3.2

465 26 22
                                    

Yazar'dan

Tamay uzun bir yolun ardından
Eve vardı. Trafik onu çok yormuştu
Eve girer girmez kendini koltuğa attı.

Kafasını tavana çevirip düşünmeye başladı. Herşeyi aslında Pablo'yu barışı ardayı bu hale nasıl geldiklerini evliliğini Madridi her şey o kadar hızlı olmuştu ki onun için.

Düşünmek onu daha da dibe çekiyordu. Bunun farkındaydı nefesi sanki ona yetmiyordu.

Elini boynuna götürüp ovaladı.
Gözlerini etrafında gezdirdi.

Her şey çok mükemmeldi hayatında, ama onu rahatsız eden bir şey vardı işte, sanki tarif edilmez bir şey.

Anahtar sesi duymasıyla kendine geldi gözlerinden akan yaşları hızla silip kapıya doğru ilerledi.

"Anne bak biz babamla kimleri getirdik sana"

Neşeyle annesinin yanına koştu barış. Tamay gördüğü kişilerle şok oldu hızla onları yanına gidip sarıldı.

Ferdi ve Sera

"Hoş geldiniz bu ne kadar güzel bir sürpriz böyle ayakta kaldık geçelim içeriye hadi"

Erkekler İçeri geçip oturdular.
Sera ve Tamay da bir şeyler hazırlamaya mutfağa gittiler.

Tamayın dalgın olduğunu fark etti sera bıkkınlıkla elindeki bardağı tezgaha bırakıp ellerini göğsünde birleştirdi.

"Çabuk anlatıyosun noldu sana yine kızım"

Tamay gülümsemeye çalışarak cevap verdi.

"Ne olucak Allah aşkına sera klasik ben işte barışla uğraş falan ondan biraz yorgunum"

Sera tamayın elinde tuttuğu bardağı alıp tezgaha koydu.

"Benim alnımda da enayi yazıyor ya güzelim yedim bende bunu bak bir kez daha sormiyacağım anlat şunu doğru düzgün"

Tamay tereddütle seranın gözlerine bakıp gözlerini kaçırıp mırıldandı

"Pablo kafamı karıştırıyor"

Sera gözlerini devirip arkadaşının elini sıkı sıkı tutup konuşmaya başladı.

"Güzelim benim, bak her kararına saygım sonsuz ama bir karar vermen gerekiyor artık bu böyle ilerlemez biliyorsun değil mi"

Tamay onu onayladı.

"Biliyorum sera ama ben ne yapacağımı bilmiyorum, kafam çok karışık"

Sera gülümsedi.

"kararına karışmak istemiyorum ama senin için doğru kişi arda Tamay bak siz en iyisi bir tatile gidin beraber Barışı' da bize bırakın şöyle bir hafta güzelce dinlenin yiyin için gezin biraz uzaaklaşın burdan Tamay bak eminim sizi çok iyi gelicek"

"Haklısın ama barış sizi zorlayabilir"

Buna ikiside güldüler.

"Olsun bizim içinde hazırlık olur işte"

"Tamam o zaman ben ardayla konuşayım"

"Konuş konuş"

......

"Sera teyze yine gelin olur mu bize"

"Olur tabi yakışıklı sende bize gel ama olur mu"

Barış annesnin kucağında annesine bakarak cevap verdi.

"Annem izin verirse gelirim"

Onun bu hallerine gülüp vedalaştılar.

İçeri geçip ailecek koltuğa uzandılar.

Arda Tamayın kucağında yatan barışı kucağına aldı.

"Evet sizin uyuma vaktiniz geldi barış bey hadi yatağa gidiyoruz"

Barış mızmızlanıp ağlamaya başladı.

"Ya baba hayır uyumicam ben ya
Bende sizinle oturucam uyumak istemiyorum"

Ardanın kucağında çırpınmaya başlamasıyla arda onu koltuğa oturtup konuştu.

"Oğlum niye böyle yapıyorsun ama bak bizde birazdan uyuyacağız hem biz senle bu konuda daha yeni konuşmadık mı hani söz vermiştin"

Barış arda'nın söylediklerini umursamadan annesinin kucağına gidip tamayın boynuna kafasını koydu.

Tamay ellerini bırak kalsın der gibi salladı. Arda çaresizce yeniden onların yanına oturdu.

Kolunu tamayın omzuna attı.
Tamay gözlerini ona çevirip gülümsedi.

Arda yavaşca Tamayın dudağına tüy kadar hafif bir öpücük kondurdu. Gülümseyip fısıldadı.

"Biz bu çocukla ne yapacağız acaba"

Tamay gözlerini kucağında uyuyuo kalan küçüğüne çevirdi.

Güldü başını geri ardaya çevirdi.

"Hiç bilmiyorum ama tek bildiğim bizi çok zorlayacak sevgilim"

Arda ikisininde alnını öptü.

İkiside koltuktan kalkıp yukarıya doğru yol aldılar barışın odasına geldiklerinde arda yorganı kaldırdı.

Tamay kucağında ki bebeğini yavaşca yatağa bıraktı.
Üstünü örtüp hem annesi hemde babası yanağını öptü barışın.

Odadan çıktıkları gibi ikiside kendi odalarına gittiler.

"Güzelim ben bir duşa giricem haberin olsun"

"Tamam sevgilim de bunu bana niye söylüyorsun ki"

Arda sırıtıp cevap verdi.

"Belki bana eşlik etmek istersin diye güzelim gelmek istersen falan bekliyorum ben seni"

"Hii terbiyesiz ne biçim konuşuyorsun sen böyle, hadi git arda ben seni paralamadan gitsen iyi olur"

"Tamam tamam ama bak gelmek istersen falan diye açık bırakıyorum kapıyı"

"ARDAAA" delirtme beni akşam akşam ya çocuk uyuyo bak hadi git gir duşuna"

Arda gülerek hızla banyoya gitti.
Tamay arkasından bakıp güldü kendi kendine.

"Deli ya kaç yaşına geldi hala bavshsban neyse ya"

Bitti. Pablo kadar yalnızım imdat. Sınır 25 vote 25 yorum....

 Sınır 25 vote 25 yorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




unmöglich - Arda Güler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin