileşmişti. ''Sen böyle bir insan değilsin. Hande'den sonra dağıtacağını biliyordum ama bu kadarı da...''
''Onun ismini söyleme.'' Lafını kesmişti İlkin'in. ''O vefasızın ismini duymak istemiyorum.''
''O vefasız senin çocuğunun annesi.'' İlkin acımayacaktı bu sefer. ''Sen istesen de istemesen de gerçek bu. Sike sike görüşeceksin o kadınla. Bu tavırları da bırakacaksın. Adam akıllı hayatını rayına koyup şu içine girdiğin siktiriboktan ortamdan sıyrılacaksın.'' Zehra'nın surat ifadesine bakılacak olursa işe yarıyordu bu sefer. Biraz daha ileri gidebilirdi İlkin. ''Hande için yapmıyorsan çocuğun için yap.'' Gözlerini yaşartmıştı yalandan... ''Hande'yi hala sevdiğini biliyorum ama en azından kızın için yap.''
''Sevmiyorum.'' Bu sefer yaşaran göz Zehra'nınki olmuştu. Dudaklarını birbirine bastırıyordu İlkin'in söyledikleri canını çok yakmıştı İlkin bunu görebiliyordu... evet Zehra hayatını mahvettiğini biliyordu ama sesli bir şekilde suratına vurulduğunda bu kadar fark edeceğini hiç düşünmemişti. Arkadaşının söylediği her sözle kalbine bir iğne saplanıyordu sanki. ''Sevmiyorum.'' yineledi.
''Tamam sevmiyorsun.'' Üstüne daha fazla gitmeyecekti İlkin. ''Girdiğin haltlardan sıyrılman lazım Zehra. Lütfen...'' Zehra gözünden düşmek üzere olan bir yaşı düşmeden yakaladığında gülümsemişti İlkin. Galiba bu sefer işe yarıyordu. ''Tamam mı?'' Zehra kafasıyla onayladığında sımsıkı sarıldı ona... ''Canım arkadaşım benim.''
''Yemekte ne var?'' Zehra burnunu çekerek ayrılırken sorduğunda İlkin sıçramıştı yerinde. Bağırarak ocağa gittiğinde kahkaha attı Zehra. ''Sanırım kömür var.'' Burnuna gelen kokulara bakılırsa haklıydı.
''Ya inanamıyorum ya!'' İlkin dibine tutmuş yemeği karıştırarak kendine getirmeye çalışıyordu ama nafileydi... Resmen simsiyah olmuştu bu yemek! Bunun salçalı bir şey olması gerekiyordu ırk değiştirmişti bu! Sinirle lavaboya döktü her şeyi. Bir bacağı seğiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİLEM 2 #HanZeh gxg
FanfictionİKİLEM kitabının devamıdır...❗️+18 uyarısı!! ⛔️ Uygunsuz olaylar içerir ve ÖNERİLMEZ.