AŞK NEFRET VE PANİK

552 51 30
                                    

Pınar ve Cemre koltukta oturmuş birbirlerine bakıyorlardı. Az önce yaşadıkları anın büyüsü hala ikisinin de üzerindeydi. Artık ikisi de iç çamaşırları ile duruyorlardı. Birbirlerinin elbiselerini parçalarcasına çıkarmışlar o güzel elbiseler küçük evin zemininde yatıyorlardı.Cemre Pınar'ın avuç içlerini okşarken diğer elindeki şarabı yudumladı.

"Hep böyle misindir?" Pınar'ın sorusuyla ona baktı. Loş ışıkta üzerindeki beyaz sütyeni ve siyah saçlarıyla kusursuz bir tablo gibi duruyordu. "Nasıl?" diyerek onu izlemeyi sürdürdü. Avcunu okşarken onun tenine dokunuyor olmanın mutluluğu vardı içinde.

"Özgüvenli.. sanırım." diyip gülümsediğinde Cemre de gülümsedi. Kendisini böyle tanımlaması hoşuna gitmişti. "Sen değil misin?" yaslandığı koltuktan kalkıp Pınar'a biraz daha yaklaştı. Artık birbirlerine daha yakındılar. "Olmaya çalışıyorum.. Ama bende yapay duruyor. Senin özgüvenin, kendinden emin hallerin.. Sanki çocukken bile böyleymişsin gibi." Cemre'nin alnına düşen saçlarını yavaş hareketlerle geriye taradı. Ona dikkatle bakıyor yüzünün her yerini inceliyordu.

"Böyleydim sanırım ama ilk kez bundan etkileneni görüyorum. Diğer herkes hadsiz ve egolu olduğumu söyler." diyip gülümsediğinde Pınar başını koltuğa yasladı. Önündeki güzel ve genç yüzü izlemenin tadını çıkarıyordu.

"Bence mükemmelsin." Pınar'ın bu iltifatı ile Cemre ona yaklaştı ve dudaklarına uzun sıcak bir öpücük bıraktı. Onu tenini üzerinde hissettiği her an garip bir neşe dolduruyordu içini. Geri çekildiklerinde birbirlerini süzdüler. 

"Peki.. Bana eski sevgililerini anlat o zaman." Pınar'ın bu isteğine güldü. "Ne yapacaksın eskileri.. Bence biz bize odaklanalım." Pınar'ın kolunu aşağıdan yukarıya doğru okşadı. 

"Sen bana sandalyede odaklandın.. Ben de sana az önce bu koltukta odaklandım" ikisi de gülüyordu. Pınar devam etti. "Merak ediyorum. Anlat hadi." Cemre'yi omzundan hafifçe dürttüğünde Cemre bundan kaçamayacağını anladı. "O zaman şarap alayım." diyerek ayaklandı. Pınar'ın getirdiği şarabı tezgahta açtı ve koltuğa geri döndü. Kadehlerine şarabı dönerken konuştu.

"Hangisinden başlasam acaba?" dediğinde Pınar hayretle ona baktı. "O kadar çoklar mı?" Cemre şarabından büyük bir yudum aldı. "Yeni nesil böyle işte." diyip güldüğünde Pınar da gülümsedi.

"Peki.. Seni en çok üzen hangisiydi?" Kadehini orta sehpaya bıraktı. Koltuğa rahatça yaslandı ve Pınar'a baktı. "İlkiydi sanırım.. Ecem..Birkaç aylık yaz aşkıydı ama pek çok şeyi ilk kez birbirimizle deneyimlemiştik. Üniversiteyi kazanınca ayrıldık." Pınar merakla sordu. "Nerde peki şu an haber alıyor musun?" dediğinde Cemre başını hayır anlamında salladı.

"Mühendislik okuduğunu biliyorum.. Şimdiye okulu bitmiştir." Pınar şarabını yudumlarken Cemre'yi bu aşkıyla hayal etti. Sıcak bir yaz gününde iki genç kadın birlikte yürüyorlardı. Bu ilk aşk ve ilk ayrılık ikisini de yaralamış olmalıydı.

"Peki erkekler? Onlarla aran nasıl?" Pınar'ın bu meraklı soruları Cemre'yi düşünmeye itiyordu. Aslında o Pınar hakkında bir şeyler öğrenmeliyken sürekli Pınar'a kendisi hakkında bilgiler verdiğini fark etti. Ama bu isteğini de durduramıyor ona kendini anlatmak istiyordu.

"İyi.. Eğleniyorum." diyip güldüğünde Pınar bu imalı cevapla ne yapacağını bilemedi.Şarabından bir yudum aldı. Bu eski sevgili muhabbetini kapatmak için hemen yeni bir şey düşündü.

"Peki doktorluk? Hep istediğin bir şey miydi?" dediğinde Cemre sehpadan kadehini alarak şarabını yudumladı. 

"Doktorluk değil asıl istediğim mükemmel bir cerrah olmak.. Öyle iyi olmalıyım ki.. Alanımda beni bilmeyen kalmamalı. Yaptığım ameliyatlar ders olarak okutulmalı.. Hatta adıma teknik bile bulacağım.." Cemre bu sözleri söylerken gözleri parlıyordu. Cerrah olmayı her şeyden çok istediği belliydi. Pınar onu izlerken bile bunları yapabileceğini hissetti. Bu tutku ve hırs ile başarısız olmasına imkan yoktu. 

AŞK NEFRET VE SEN /g×gHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin