2.Bölüm

10.3K 653 74
                                    

Helloo

Nasılsınızz

Sizi gördüm çok daha iyi oldum.

Okuma sayısına göre oylar ve yorumlar çok az lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin

Bölüm sözü: kimseye zararım olmadı ama ben ziyan oldum.

Oy sınırı:30
Yorum sınırı:30

🕸🕸🕸
Oğlumun toprağını avuçlarım içine aldım.

İki kez öptüm elimdeki toprağı.

"Annem" dedim titrek bir sesle.

"Yavrum,kuzum." gözlerim dolmuştu.

Benim güzel bebeğim. Nasılda özlemiştim onu.

"Annesinin canı. Gelemedim yanına özür dilerim. Ama başka ailelerin çocuklarınında bana ihtiyacı var." Kendimi avutmaya çalışıyordum.

Bazı geceler rüyama giriyor ve bana "Benimde sana ihtiyacım vardı anne" diyordu.

Ama ben yinede rüyama girdiği, bana anne dediği için dünyanın en mutlu kadını oluyordum.

Elimde hiçbir şeyim kalmamıştı.

Getirdiğim kasımpatıları özenle mezarına ektim.

Mezarı küçücüktü.

Bir kez daha öptüm toprağını. Sanki kırmızı yanaklarını öper gibi, boynundan bebek kokusunu solur gibi.

Mezar taşına son bir öpücük kondurdum ve ayağa kalktım.

Eşimin, hayat arkadaşımın yanındaydım bu kez.

"Sevgilim" derken sesim içime kaçmıştı.

Mezar taşını okşadım, toprağında filizlenen otları yoldum.

"Özür dilerim bebeğim, özür dilerim birtanem gelemediğim için çok özür dilerim. Ama biliyorsun vatan bu beklemez." gözlerimi sıkıca yumdum. Sanki açtığımda onları tekrar görebilecektim.

"Seni, sizi kurtaramadım ama başka kadınların kocalarını, başka çocukların babalarını ve başka babaların çocuklarını kurtardım birtanem."

Benim sevgilimi kara toprak almıştı.

Benim yüreğimde bir alev vardı ve dünyadaki tüm okyanusların suları altında kalsa bile sönmezdi.

Başımı kuru toprağa yasladım, sanki göğsüne yatarmış gibi davrandım çünkü o an sadece bunu istedim.

Sadece eşimi ve oğlumu tekrar görmek istedim.

Çalan telefonumla doğruldum. Bilinmeyen numaraydı.

"Alo?"

"Alo, merhaba İlda İzgi Bozkurt'la mı görüşüyorum?"

"Evet, buyrun benim. Peki siz kimsiniz?"

"Ben sizi yıllar önce olan bir karışıklık dolayısıyla Özel Yıldırım Hastanesinden arıyorum. Çocukların karıştığından şüpheleniyoruz  eğer uygunsanız bugün saat 17.00'da gelebilir misiniz?"

Duyduklarımla ayaklandım ve şehitliğin çıkışına ilerledim.

"Ne diyorsunuz siz hanımefendi? Çocuk oyuncağı mı bu çorap karıştırır gibi çocuk karıştırmışlar diyorsunuz bana?"

İlda İzgi +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin