AŞK NEFRET VE AKIŞ

582 50 11
                                    




Feris hastaneden ayrılıp arabasına bindi. Hala Cemre'ye kızgındı ama bunu düşünmemeye çalışıyordu. Selen'i geri kazanmalıydı. Eve doğru sürerken Selen'i aradı ve hazırlanmasını söyledi. Kapının önüne geldiğinde Selen onu bekliyordu. Siyah uzun eteğinin altına siyah çizmelerini giymişti. Üzerinde bohem desen ona çok akışan boğazlı bir kazak vardı. Saçlarını tepeden toplamış büyük halka küpeler takmıştı. Atkısı ve eldiveni ile kışa hazır görünüyordu. Makyajsız duru güzelliği ve gülümsemesi ile arabaya bindi. Kokusu burnuna geldiğinde derince içine çekti. Eğilip yanağını öptü. "Çok güzel görünüyorsun." demeyi ihmal etmedi. Montunu arkaya atıp kemerini taktı. "Teşekkür ederim." gülümsedi. Feris'in canının sıkkın olduğunu yüzünden anlamıştı. Hastaneye evrak imzalamaya ve eşyalarını almaya gitme ve bu hayali olan hastaneden ayrılmak onu üzmüştü.

"Hastane nasıl geçti?" Feris derin bir nefes verdi. "İyi sorun yok. İşe devam edeceğim." bu cevap karşısında Selen sevinse de Feris'in neden üzgün ve gergin olduğunu anlayamamıştı. "Ne güzel bi haber.. Peki o zaman neden canın sıkkın?" dediğinde Feris gülümsedi. "Hayır iyiyim..Öyle mi hissettin?" diyerek inkar etti.  Bu konuları konuşmak istemiyordu. "Bilmem modun düşük gibi geldi." dediğinde Feris Selen'in elini tuttu. "Stajyerlerim değişmiş de onu tartıştık biraz ama boşver önemli değil." Selen'in elini öptü. "Bize odaklanalım." diye devam etti. Selen de gülümsedi.

"Nereye gidiyoruz?" meraklı bir şekilde sordu.

"Alışveriş merkezine noel pazarı açılmış dolaşalım mı? " Selen bu fikre heyecanlandı. Yılın en sevdiği zamanları noel yılbaşı zamanlarıydı. "Evet.. Hemen gidelim." Selen'in fikri beğenmesine mutlu olmuştu. Yola koyulduklarında aklına Cemre gelip duruyordu. Yaptığı bu şantaj egosunu zedelemişti.

"Ağaç ve süs de alalım salonun köşesinde süsleriz." Selen'in bu sözlerini "Tabi alırız." diye yanıtladı. "Geçen yılın süslerini nereye koyduk acaba?" Feris'e döndü. "Hatırlıyor musun?" Feris başını hayır anlamında salladı. "Boşver alırız şimdi." dedi.

Kısa bir yolculuktan sonra alışveriş merkezine park ettiler ve el ele yürüdüler. Eskisi gibi olduklarını hissettikleri bir andı. Birlikte pazarı gezdiler. Yanıp sönen ışıklar, etrafın adeta kırmızı ve yeşile boyanması, mutlulukla koşan çocuklar ikisinin de havasını değiştirmişti. Stantları gezdiler. Kar küreleri aldılar.. Yılbaşı ağaçlarını seçtiler. Kutularca süs alıp eve sipariş verdiler. Fotoğraflar çekinip yürürken sohbet ettiler. Sıcak çikolata alıp köşede kalan bir banka oturdular. Etraf ışıl ışıldı. Kulaklarına yılbaşı şarkıları ve burunlarına tarçın kokuları geliyordu.  Yan yana oturduklarına Feris kolunu Selen'e sardı.

"Şu an öyle mutluyum ki." omzuna başını koyan Selen'in kulağına doğru konuştu. Selen gülümsedi. "Ben de." Biraz öyle kaldılar ve anın tadını çıkardılar.  Kazadan ve kavgalarından öncesindeki aşk dolu günlerini hatırlamışlardı. Bu pazara daha önce de gelmişlerdi.

"Yarın akşam için randevu aldım." Selen başını kaldırıp Feris'e baktı. Feris bir anlık dalgınlıkla sordu. "Ne randevusu?" Selen derin bir nefes verdi. Hatırlamadığına şaşırmıştı. "Terapist Feris." Feris hemen hatırladı. "A evet.. Tamam kusura bakma hastane işleri ile uğraşırken aklımdan çıktı." Selen anlayışla karşıladı. Feris Selen'i yanağından öptü. "Aslında kendimiz de hallediyoruz sanki." diye gülümsediğinde Selen de güldü. "Ama yine de gideceğiz." Feris başıyla onayladı. "Gidelim tabi sen nasıl istersen." Feris'in Selen'i kazanma stratejisi onun her istediğini yapmak ve onu memnun etmek üzerineydi. Pazarda bir süre daha vakit geçirdiler. Selen'in telefonu çaldı. "Sevda arıyor." diyerek açtı. Feris etrafa bakınıyor diğer yandan da Selen'in konuşmasını dinliyordu.

AŞK NEFRET VE SEN /g×gHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin