17. BÖLÜM

8K 578 302
                                    


Sana bir anlatsam
Güneş doğmasa
Sandıkların içini göstersem sana
Çizdiğim resmin
Yalnızlığın geyik gözlü köşesinde
Bir rafa koyabilsen
Olup biteni ve onları
Sabaha kadar konuşsak...
~ Sezai Karakoç

Ankara / 2018

Küçük takı dükkanından çıktı Tekin. Minik hediye paketini siyah paltosunun cebine koyup omuzlarını dikleştirdi. Seri adımlarla kampüse doğru yürümeye başladı. Keyfi yerindeydi bugün. Bu keyfin özel bir sebebi de yoktu aslına bakılacak olursa.

Yanından geçenlerin yüzüne bakmamayı tercih etti. Saat beşe yaklaştığından kampüsün çıkışı oldukça kalabalıktı. Ceylan'ın da bugün bu saatlerde çıkacağını biliyordu. Yalnızca bunu değil. Her gün kaçta çıkacağını biliyordu. Niye bildiğini kendi de sormak istemiyordu kendisine.

Sağdaki ağacın altına yürüyüp adımlarını durdurdu. Ceylan güneşi pek sevmediği için büyük ağacın gölgesinde arkadaşlarını beklerdi hep. Bugün de öyle yapacaktı muhtemelen. Zira güneş batmamıştı hala.

Ankara üniversitesinin kampüsü oldukça büyüktü. Birkaç kez gelmişti bu kampüse. O birkaç kez de hep Ceylan içindi. Saçma sapan bahanelerle geldiği günlerde olmuştu, uyduruk sebepler olmadan geldiği de. Ama gelmişti bir şekilde.

Gözleri Tıp Fakültesinin giriş kapısına döndüğünde anlamsızca tebessüm etti bir an. Ceylan fakültenin önünde, beyaz önlüğüyle durmuş fotoğraf çekiyordu yine. Buradaki tek amaç mahalledeki eski arkadaşlarına hava atmaktı. Başka bir açıklaması yoktu.

Fotoğraf çekme faslı bitmiş olacak ki önlüğünü çıkarıp çantaya tepti. Ağır çantayı omuzlarına geçirirken Tekin her anı kaçırmadan izledi. Yeşil kazağının ucunu çekiştirip düzeltti. Sonraysa at kuyruğu yaptığı kabarık saçlarını hışımla geriye sıvazladı. Hep olduğu gibi ağzının içinde bir şeyler söylendi yine.

İçli bir nefesle güldü bu haline Tekin.

Fakültenin merdivenlerinden sallana sallana indi sonrasında. Gözleri bahçede gezinirken birkaç arkadaşına el salladı. Kimiyle durup dakikalarca konuştu, gülüp durdu. Ama Tekin yerinden kıpırdamayıp ona gelmesini bekledi.

Susmadı Ceylan. Yine birilerine selam verdi, güldü, sohbet etti. O ara gözleri bir anlığına Tekin'e döndü. Gözlerini kısıp daha dikkatli baktığında yanılmadığını gördü. 32 diş sırıtıp el salladı Tekin'e doğru.

BİR AVUÇ TOPRAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin