AŞK NEFRET VE TRAVMALAR

420 60 15
                                    

Selen odadan koşar adım çıktığında gözyaşları içinde uzun koridoru yürüdü. Ağladıkça ağlıyordu. Daha kaç kez Feris tarafından ağlayarak hırpalanması gerekiyordu. Daha kaç kez ona gardını indirdiğinde Feris tarafından incitilmesi gerekiyordu.
Ağlayarak yürürken kendine kızdı. Feris'e karşı bu kadar savunmasız olmasına kızıyordu. Ne yaparsa yapsın onu affetmesi, ona çekilmesine öfkeliydi.
Feris'in Selen üzerinde sonsuz bir etkisi ve gücü vardı. Selen bunu yaşadıkları ile tecrübe ettikçe daha iyi anlıyordu.
Soğuk koridorlarda hızla yürürken bugün kendine söz verdi. Bir kez daha bu duruma düşmeyeceğine dair yeminler etti. Bir kez daha kendi  hakkına girmeyecekti. Bir kez daha Feris tarafından üzülmeyecekti.

Feris'i bu ana kadar sayısız defa affetmişti peki sonunda mutluluğa ulaşabilmiş miydi? Sonunda ağlayarak kaçan aylarca depresyonda olan Selen'di.
Bağırmak istiyordu. Feris'in canını yakmak istiyordu. Susup ağlamak istiyordu. Ondan intikam almak istiyordu. Durup ona sarılmak da istiyordu. Bırakıp gitmek, yok olmak istiyordu.

Bahçeye çıktığında nihayet nefes alabildi. Hızla arabasına koştu. Eve giderken aklında Eylem ve Feris'ten başka bir görüntü yoktu.

Öfkeyle içeri girdiğinde Zeynep Hanım bir sorun olduğunu anladı. Selen'i görür görmez oturduğu koltuktan ayaklandı.
"Selen.. Kızım iyi misin ne oldu?" ağlayan kızına endişe içinde baktı.
Selen elindeki anahtarı ve çantayı öfkeyle yere fırlatırken bağırarak konuştu.

"Oldu..Oldu anne.. Olan hep bana oldu. Yeni sevgilisi ile gününü gün ederken ben her gece onu düşünüyorum." Zeynep Hanım Selen'in sakinliğine alışıktı ve onu ilk kez böyle görüyordu.

İlk kez Selen bir sinir krizinin ortasında annesine bağırarak konuşuyordu. İlk kez bir olayı böyle öfkeyle karşılıyordu. Halini hiç iyi görmedi.

"Selen önce bir sakin ol anneciğim." Elinden konuşmaktan başka bir şey gelmediğinde Selen annesini duymuyordu bile.

"İnanamıyorum ya.. Ben salak mıyım?Aptalım ben.. Sürekli affettim. Her yanlışını her hatasını affettim. Anne nasıl yaparım ben bunu." salonda bir o tarafa bir diğer tarafa yürürken ağlamaları arasında aslında annesi ile değil de kendisi ile konuşuyordu.

"Ondan öncemi hatırlayamıyorum bile.. Beni böyle avcuna almasına nasıl izin verdim? Nasıl bu kadar aptal olabildim?" koltuğun yanındaki sehpanın üzerindeki bibloları öfkeyle iterek yere düşürdü. Biblolar yerde paramparça olurken bağırarak yere dizleri üzerinde çöktü ve ağlamaya devam etti.

"Ben bunları hak etmedim." Kızının gözleri önünde çırpınışlarını gören Zeynep Hanım hemen koşarak onun yanına oturdu. Onu sırtından sararak kolları arasına aldı. "Annecim ne olur yapma böyle." Zeynep Hanım da ağlayarak konuştuğunda Selen için bir şey yapamamanın çaresizliği ile ezildi.

"Anne.. Anne canım çok yanıyor.." nefes nefes konuşmuştu. Ağlarken öyle kasılmıştı ki başı gözleri ağrıyordu. Olduğu yerden kalktı. Gözyaşlarını hızlıca sildi.
"Gidiyorum." dediğinde Zeynep Hanım bu duygu değişimi karşısında korkmuştu. "Nereye?" Hayretle sorduğunda Selen yukarı çıkan merdivenlere hızla yürüdü.
"Londra'ya.." Selen hızla merdivenleri çıkarken Zeynep Hanım da arkasından gidiyordu.
"Selen saçmalama.. Bu halde hiçbir yere gidemezsin." Selen çoktan odasına girmişti. Pasaportunu ararken annesine cevap vermemişti.

"Kızım duymuyor musun beni? Babanı arıyorum o gelsin konuşuruz gideceksen daha sonra gidersin.. Ne bu böyle kaçar gibi." Selen çekmeceden pasaportunu alarak dolaptan aldığı sırt çantasına attı.
"Gitmem lazım. Burada nefes alamıyorum." annesinin tam gözlerine bakarak kesin bir dille söylediğinde Zeynep Hanım kızının halini hiç normal bulmuyordu.

AŞK NEFRET VE SEN /g×gHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin