Selamun hello arkadaşlar... nasılsınız?
Bir fikir geldi aklıma. Böyle her bölüm sonu önceki bölümden en sevdiğim yorumu alıp ekleyeyim diyorum hem güleriz eğlenceli olur konuşuruz ne dersiniz?
İyi okumalar...
-
''Güneş.''
Gözleri kapandı Zehra'nın. Yine başlıyorlardı evet... Karanlık odada sadece ortada bulunan tahta sandalyeye oturduğunda kafasını önündeki cama çevirmişti. İzleniyordu biliyordu. Hep izlenmişti etkilemiyordu artık bu durum onu. Artık tek taraflı camın ne tarafında durduğunu bile tahmin edebiliyordu onun. Yine aynı yere çevirdi keskin bakışlarını.
''Efendim.''
''Duyduklarım doğru mu?'' Hemen gelmişti cevap... Neyden bahsettiğini çok iyi biliyordu Zehra aptal değildi. Günlerdir ne telefonlarına dönüyordu ne mesajlara... Niyetini gayet iyi belli ettiğini düşünüyordu bu işi yapmak istemiyorsa yapmazdı bu kadar basitti. İlla ergenler gibi her yerden onu engellemesi gerekmiyordu. ''Ebrar işi bıraktığını söyledi.'' Kafasını salladı Zehra.
''Öyle oldu. Benden bu kadar.'' Ayağa kalktığında birden bire bir kahkaha yükselmişti. Garip bakışlarını gizleyemedi Zehra.
''Sen beni yanlış anladın.'' Hala gülüyordu. ''Mallarımı ver öyle git. Senin müptelan değilim.'' Şaka yapıyordu herhalde mallarına konup üstüne paçayı sıyıracak değildi karşısındaki güzel kadın.
''Ben senin kokuşmuş mallarını ne yapayım?'' Yüzünü ekşitti Zehra. ''Verdiğin her şeyi dağıtıcıya tam teslim ettim.'' Bir de hesap veriyordu kendini düşürdüğü ortama baksaydı ya.
Ses kesilmişti. Arkasındaki kapı birkaç saniye sonra gürültüyle açılırken Zehra korkuyla arkasını dönmüştü. Bir rakun maskesi ve simsiyah giyinmiş bir beden... Zehra ilk defa görüyordu onu. Şaşırtıcı değildi böyle bir şey bekliyordu ama biraz korkutucuydu. Ona doğru yürümeye başladığında topuklu sesleri yankılanmaya başladı. Ayağına baktığında siyah bir bot gördü Zehra... Uzun kabanını attığında da tüm vücut hatları ortaya çıkmıştı. Anlaşılmıştı bir hanımefendiydi ve ilk defa onun karşısında duruyordu...
''Benim kokmuş mallarımı ne mi yapacaksın?'' Hala ses değiştirici kullanıyordu kadın. ''Söyleyeyim ben sana ne yapacağını...'' Elini Zehra'nın omzuna attığında iyice dibine girmişti onun. Parmaklarını gezdiriyordu. ''Ya onları bana getireceksin...'' Eli yavaş yavaş omzundan aşağıya doğru inmeye başladı... ''Ya parasını vereceksin...'' İyice dudaklarına doğru yaklaştı. ''Ya da başka türlü ödeyeceksin.'' Elini yüzüne doğru çıkartıp elinin tersiyle yanağını okşamaya başladığında hayretle yutkundu Zehra.
Maskenin ardındaki gözler öyle bir parlıyordu ki kendisini bir adım geriye atmıştı. Deli miydi manyak mıydı bu kadın!? Bir bu eksikti her şey tamamdı bu eksikti! Yok yani bir de kaçak mal ticaretinin başında olup kimsenin tanımadığı bu manyağın ona yavşamasına izin vermeyecekti. En doğru kararı vermişti bu pisliğin içinden çıkmakla en iyisini yapmıştı. Defolup gidecekti istediği paraysa da verecekti.
''Çok güzelsin Zehra...'' Tekrar adımladı ona doğru. Gerçekten çok güzeldi hep öyle olmuştu... ''Bize bir şans verirsen borcunu göz ardı edebilirim...'' Etkileyici bir kadındı Zehra hep nutku tutulmuştu zaten.
''Bırak ya.'' Sinirlenmişti. Zehra onun yanından geçip tekrar kapıya yöneldiğinde tekrar seslendi gizemli kadın.
''Uzun zamandır elektriğini alamadığını biliyorum...'' Manyak! Zehra duyduğuna karşı durmuştu ama ona dönmedi. ''Ya eski karın sana yetemiyordu ya da...'' Gülümsedi. Onu kışkırtmaya çalışıyordu ve başarıyordu da. ''Ya da belki biraz bu gerginliğinin alınmasına ihtiyacın vardır.'' Yuhtu ama ya yuhtu!... Cevap vermedi Zehra. Yüzüne bakmayıp orayı terk ettiğinde bir ton küfür savuruyordu. Elimi verirken götümü kaptıracağım diye düşündü. Gülümsedi. İyice Hande gibi düşünmeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİLEM 2 #HanZeh gxg
FanfictionİKİLEM kitabının devamıdır...❗️+18 uyarısı!! ⛔️ Uygunsuz olaylar içerir ve ÖNERİLMEZ.