AŞK NEFRET VE REKABET

692 68 12
                                    


Selen'in hastane odası hiç bu kadar kalabalık olmamıştı. Etrafta onu seven insanlardan, öğrencilerinden gelen çiçekler vardı. Hani derler ya, tanıştığınız insanları hepsi aynı odada olursa kime bakarsınız diye. Feris kesinlikle Selen'e bakıyordu. Ama Selen Özge'ye bakmakta ısrarcıydı. Ailesi ile kısa sohbetler ederken bile Özge'ye kaçamak bakışlar göndermeyi ihmal etmiyordu. Feris tüm bedeninde gerginlik ve öfke hissediyordu. Gerçek anlamda Özge'yi öldürmek istiyordu. Şu an yapabildiği tek şey en iyisini umut etmek ve gözlemlemekti. Odadakiler Selen'in uyuması için ayrılmayı kararlaştırdıklarında Feris olduğu yerde kıpırdandı. Nihayet Selen ile baş başa kalacağına sevdindi. Herkes çıkarken ona iyi dileklerini iletiyor ve dinlenmesini söylüyordu. Kapının yanında bulunduğu yerden herkesi tek tek yolcu ediyordu. "Özge.. sen biraz kalabilir misin?" Selen'in sesi tüm odada yankılandığında herkes olduğu yerde kaldı. Feris'in tepkisini bekliyorlar ve bu saçma durumu anlamaya çalışıyorlardı. Özge de hayretle önce Selen'e sonra Feride bakmıştı. Feris canını yakan bu cümleye ne tepki vereceğini bilemez bir hale gelmişti. "Olur.. tabi" dediğinde olduğu yerden iki büyük adımla Özge'nin üzerine yürüdü. Yüzleri arasında mesafe kalmadığında öfkeyle ona baktı. Ve Özge'nin boğazını sıkarken dişleri arasından serin bir sinirle konuştu. "Seni fırsatçı pislik.." Etraftakiler hemen aralarına girip bu ai kavgayı engellemeye çalışıyordu. Selen olduğu yerden çaresizce bağırmakla yetindi. "Napıyorsun sen ya? Özge.. iyi misin?"Özge kapının yakınındaki kalabalıktan ve Feris'ten kurtuldu Selen'in yatağına yaklaştı. Selen hemen başucuna gelen Özge'nin elini tuttu. Feris'e korku dolu gözlerle bakıyordu. Bu manzara karşısında Feris kalabalığı geçerek dışarı çıktı. Sinirle hastane koridorlarında yürümeye başladı. Hala nasıl böyle bir şey olduğunu anlamaya çalışıyordu. Eşi kendisini unutmuş eski sevgilisini hatırlıyordu. Odadaki öfke patlamasından sonra da Feris'den korktuğu belliydi.

Özge ve Selen odada yalnız kaldıklarında Selen hala korku dolu bir haldeydi. Şiddet her zaman onu rahatsız eden bir şeydi. Özge'nin elinden tutup yatağın kenarına oturttu ve ona baktı. Özge Selen'e göre daha çekingen bir haldeydi. Elleri birbiri içine geçerken Selen karşısındaki kadına gülümsedi. "İyisin değil mi?" Özge derin bir nefes verdi. Yıllar öncesinden gelen şefkat, aşk ve mutluluk dolu bu gülümseme onu şaşırttı ama aynı zamanda mutlu etti. "İyiyim.. sen bu haldeyken beni düşünme." Dediğinde Selen çarpık bir gülüş attı. "O kadını tanımıyorum.. Bana inanıyorsun değil mi?" Özge'nin elini sıkıp ona bakarken konuşmuştu. Özge de olanlara anlam vermiyor ama bu durumdan da memnun bir haldeydi. Belki de hayat bana ikinci bir şans verdi diye düşündü. Önceki ilişkimizde yaptığım hataları telafi etme şansı.. "Tabiki inanıyorum..." Selen'in yanağına avucunu yerleştirdi ve gülümsedi. "Biz hep birbirimize inanırız.." Selen de gülümsedi.

Selen'in bu sıcak gülüşleri Özge'ye geçmişi hatırlatıyordu. 23 yaşında tanışmışlardı. Birlikte pek çok yeri gezmişler dolu dizgin bir gençlik aşkı yaşamışlardı. Hayata hep aynı pencereden bakan, pek çok ortak noktaları bulunan genç ve güzel bir çifttiler. Yaklaşık üç yıl güzel bir ilişki sürdürmüşlerdi. Selen'in evlenmek istemesi ve Özge'nin hazır olmaması sebebiyle çıkan kavgalar büyümüş ve en sonunda Özge onu aldatmıştı. Böylelikle ayrıldıklarında bir yıl sonra Selen'in hayatına Feris girmiş her şey istediği gibi ilerlemişti. Özge bunları düşününce bu hafıza kaybı olayının ikinci şansı olduğuna daha da ikna oldu. Evet o zamanlar evlenmeye hazır değildi ama şu an kesinlikle hazırdı. Selen onun ilk aşkıydı. Onunla evlenmeyi isterdi. Hayat ona böylesine bir fırsat sunmuşken bunun için çabalamayı mantıklı buluyordu. Kaç kişinin böyle bir şansı olabilirdi?

"Seni çok özledim." Selen'in dudaklarından dökülen bu sözlere şaşırdı. Ama artık bunlara şaşırmamalıydı. Selen'in beyninde hala ikisi birbirini çok seven aşıklardı. Buna uyum sağlayacaktı. "Ben de.." Diyebildi. Selen olduğu yerden hafifçe doğrulup karşısındaki Özge'ye yaklaştı. Bir elini onun omzuna atarken gülümsemesini sürdürdü. Özge bu teması beklemiyordu. Yüzleri karşı karşıya geldiğinde Selen burnunu Özge'nin burnuna dokundurdu. Özge de Selen'in beline nazikçe sarıldı. Gözleri temas halindeyken burunları oynaşıyor ve birbirlerine gülücükler yolluyorlardı. Özge bu halde oldukları son zamanı hatırlamaya çalıştı. "Bir daha seni göremeyeceğim diye çok korktum." Özge Selen'in saçlarını okşarken onun gözlerine bakarak konuşuvermişti. Selen bu itiraf karşısında güldü. Özge'nin yanağına elini yerleştirdi. Baş parmağını Özge'nin dudakları üzerinde nazikçe ve yavaşça gezdirirken göz temasları devam ediyordu. Başını eğip yaklaştı ve dudaklarını Özge'nin dudakları üzerine bıraktı. Özge şaşkındı ama diğer yandan da bu olanı normal karşılamaya çalışıyordu. Selen'i yumuşak ve küçük hareketlerle öpmeye başladı.

AŞK NEFRET VE SEN /g×gHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin