Cogito, ergo sum. / Düşünüyorum, öyleyse varım.
|René Descartes
🎵🎶: Buddy's Rendezvous, Lana Del Rey
Saçlarımı sıkışı gevşedi. Heyecanlanmıştı. "O günden sonra seni hep merak ettim," dedi alayla. "Kadere bak ki kendi ayaklarınla bana geldin." Suratına iğrenerek bakıyordum. "Şimdi ödeşebiliriz."
Diğer adamlarına baktı, beni görmelerini istiyordu ama suratına yumruk attığım adam bağırarak üzerime geliyordu. Elini kaldırarak onu durdurdu. Şimdi tamamen emindim ki çetenin başı bu adamdı. Aynı zamanda tekme atıp Mike'la yanından kaçtığım o sarışın adamdı. Kızıl kadını öldürende bu adamdı.
"Ne oldu? Süper star senden vaz mı geçti?" Olanlardan haberleri elbette ki vardı. Bir şekilde her an bizi takip ediyorlardı. Bu karşılaşma da tesadüf değildi.
Öfkeyle ellerinden kurtulmaya çalıştım ancak başarısızdım. "Mike'dan ne istiyorsunuz?"
Baş parmağını kanayan burnumdan akan kanın üzerine koydu. "Yanlış zamanda yanlış yerde olmakta bir suç, güzelim." Burnumun altından, yavaşça dudaklarıma doğru kaydırdı. "Uslu bir kız olup buna hiç dahil olmamalıydın." Kanım elinin altında durdu. Gözleri parlarken bakışları kanlı dudaklarıma kenetlenmişti. "Bu yanlış zamanlamadan nefret ettim."
Hızla onu ittim. "Bırak beni!" Tam anlamıyla ondan kurtulamamıştım. "Katilsiniz! O kadını öldürdünüz! Bir insan öldürdünüz! Yakalanacaksınız!"
"Kes sesini!"
Bağırmaya devam ettim. Beni durdurmak onun için zor olmadı. Mavi göz, bedenimi çevirip arabanın kaportasıyla kendi bedeninin arasına sıkıştırınca başka bir adam gelip kollarımı tuttu. Üzerimdeki güçlü parmakları itmeye çalışıyordum ancak bu bileklerimi daha sıkı kavramalarına neden oldu.
Titreyen kirpiklerimi kapatarak sıkı bir çığlık kopardım. "Bırak beni!"
"Onu duydun!" Çığlık çığlığa haykıran kelimelerimin aksine sessizlik etrafıma son hız yayılıyordu. Artık pis kahkahalar ve küfürler yoktu.
"Öldüreceğim sizi orospu çocukları!" Haykırışıyla sırılsıklam olan kirpiklerimi araladım. Yaşlar yüzünden bedenini bulanık görünüyordum.
Bağırarak bir şeyler söyledi ve önündeki adama yumruğunu geçirdi. Ardına eklediği diz darbesiyle ateşi daha da harlanırken bacaklarımdaki eller kayboldu. Bağırdı. Ne dediğini anlayamıyordum. İspanyolca haykırdığı sözcükler öfkesiyle etrafa dağılıyordu.
Kemiğin kırılma sesi, ardından adamın inlemesi sokağı doldurdu. Kollarımı ve ağzımı tutan ellerde üzerimden ayrılınca kafam yavaşça arkaya doğru düşerek arabanın ön camına yaslandı. Tekrar bir şeyler söyledi. Bağırışlar zihnimde yankılanıyordu.
Sona kalan Mavi Göz onun üzerine doğru koştu fakat bu faydasız bir eylem olarak kalacaktı. Mike yakasından tutup kaldırdığı adama deli öfkesiyle bakıyordu. Ona bir şeyler söyledi. Ne olduğunu asla bilemeyecektim.
Dakikalar önce benim zayıflığımla kendine eğlence biçen adam şimdi kendinden geçmişti. Mike'ın elleri bir kez daha suratına indiğinde titreyerek gözlerimi kapattım. Bir anda bütün sesler kesildi.
Bana koştuğunu sandım. Biraz gerimde duran elleri titriyordu; bu tedirginliğe rağmen bedenimi sıkıca sardı. "Geldim." Dudakları saçlarımın üzerine kondu. "Geldim, Masal."
Bu Geppetto Ustaydı, can vermeyi iyi biliyordu. Dişlerini sıktığını biliyordum. "Ah..." dedi titreyen nefesiyle. "Ah... Nasıl seni böyle... Bir damla gözyaşına-" Cümlesini tamamlayamadı. Bana daha sıkı sarılmaya adamıştı kendini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASAL
Novela JuvenilMasal, hayranı olduğu Süperstarla aynı şirkette çalışma fırsatını yakalarken bir ceset bulur. Zehirli bir elmayla bir kadın öldürülmüştür. Kanıtlar ise hayranı olduğu Süperstarı göstermektedir.