2.6

620 34 17
                                    

2 hafta sonra

Tamay'dan

Onunla yüzleşmemizin üstünden tam 2 hafta geçmişti.

Boşanalı ise 1 hafta

Nasıl hissediyorsun derseniz bir şey hissetmiyorum kafam bomboş hiç bir şey düşünmek istemiyorum.

Ailem boşanma kararımızı duyduğunda çok ta şaşırmış değillerdi.

Belki de haklılardı bizim yapamayacağımızı bilerek baştan uyarmışlardı bizi.

Ama insan malesef başına neyin gelebileceğini, hayatın sizi nasıl bir çıkmaza sokacağını bilemiyor.

Boşandığımızı biliyolardı ama nedenini söylemek istemedim.

Zaten duysalardı büyük ihtimalle ailesi kahrolurdu onları daha fazla üzmek istemedik.

Şu anda ise keremin yanın'da kalıyorum.

Ailem memleketimize Konya'ya geri döndükleri için beni yalnız bırakmamak için kereme emanet ettiler.

Aslında canım arkadaşımın yanında olmak banada iyi geliyo'du.

Bütün gün beni eğlendirmek için yapmadığı şey kalmıyo resmen.

Beni takımla tanıştırdı.

Hepsi o kadar samimi ve sıcacık insanlardı ki hemen kaynaştık.

Tek bir sıkıntı vardı şu iki haftadır mide bulantılarım ve baş dönmelerim eksik olmuyodu.

Kerem defalarca söyledi muayene olmam için ama hep geliştirip gerek olmadığını söyledim.

Kafamı yastığa gömüp uyumaya devam edicektim ama maalesef.

"Hadi hadi kalkın Tamay hanım bugün antrenman var"

"Off kerem sanki benim antrenmanım banane senin antrenmanından bırakta uyuyayım biraz"

"Ya kızım sende geliceksin benle kaç gündür yataktan çıkmıyorsun az bir sosyalleşirsin insan görürsün"

Yaklaşık 20 dk bu konuşma geçti aramızda ama kazanan o oldu.

Dolabın karşısına geçip bakınmaya başladım.

Çok düşünülecek bir kombin yapmadım üstüme keremin verdiği Galatasaray logolu sweatshirtümü giydim altımada düz siyah bir tayt giydim saçlarımıda düzeltikten sonra aşağıya indim.

Kahvaltımızı hızlı bir şekilde yaptıktan sonra tesise gittik.

Kerem hemen soyunma odasına gitti üstünü değiştirmek için.

Bende çimlerin üstünde oturan grubun yanına gittim.
Geldiğimi fark eden ilk zani oldu.

"Ooo benim bella giornatam'da gelmiş" dedi dalga geçen bir ses tonuyla.

Bende yere onun yanına oturup kafamı omzuna koydum.

Böyle rahat davranmamın nedeni onu kerem gibi görmem di yani arkadaşım olarak.

Gözlerimi karşıya dikip hüzünlü hüzünlü dalıp gittim.

"Allah Allah ya bu kız hani çıkmıştı depresyon'dan noluyo şimdi hayırdır bu haller" dedi Yunus.

Nicolo hemen atlayıp cevap verdi.

"Karışmayın kıza siz onun yerinde olsanız sümüklü peçetelerle yatağı doldurmuştun ağlamaktan"

"Aman hemencecik de koru zaten ayrıca ben hiç üzülmezdim hemen yeni birini bulurdum"

"Zanim yunusun şu sözlerini bir yere not alda tuğce yengeme gösteririz bakalım o da yunusla aynı fikirde mi dimi mi yunuscum"

Bu sözlerimden sonra hemen dizlerini üstünde yanına gelip zaninin omzunda olan kafamı kendi kolunun altına alıp konuşmaya başladı.

"Aaaa Tamay balım ne gerek var abicim şimdi böyle şeylere uzatmayalım istersen"

Halil omzuna vurup konuştu.

"Allahın kılıbığı götü tutuştu iki kelimeyle ahahahah"

"Bana diyene bak sen geçen gün beren yengenin kapısında yalvarmadın mı olm"

"Ya olm geçip giden mevzuyu niye açıyosun tekrar ayrıca o da bana çok yalvardı barışalım diye"

Yunus aynen aynen der gibi kafasını salladı.

Kahkaha mı durduramıyodum onların bu hallerini akşama kadar dinleyebilirdim.

Nicolo az bir şey anlasa bile o da benim gibi gülüyodu.

Okan hocanın bizimkileri çağırmasıyla bu güzel sohbetimiz sona ermiş oldu .

30 vote 30 yorum sınır
(Bir sonraki bölüm sınır olduğunda gelicek haberiniz olsun)

unmöglich - Arda Güler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin