15. BÖLÜM

7.9K 575 522
                                    

Selamlarrr!
Öncelikle kadınlar günümüz kutlu olsun! ♡

Yoğun istek üzerine özel bölüm değil, yeni bölümle geldim. Umarım beğenirsiniz. Satır aralarında düşüncelerinizi belirtirseniz sevinirim. Veee,
Bir Avuç Toprak 64K oldu! Çok teşekkür ederim.
🤎

Öpmek her zaman bir veda değilmiş,
Ben öğrendim.
~ Rıdvan Keskin.

Ankara / 2018

Elindekilerle zar zor yürüdüğü yetmezmiş gibi bir de telefonu çalmaya başladı. Oflayarak kaldırımın başındaki duvarın üstüne koydu elinde tuttuklarını, sonraysa pantolonunun cebine koyduğu telefonunu çıkardı. Arayan Ceylan'dı. Gülümsedi Tekin. Hiç beklemeden gelen aramayı yanıtladı. "Efendim Ceylan?"

"Neredesin Tekin abi ya!?" Diye söylenmesini beklemediği için kaşları çatıldı. "Seni beklerken kök saldım resmen! Kapının önüne in dedin, ama sen yoksun. Ayrıca sen zaten eve çıkmayacak mısın? Ben neden kapının önüne indim ki?"

Soluklandı Tekin. Aşağı in demişti evet, ama yalnızca on beş dakika olmuştu. Hiç şaşırmadığı biçimde Ceylan yine sabırsızdı. "Tamam Ceylan," dedi uzatmamak adına. "Ben yaklaştım zaten, sen eve çık."

"Niye indim niye çıkıyorum!?" Dedi Ceylan bu kez. "Kevser'in dersi yarım kaldı zaten. Kızın dikkati dağıldı senin yüzünden. Halbuki çok iyi gidiyorduk."

"Ceylan?" Dedi Tekin.

"Hı?"

"Hı değil, efendim denir Ceylan." Diye devam etti Tekin. "Yukarıya çık, geliyorum ben."

"Sen şimdiden emir vermeye başladıysan bizim işimiz zor..." Diye mırıldandı Ceylan. "Çıkıyorum ben. Dikkatli gel." Tekin'in konuşmasına izin vermeden telefonu kapatıp sırtını yasladığı duvardan çekildi. Yavaş adımlarla yeniden bina kapısını itip içeri girdi.

Bugün yine özel dersi vardı. Kevser'in matematiği ciddi manada sıfırdı. En azından dört işlemi bilmeliydi ama tuhaf bir şekilde onu da bilmiyordu. Bu durum ara sıra Ceylan'ın canına tak etse de bunu dışarıya belli etmiyordu. O matematik öğrenilecekti. Başka yolu yoktu.

Asansörden iner inmez karşı kapıyı çalıp ayakkabılarını çıkardı. Mart ayına gireli tam bir hafta olmuştu. Bilinir bir şekilde hava yine soğuktu. Açılan kapının ardından Kevser belirdi. "Niye gittin niye geldin Ceylan abla?" Diye sordu merakla. "Abim nerede?"

"Ben de aynı şeyi sordum ama cevabını bulamadım." Diye mırıldandı Ceylan. "Abin nerede ben nereden bileyim? Haberim yok."

Kevser'in odasına doğru yürürken Kevser daha da hızlandı. "Nasıl haberin yok? Abim aşağı inmeni söylememiş miydi? Başkasıyla mı konuşuyordun yani?" Omuzları düştü. "Of ya."

"Kevser şu an daha mühim konularımız var." Dedi Ceylan masanın başına geçip. "Mesela matematik gibi. Mesela toplama çıkarma işlemleri gibi."

Kevser ikiletmeyip masanın başını geçti. Ciddi manada zorlanmaya başlamıştı. Abisinin verdiği görevi en başta zevkle kabul etmişti, ama şu an epey zorlanıyordu. Ceylan ne anlatsa anlamıyormuş gibi yapıyordu. Canına tak eden biri olacaksa bu kesinlikle Kevser olmalıydı.

BİR AVUÇ TOPRAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin