18- İki Ucu B*klu Değnek

1K 113 95
                                    

Selamlar selamlar selamlar... gecikme için üzgünüm. Berbat yoğun bir dönemden geçtim ve okulu bitirdim diyebiliriz. Arada çetrefilli şeyler de yaşandı ama bir şekilde halledildi ve hayat devam ediyor.

Umarım siz de buralardasınızdır ve iyisinizdir. Ben iyiyim en azından yaşıyorum. Veee aylar sonra size İYİ OKUMALAR DİLİYORUM... hoş geldiniz tekrardan.

-

''Tamı tamına 2 ay oldu.'' Aralarına bir şeyler sokuşturmaktan kabarmış günlüğünü zar zor ayırıyordu Hande. Ağzından çıkan her bir kelime kalemine dökülüyordu. ''Zehra her şeyi öğrendi.''

''Sen de her şeyi öğrendin.'' Bir yandan da bir kulağı Elif'teydi. Elif sertçe onun kafasını kendisine doğru kaldırdığında çatık bakışlarını ona çevirdi. ''Bir de ben değnek ikimize girdi sanırdım. Halbuki asıl değnek sizin evliliğiniz, iki ucundaki boklar da sizmişsiniz.''

''Dalganı geç sen.'' Tekrar araladı günlüğünü. ''Öyle işte günlük. Zehra'yla bana bizsizlik yaramazmış. Bizim evliliğimizin bittiği gün biz boka batmışız zaten.''

''Sen zaten batmıştın o ayrıntıyı atlama.''

''Doğru.'' Bir yandan da yazıyordu Hande. ''İki aydır adam akıllı konuşmadık. Aramız kötü değil. Eve çok nadir gidip gelsem de sanırım bilinçsizce birbirimize zaman verdik.''

''Ki bu çok doğru bir karar oldu.''

''Susar mısın Elif.''

''Ayıp ama.''

''Kafamı toplamaya çalışıyorum.''

''Kağıt parçasıyla dertleşerek mi?'' Elif bunu söylediğinde Hande'nin kalem hareketi durmuştu o an. Keskin çekik bakışlarını yavaşça ona çevirdi.

''Günlüğüme kağıt parçası deme.''

''Yok artık.'' Pesti. Günlüğü için kavga mı edecekti şimdi!? Bir bu kalmıştı zaten! Bundan sonra bir de şu şiir yazdığı çorabı için kavga ederlerdi. Harika olurdu ya! Yaşanırdı bu. ''Hande kafayı bozdun yazmakla lütfen dur artık.''

''Bu kötü bir şey değil.'' Değildi. Yazarlık diye bir meslek vardı bir kere. Ayrıca yazmak insanı rahatlattıramaz mıydı? Kaç kişi eski eşi tarafından uygunsuz maddeler kullandığı için terk edilip aylar sonra barıştıktan sonra birbirinin bunun ticaretini yaptığını öğrenip tekrar ara verirdi ki!? Hah! Hem de kucağında neredeyse 1 yaşındaki bebeğiyle! ''Olimpiyatlara kadar mentali yazarak topluyorum bilmiyor musun sanki.'' Bir de arkadaş olacaktı gerçi ne bekliyordu ki tavsiye verebilseydi önce kendi ilişkisine verirdi.

''İçini okuyorum Baladın.''

''Öyle mi?'' Bu sefer Hande kapatmıştı elindeki kitabı. ''Ne düşünüyormuşum?''

''Gözleri büyük olanın hisleri de büyük olurmuş. Mükemmel bir arkadaş olmayabilirim ama elimden geldiğince senin yanında durmaya çalışıyorum. Hep durdum.''

''Saçmalama Elif.'' Kötü hissetmişti Hande. Onun elini tutup küçük bir öpücük kondurdu avucuna. ''Sen benim yanımda hep vardın. İyi gün kötü gün demedin geldin elimden tuttun. Sen mükemmel bir arkadaşsın. Hatta mükemmel kelimesi Elif Şahin'e az kalır.'' Elif gülümsemeye başlayınca onun burnundan sıktı hafifçe. ''Sen bana bakma. Benim ayağım çukurdan, elim boktan çıkmıyor ki bir aram olsun. Saçma sapan şeyler söylüyorum, hatta çoğunlukla düşünüyorum.''

''Bu cevap beni tatmin etmedi.'' Hala sırıtıyordu Elif bilmiyor muydu sanki. Hande'yi bu konuda biraz süründürebilirdi sonuçta onun da hayatı mükemmel değildi. ''Bu konuda ifadeni daha sonra alabilirim.'' Alaycı bir bakış attı ona. ''Şimdi konumuz sensin. Artık Zehra'yla konuşma vaktiniz gelmedi mi?''

İKİLEM 2 #HanZeh gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin