6. BÖLÜM: SOBE

538 4 6
                                    

"Kendisinin efendisi olan bir adam kederi sonlandırabilir çünkü keyif yaratabilir. Ben duygularımın merhametine kalmak istemiyorum. Onları kullanmak, onlardan zevk almak ve onlara hükmetmek istiyorum."

| Oscar Wilde

🎵🎶: Quit, Ariana Grande, Cashmere Cat

Kendimle övünebileceğim tek yanım: fazla cesur bir kız olmamdı. Bu beraberinde bol tehlike getirse de adımlarımı hiçbir zaman geri çekmemiştim. Şeref, bana göre insanın asıl varlığıydı. Değer verebileceğim tek yönüydü. Bu değer üzerine kurmuştum yaşamımı. Yaptığımdan pişman değildim ancak buna değecek miydi, işte bundan hiç emin değildim.

Kaşlarımı çatarak en sert bakışımı attım ancak sadece birkaç sırıtışa davetiye çıkarmıştım. Mike'a bıçak dayayan sarışın adamın dudağı haince yukarı kıvrılırken yanındakilere imalı bir bakış attı. Bununla birlikte onlarda gülmeye başladılar. Şimdi sarışın adam tehlikeli sesiyle mırıldanıyordu. "Bu olaya burnunu sokmak için fazla cesursun tatlım."

Mike'ın siyah bakışlarının üzerime kenetlediğini görünce gerilerek yaptığımı tekrar sorguladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mike'ın siyah bakışlarının üzerime kenetlediğini görünce gerilerek yaptığımı tekrar sorguladım. Şu an bana olan kızgınlığını görebiliyordum. Halbuki ben bütün tehlikeleri göze alarak ona yardım ediyordum. Derdi neydi?

"Bilmediğim bir şey söyle." Evet, biraz iddialı bir profil çizebilirdim, bunu hak ediyordum.

"Sadece... Bir dakikan var, tatlı kız." Yanındaki adamlar bu kararına üzülmüştü. "Bugün iyi günümdeyim. Biraz aklın varsa kaç. Yoksa suratın acınacak hale gelir. Bunu ikimizde istemeyiz öyle değil mi?" Pis bakışları beni baştan aşağı süzüyordu. Hiç gizleme gereği duymadan, her bir noktada uzun uzun oyalanarak. Bu hareketi Mike'ın yerinden kıpırdamasına neden oldu. Çenesindeki kaslar gerilmişti. Sanki ne dediklerini anlıyormuş gibi davranıyordu. Yüzündeki bu ifadeyi ben gelmeden önce de onlara gösterseydi, şimdi ikimizde burada böyle tehlikenin ortasında dikiliyor olmazdık.

Gözlerimdeki ifade adamın imalı bakışlarına rağmen değişmedi, geri adım atmayacaktım. "Onu almadan gitmem." Mike etrafındaki adamlarla birlikte kaşını hayretle yukarı kaldırdı, sanki bunu da anlamış gibiydi. Nasıl olduğuna dair bir fikrim yoktu ancak bunu bana çok iyi yansıtıyordu. Umursamazlık maskesini düşürdüğü nadir anların birindeydik.

Diğerleri birbirlerini bakıp hakkımda fısıldaşırken grubun lideri olduğunu anladığım adam, parmağıyla dudağını okşuyordu. Bana, sonra bir adım gerisindeki siyah saçlı çocuğa baktı. Arkadaşının ne demek istediğini anlayınca Mike'a döndü. "Akşam parti var, teşekkürler Süperstar. Hediyen istediklerimizden daha fazlasını karşılayacak." dedi İngilizce olarak.

Mike dişlerini birbirine kenetlemişti, yumruğunu sıktığını gördüm. Birazdan adamın suratına inecek gibi duruyordu. Hızla koşup aralarına daldım. "Hey... Hey... Bir dakika beyler..." Saçlarını sıfıra vurduran çocuğun yanından geçip sert gövdesinden kurtulabilmeyi başardığımda bütün gözler ne yapmaya çalıştığımı anlamak için beni seyrediyordu. Mike'ın önüne geçip sarışın grup liderinin gözlerinin içine baktım. "Konuşarak halledebiliriz."

MASALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin