14. Bölüm

2.7K 226 72
                                    

Belki başka bir evrende Filiz'in kızıyla Alpay abla kardeş olurlardı...

Ya da Filiz ve Güney belki de cennete Alpay'a anne babalık yapıyorlardır... Kim bilir?

Yazardan
Önündeki resme baktı adam. Sanki bir eksiklik, kusur vardı.

Çizdiği her resimde aynı duyguları hissediyordu Turan.

Belki de bu boşluk hissi kendince eksik bir adam olmasından kaynaklıydı.

'Sakat kalacağıma şehit olsaydım' dediği çok zaman vardı. Kendi özel ihtiyaçlarını bile giderememekten nefret ediyordu.

Ne anası, ne babası vardı Turan'ın. Kimsesizdi. Kendiyle ilgili bildiği tek şey karlı bir kış günü çöpün dibinde ölüme terk edildiğiydi.

Belki de savaşçı ruhu burdan belliydi. O soğuğa rağmen ölmemiş, hayata sıkı sıkı sarılmıştı.

Yaşamasındaki en büyük etkende sanırım Muzaffer'di. Muzaffer, sarman cinsinde bir kediydi ve dakikalarca Turan'ın başında bağırmıştı.

Apartmanın kedili kadını İffet'in onu duyması Turan'ın hayatını kurtarmıştı.

Turan'a kardeşi Kıvanç yardımcı oluyordu. İkiside kendilerini hayata karşı kapatmışlardı ama birbirlerine sıkı sıkı tutunuyorlardı.

Turan, hiç konuşmuyordu. Kıvanç, ne söylerse söylesin ağzını bıçak açmıyordu.

En son uzun bir şekilde İlda'yla konuşmuştu.

Kız kardeşi, değerlisi.

Aralarındaki bağ çok başka, bambaşkaydı.

İlda çoğu zaman Turan'ı arar, Turan konuşmasa bile bir şeyler anlatıp dururdu.

Bir gün kız kardeşi ağlayarak aramıştı onu. "Canıma kıyacağım yapamıyorum" diyip hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.

O gün öğrenmişti Alpay ve Emre'nin şehit düştüğünü. Kalbi kardeşiyle yeğeninin şehit acısına yanmış, değerlisinin yanan yüreğine kül olmuştu.

Ama Turan'a içten içe en çok koyanda kardeşi acı acı haykırırken kalkıpta yanına gidememekti.

Bugün uzun zamandır görmediği kız kardeşi gelecekti. Turan'da sürpriz olarak onu çizmişti.

Uzunca bir zamandır yüz yüze görüşmüyorlardı ve ikiside çokça özlem yüklüydü.

Kıvanç'ta ise durumlar daha farklıydı. Yüzündeki yara izi tüm hayatını mahvetmişti. Sağ gözü tamamen görme yetisini yitirmişti.

En çok üzüldüğü ise abisinin çocuklarının onu gördüğünde korkudan ağlayıp "Canavar!" diye bağırmasıydı.

Sevdiği kadın yüzündeki yara yüzünden onu terk etmişti..

İlda'dan

Sevdiğim adamın elini sıkı sıkı kavramış Turan ve Kıvanç'ın kaldığı evin kapsına ilerliyordum.

Onları görmeyeli çok uzun zaman olmuştu ve ben çok özlemiştim..

Kapının önünde durmamızla iç çektim ve kapıya üç kere ritmik bir şekilde vurdum.

Bir süre bekledikten sonra gördüğüm Kıvanç'a Emre'nin elini bırakıp sıkıca sarıldım.

Birkaç saniyelik duraksamadan sonra o da bana sıkıca sarıldı ve başımdan öptü.

İlda İzgi +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin