12. Bölüm

3.3K 208 8
                                    

Bugün finalimizi kafamda belirledim :))

Finalden sonra üç özel bölüm olacak her şey kafamda belli artık:)

Sonumuz yakın değil ama merak etmeyin

Bölüme geçmeden önce hepinizi sevdiğimi, görmeden değer verdiğimi ve çok değerli olduğunuzu söylemek istiyorum.

Oy ve yorumlarınız beni çok mutlu ediyor çokça seviliyorsunuz💗

Oy sınırı:65
Yorum sınırı:30

İyi okumalarr

Yazardan
Genç kadın stresle sağ bacağını sallarken salondaki herkesin bakışları bir ona bir Emre'ye değiyordu.

"Özüz dilerim ama şuan bu konuyla ilgili konuşmak için kendimi hazır hissetmiyorum" diyip bakışlarını herkesten kaçıran İlda'yı sıkıca kollarının arasına aldı Emre.

"Bu geceyi burda bitirsek? Çok ayıp oldu kusura bakmayın en yakın zamanda telafi ederiz" diyen Emre'yle herkes ayaklandı.

"Yok, ne kusuru saat geç olmuş zaten" diyen Ecem'le herkes onu onayladı.

İlda, ayağa kalktı ve misafirlerine kapıya kadar eşlik etti.

Komutanlarını ilk kez böyle gören tim şaşırmıştı. Kimse Alpay'ın kim olduğunu tam olarak anlamamıştı.

Kapıyı kapattıktan sonra genç kadın kendisini eşinin kolları arasına bıraktı.

"Dayanamıyorum" diyen sevdiği kadına bakarken içi gitti adamın. Onunla beraber yere çöküp sıkıca sarmaladı.

"Keşke o gece orada kan kaybından ölseydim." diyip hıçkırarak ağlamaya başlayan genç kadın kendisini kaybetmiş gibiydi.

Bunca zaman içine attığı her şeyin patlamasını yaşıyordu.

Emre iki eliyle sevdiği kadının yüzünü kavradı ve baş parmaklarıyla sevdi.

Dokunmaya kıyamıyordu.

Kendi yüzündeki yaşlara bakmadan eşinin yüzündeki yaşları narince temizledi.

"Nasıl böyle bir şey dersin İlda?" sesi kısık çıkmıştı. "Ben sensiz ne yaparım güzelim?" saçlarını okşadı İlda'nın.

"Ama sende yoktun, kimse yoktu ben bu yükün altında ezilirken kimse elimi tutmadı. Çok zordu, yemin ederim çok zordu." Göz yaşlarına boğuldu ikiside.

Göğsünde iç çeke çeke ağlayan kadına içi gide gide baktı Emre.

Ayağa kalktı İlda'yı da kucağına alıp yatak odasına yatırdı.

Yatağa girdiklerinde İlda sevdiği adamın göğsüne sokulup küçük bir çocuk gibi tişörtünü tutup gözlerini kapattı.

"Ben eksik bir kadınım biliyorsun değil mi?" diye fısıldadı kadın ağlamaktan çatallaşmış sesiyle.

"Sen eksik falan değilsin! Hatta fazlasın çok fazlasın kendini küçümsemenden nefret ediyorum yapma bunu!" eşinin saçlarını narince okşarken yakındı Emre.

"Benim çocuğum olamaz ki olsa bile benden anne olmaz zaten" diyip histerik bir şekilde gülen kadınla sol yanında bir sızı hisseti Emre.

"Olsun güzelim, bizim oğlumuz var zaten. Biraz uzakta ama bizimle." dedi Emre.

Elini önce İlda'nın kalbine bastırdı "Burda" dedi ve sonra da sol şakağına getirdi "Ve burada" gülümsedi Emre bu buruk bir gülümsemeydi.

"Bak gördün mü o hep bizimle. Bazen çiçeğe konan bir uğur böceği, bazen sokakta başını okşadığın bir kedi, başını her yukarı kaldırdığında gökte dalgalanan al bayrakta bizim oğlumuz." Alpay hep bizimleydi ve bizimle kalacaktı.

İlda İzgi +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin