🤎🦌 | Özel bölüm.
"Ankara'nın taşına bakacak vaktimiz olmadı
Birbirimizin gözlerine bakmaktan..."
~ Ümit Yaşar Oğuzcan.Bölüm şarkısı; KÖFN, Tekinsiz
15.01.2019 / Ankara
Saatler önce Harbiyenin mezuniyetinden çıkıp Ankara garına gitmişlerdi hep beraber. Ceylan'ın ailesi Güralp'in mezuniyeti için bir günlüğüne Bursa'dan Ankara'ya gelmişti. Tekin'in ailesi akşam yemeği için ısrar etsede otobüs biletlerinin saati yaklaştığı için o daveti reddetmişlerdi.
Ceylan bir günlüğüne gelen ailesini otogarda uğurlamış, şimdi sallana sallana evine yürüyordu. Artık abisi yoktu. Bu durum onun için can sıkıntısıydı. Zira Güralp'siz bir Ankara'yı hiç bilmiyordu. Ve de Tekin'siz... Ankara'ya geldiği ilk andan itibaren hep onlar vardı, aylardır görüyorlardı birbirlerini. Alışmıştı haliyle.
Saat dokuza gelirken Ankara'nın ayazı baş gösterdi yine. Hava son derece soğuk ve rüzgarlıydı. Kızılay meydanından geçerken caddenin bu kadar sessiz olması şaşırttı Ceylan'ı. Sakindi, kimse yoktu. Hiç tekin gözükmüyordu. "Sadece sokağın ıssızlığından bahsettim." Diye geçirdi içinden. Tekin'in ismi aklına gelmemişti kesinlikle. Anlam farklılığı vardı.
Kabanının cebinde çalan telefonunun sesiyle hemen çıkarıp ekrana baktı. Arayan Gülbeyaz'dı. Oyalanmadan açıp kulağına götürdü. "Efendim?"
"Ne yapıyorsun?" Dedi karşıdaki Gülbeyaz. "Annenleri yolcu ettin mi?" Duraksadı. "Bir şeyi bölmedim değil mi?"
"Eve geliyorum, annemleri bıraktım." Diye yanıtladı Ceylan. "Ayrıca neyi böleceksin? Tek başıma yürüyorum yolda."
"Ha illa inat edeceğim diyorsun yani?" Dedi Gülbeyaz.
"Ne inadı Gülbeyaz? Neyden bahsediyorsun sen yine?"
Telefonun ucundaki Gülbeyaz derin bir nefes verdi. "Ceylan," dedi sakince. "İleride pişman olursun. Yıllar sonra bugünler sadece geçmiş olarak kalacak. Belki de hatırlanmayacak. Keşke demek istemiyorsan yap. Vaktin varken yap. Bu son. Bu son adım." Ceylan bir an yerinde duraksadı. "Bundan sonra ne sen onu görürsün, ne o seni."
"Belki konuşmak istemiyor?" Dedi Ceylan. "Veda etmek istese her zamanki gibi arayıp çağırırdı beni. Demek ki artık istemiyor." Yürümeye devam etti, "Sıkılmıştır belki. Gidecek nasıl olsa. Ankara'dan gidecek." Yolları kontrol edip karşıya geçti. "Abimi yolcu etmeye bile gelmedi."
"Ceylan," dedi Gülbeyaz yine, "Sen biliyorsun neden gelmediğini. Bir kez olsun sen ara, sen mesaj at. Onca ayın hatrı yok mu? Veda etmek istemiyor musun? Kim bilir nereye gidecek. Bu son Ceylan. Sadece kendine iyi bak deyip evine döneceksin. O da Ankara'dan gidecek. Bu kadar." Sıkıntılı bir nefes verdi, "Arkadaş değil miydiniz siz? Şimdi bu inat ne?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR AVUÇ TOPRAK
Novela Juvenil"Her hikayenin sonu bir avuç topraktır..." Bir Avuç Toprak. | gizzese 🤎🦌