İyi okumalar kolonyalar sağdan...
-
Hande emziriyordu. Zehra'nın kış balkonundaki pufa oturmuştu o kadar rahattı ki. Ayaklarını uzatmıştı kızı kucağındaydı. Güneşin doğuşunu izliyorlardı ama kızının ilgisi daha çok memesindeydi. O kadar özlemişti ki minik elini sanki bırakmak istemezcesine üzerine bile koymuştu.
''Kızım yavaş ama yani sen de.'' Gülüyordu Hande. ''Özlemeni anlayabiliyorum da yavaş. Benimki de can...'' Uğraşıyordu ama kızamazdı ki ona. Aylardır onu memesinden mahrum bırakan kendisiydi sonuçta. Elif iyi ki o paketi ona verememişti yoksa yine emziremeyeceğini biliyordu Hande. Şu saatten sonra da almaya niyeti yoktu kızının mutluluğunu gördükten sonra bir daha girmezdi o potaya.
Zehra kızını yatağında göremeyince kalkmıştı. Hande'nin de sesine doğru kış balkonuna doğru ilerlediğinde arkadan gördüğü manzaraya karşı gülümsedi. Yanakları kızardı birden... O kadar güzellerdi ki bozmak istemedi o anı. Balkonun kapısına yaslanıp arkalarından izlemeye başladı onları.
''Annecim artık ayrılsan mı miden ne kadar alıyor senin?'' Sohbet koyuydu anlaşılan...Kollarını bağlayıp izlemeye devam etti Zehra. ''Sonra bütün gün gaz çıkaracaksın. Üstüne işe işe dur... Bezler artık kaç para haberin var mı senin?'' Gülmemek için zor duruyordu Zehra. Hande'nin muhabbetinden ne bekliyordu ki klasik Hande'ydi işte... ''Kızım hadi yeter.'' Ciddileşti Hande. Hafif ittirmesine rağmen ayrılmıyordu hala. ''Tövbe estağfurullah bana mı çektin sen yoksa?''
Yok artık. Kaşları havalanmıştı Zehra'nın. Şimdi böyle şeyler konuşuyorsa büyüyünce ne konuşurdu acaba? Ona doğru adımladığında tekrar konuşmaya devam etti Hande.
''Sen de haklısın bir tanem erkeklerden hayır gelmez.'' Kafasını öptü onun. ''Ama yani sen kimi seversen sev arkandayım ben. Sana kimi sev diyemem ama kimi sevme diyebilirim.'' Gülümsedi. ''Benim gibi birini sevme mesela.'' Neler diyordu böyle? Şaşırmıştı Zehra. Arkasından gelip onu öpmek isterdi ama yapamadı... ''Annen yapmış öyle bir hata bak neler çekiyor?''
Sımsıkı sarılırdı mesela, öperdi yanağından. Şu an o kadar içinden gelmişti ki Zehra'nın. Öyle şeyler söylüyordu öyle anlar oluyordu ki insanın her şeyi unutası geliyordu. Unutmak istiyordu. Tüm hataları görmezden gelip devam etmek istiyordu her şeye. Ama yapamadı... geçen akşamki gibi. O kadar istemişti ki onun dudaklarını öpmeyi. Çok özlemişti en az onu özlediği kadar onun bedenini de özlemişti. Fakat korkuyordu. Daha ortada bir şey yokken bir hata yapıp aynı geçen seferki gibi ona umut vermekten korkuyordu. Ya da belki ilgisi sadece bedenendi? Hande hala onu sevdiğini söylüyor olabilirdi ama kendinden emin değildi Zehra.
''Günaydın erkenci kuşlar.'' Eğilip kızını öptüğünde Hande onu da öpmesini beklemişti ama öyle olmadı. Bozulmuştu. Karşısına oturduğunda biraz göğsünü siper etti. ''Benden mi saklıyorsun?''
''Yani şimdi ne bileyim.'' Garipti ama utanmıştı Hande. Zehra da bakmıyordu zaten rahatsız olduğunu anlamıştı. Şaşkındı Hande kendisinden rahatsız olmazdı normalde. İlgisini mi yitiriyordu acaba? ''Sabaha karşı huysuzlandı ben de acıktığını anladım.'' Zehra'yı uyandırmadan yanından alıp çıkmıştı. Alya'ya bakma sırası Zehra'ya geçmişti o yüzden onu dün getirmişti Hande. Gece de onda kalmıştı Zehra geç saatte bırakmak istememişti. Bugün gidecekti zaten kulübün maskeli balosu vardı. ''Yapıştı kaldı ya.'' Başını okşadı kızının.
''Hep biberon hep biberon nereye kadar? Özlemiş demek ki.'' Gözlerini onun gözlerinden bir saniye ayırmadı Zehra bunu söylerken. Yeşiller parlıyordu. Hande uzun süredir bu kadar parladıklarını görmemişti. Gülümsedi. İçi ürpermişti. ''Baya özlemiş.'' Zehra yinelediğinde Hande de aynı bakışla onayladı onu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİLEM 2 #HanZeh gxg
FanfictionİKİLEM kitabının devamıdır...❗️+18 uyarısı!! ⛔️ Uygunsuz olaylar içerir ve ÖNERİLMEZ.