AŞK NEFRET VE TANIŞMA

2.6K 78 7
                                    

Yağmur damlaları karşısına çıkan her engele sakinleştirici bir sesle vurup geçerken evin geniş camlarına izler biriktirmişti. Şu an bir el o camı açsa içeriye yoğun bir toprak kokusunun dolması işten bile değildi. Gecenin sessizliğini yağmur, karanlığını ise odanın köşesinde dikilen abajur gideriyordu. Abajurun hemen yanına konumlanmış berjer oldukça aydınlıkken, karşısındaki yatak loştu. Yatağın üzerinde yorgun ama mutlu iki kadın uyuyordu. Masa saati sabah altıya yaklaşıyorsa da gün ağarmaktan çok çok uzaktı. Kadınlardan cama yakın olanın uzun ve sağlıklı saçları yattığı yastığı neredeyse görünmez hale getirmişti. İç çamaşırları ile uyumayı pek sevdiğinden yine bu geleneğini sürdürüyordu. Beyaz pürüzsüz teni üzerine işlenmiş gibi duran lacivert çamaşır takımıyla uyurken bile kusursuz görünüyordu. Dolgun göğüsleri her an çamaşırdan dışarı çıkacak gibiydi. Özenle çizilmiş pembe dudakları, uzun kirpikleri ve yüzüne çok yakışan kemerli burnuyla güzel bir kadındı. Uyandığında güzelliği daha derin bir hal alıyordu çünkü etkileyici yeşil gözleri tüm o kusursuzluğuna verilen yıldızlar gibi parlıyordu yüzünde. Kaşlarına değen kirpikleri, yeşil gözlerinden süzülen yoğun bakışları ile ondan etkilenmemek imkansızdı. 

Hemen yanında uyuyan kadın da başlarda etkilenmemek için çabalamış ve direnmişti. Onun yakınında olmamaya, onunla göz göze gelmemeye çalışmış olabildiğince kaçmıştı. Lakin şu an bulunduğu konumdan oldukça mutluydu. Huzurla uyuyordu. Elleri birbirine geçmişti, uyurken tek temasları buydu. Bu huzurlu uyku devam ederken gözleri yavaşça açıldı. Ellerinin arasındaki elden nazik hareketlerle kurtuldu ve baş ucundaki saate baktı. Altıya geliyordu. Yağmuru fark ettiğinde geniş camlara baktı. Öyle güzel görünüyor ve öyle güzel duyuluyordu ki. Yatakta yavaşça doğruldu ve oturdu. İki eliyle yüzünü ve gözlerini ovuşturduktan sonra bileğindeki tokayla saçlarını topladı. Hala yanında uyuyan kadına baktı. Üzeri açılmış lacivert çamaşır içindeki bedeni, loş ışıkta ve beyaz çarşafların içinde baştan çıkarıcı görünüyordu. Bu manzara ona kendisinin ne kadar şanslı bir kadın olduğunu bir kez daha fark ettirdi. Hayran olduğu bu bedeni üşümemesi için yavaşça örttü ve yataktan çıktı.  Odanın içinde bulunan banyoya yalın ayak yürüdü. Klozette otururken hem ayılmaya çalışıyor hem de bugün yapacaklarını zihninden geçiriyordu. 

Aynadaki görüntüsüne odaklandı, sırayla kaşlarını gözlerini, göz altlarını yanaklarını dudaklarını incelemeye koyuldu. Bunu her sabah yapardı. Parmaklarını yüzünde gezdirdi, yeni bir sivilce ya da kırışıklık aramıyordu sadece bu onun her sabah yaptığı bir şeydi. Dişlerini fırçalarken biraz daha aydaki görüntüsü ile meşgul oldu. Üzerindeki şortu ve askılı bluzu çıkarıp makineye attı ve banyodan sessizce çıktı. Hemen yanda giyinme odası adını verdikleri ama oda olmaktan çok çok uzak olan küçük yere girdi. Üzerine yine ipli bir üst ve altına üstünekinin benzeri bir tayt giydi eline bir hırka alarak üst ve alt katı birbirine bağlayan uzun düz merdiveni yine çıplak ayakları ile indi.

Salon ve mutfağı bir duvarın ayırdığı geniş ve şık ev, sabahın altısında bile göz alıcı görünüyordu. Merdivenden bitince hafif sağa yönlendi ve mutfağa ulaştı. Tezgahın üzerindeki dolaptan bardak alarak sürahiden suyunu doldurdu. Tüm gecenin susuzluğunu giderdi. Bardağı tezgahta bırakarak yemek masasının yanından geniş camlara ve aynı zamanda bahçeye açılan kapıya yürüdü. Bahçe kapısını açtığında içeri sabah soğuğuyla birlikte yağmur kokusu da doldu. Derince içine çekti fakat hava dışarıda yoga yapılamayacak kadar soğuk olduğundan kapıyı kapattı. 

Mutfağı geçerek yine merdivene yöneldi bu kez üst kata değil alt kata bodruma indi. Burası onun mabediydi. Burada yalnız kalır, yoga ve meditasyon yapar, dans eder, çektiği fotoğraflar üzerinde çalışırdı. Köşede rahat bir oturma grubu hemen arkasında kahve makinesinin konumlandığı masa ve köşelerde bulunan birkaç abajurdan başka bir şey yoktu. Gerisi boş geniş bir alandı duvarları aynalarla ve fotoğraflarla kaplı geniş bir alan. Evin geri kalanından uzak olduğu için gürültü yaparım endişesi olmadan sakin bir şarkı açtı. Köşedeki yeşil matı ortaya sererek yogasına başladı.  Yoga ve meditasyon ona iyi geliyor düşüncelerini arındırıyor ve mutlu ediyordu. Bu rutine uzun yıllardır sadıktı. Her sabah altıda kalkar yoga yapar ve sonra gününe devam ederdi. 

AŞK NEFRET VE SEN /g×gHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin