Elma Suyu /Texting/ BXB

11: Aşık Olmak

Conan Gray - Heather

Doruk

Kucağımdaki minervanın beyaz tüylerini okşayıp geç kalmak üzere olduğum için hızla onu yere bıraktım.

"Doruk! Servisin kaçacak şimdi oğlum!"

"Geliyorum anne.."

Beni hiç aldırmadan kuyruğunu savura savura diğer kedim Maya'a doğru yürüyen minervaya son bir kez bakıp çantamı aldım ve aşağı kata koşarak indim.

Annemler küçüklüğümden beri beni hayvanlarla iç içe büyüttüğü için ne zaman sokaktan kedi bulup getirsem bir şey demiyorlardı. Babam ve annem çiftlikte büyüdükleri için onlar da iç içe yaşamışlardı. Sanırım bu yüzden aşırı şanslıydım.

Hızla bir şekilde annemin yanağına öpücük kondurup servise bindim.

Servisteki hiç hoşlanmadığım insanlar gürültülü bir müzik eşliğinde debelenirken en arkaya oturup kulaklığımı taktım ve başımı cama yasladım. Servis en son beni aldığı için on dakikalık yol vardı sadece.

Müziği fulleyip diğer insanlardan koparak camdan dışarı baktım.

Aklımdan çıkaramadığım çok şey vardı.

Mesela, Utku.

Okulumun yarısından fazlası homofobik kekolarla doluydu ve ben onların alasına aşık olmuştum.

Cinsel yönelimimi ilk kez sekizinci sınıfta fark etmiştim. Annemlerle film izlediğimiz sırada gözlerim erkek aktöre o kadar çok sık takılmıştı ki kendimde bir sorun olduğunu düşünmüştüm. Sonra bu olay iyice beni sarmaya başladığında aslında hiçbir zaman yaşıtlarım gibi kızlara ağzımı açarak bakmamıştım, herhangi bir kadını internette çıplak falan gördüğümde arkadaşlarım birbirine fotoğrafları yollayıp iğrenç şeyler söylerken bir kadını çıplak görmek beni deli gibi rahatsız etmişti.

Bu olayları araştırdığımda aseksüel olduğumu düşünmüştüm ta ki.. internette iki erkeğin yiyiştiği videolara denk gelene kadar.

Ne olduğunu ve neden böyle hissettiğimi anlamam pantolonumda dimdik duran şeyi fark ettiğimde daha da açıklığa kavuşmuştu.

İlk annemlere açıldığımda salonda oturuyor yine her akşam yaptığımız gibi çekirdek çitleyerek televizyon izliyorduk, bir anda 'ben erkeklerden hoşlanıyorum' demiştim. Ortamda bir sessizlik oluşmuştu. Ben gerginlikten ölürken annem kalkıp çay koymuş, babam da hiçbir şey olmamış gibi çekirdek çitlemeye devam etmişti. O zamandan beri sanki bu konuşma yaşanmamış gibi hayatımıza devam ediyorduk. Aslında ters tepki vermedikleri için şükretsem de hiçbir şey dememeleri de kırmıştı.

İlk cinsel deneyimimi onuncu sınıfta, Ali isimli kekonun tekiyle yaşamıştım.

Kimseye belli etmeden boş sınıflarda öpüşüyor, insan içine çıktığımızda birbirimizi tanımıyormuş gibi davranıyorduk.

Bir gün ev boşken yanına çağırdığında ergenliğin etkisiyle biraz ileri gitmiştik, daha doğrusu ben ona sakso çekmiştim. Ama çok ileri gitmeden bırakmıştık.

Bu olaydan bir hafta sonra Ali'yle tamamen konuşmayı kesmiştik, koridorda beni gördüğünde omuz atıyordu bende onu takmıyordum.

Ali'yle olay bu olaydan iki hafta sonra da Utkuyla kantindeki olayı yaşamıştık.

Onu münazarada yendiğimden beri tanıyordum bana çok kinlenmişti, belki de o iğrenç şakayı bu yüzden yapmıştı.

Tüm kantinin önünde küçük düşmüş, utançtan tek kelime dahi edemeden yerime geri oturmuştum. O ise arkadaşlarıyla gülmeye devam etmişti.

O zamanlar Utku benimde sinirime dokunmuştu ama sonra beni bu kadar etkilemesinin tek nedeninin ondan etkilenmem olduğunu fark etmiştim. İşte ona olan iki yıllık aşkım böyle başlamıştı.

Ben bunları düşünürken servisten inip okula girdim. Okulun her yeri bana farklı bir anı veriyordu.

Okuldakiler yönelimimi biliyordu ama sanırım onlara çocuk gibi geldiğim için beni ciddiye almamışlardı. Ben daha çok kızlarla takılırdım, erkekler yanıma geldiğinde ise gerilmek yerine benimle muhabbet etmeye çalışırlardı.

Hatta mahallenin abisi Serhat abi benim gay olduğumu duyunca yanıma gelmiş beni alaya alarak 'gel seninle bi lezbiyen pornosu izleyelim kendine gelirsin' tarzında kötü bir espri yapmıştı. Tabi ki de teklifini reddetmiştim.

Başlarda bana zorbalık yapmaya çalışan insanlar olmuştu tabi ki, genelde Utku'nun tayfası ya da Ali'nin tayfası yapmaya çalışmıştı ama bana zorbalık yapmaya çalışan Harun denen çocuğun 30k'lık hesabını hackleyip sevgilisinden ayırdığımdan beri öyle bana karşı çıkan yoktu.

Klasik bir okul hayatı yaşıyordum yani.

Sınıfıma girip Mira'nın yanına oturdum yavaşça. Bu sırada aklıma hesap mevzusu geldi.

İki ay önce kendisine erkek olarak yazamadığım için Gökçe isminde bir kız hesabı oluşturup Utkuya yazmıştım. İki ay boyunca her gün, her akşam konuşmuştuk. Hayatımda hiç biriyle konuşurken bu kadar heyecanlanıp kendimi kaybetmemiştim. Utku, aslında okulda gördüğümden çok daha fazlasıydı.

Sonra ise.. konuşmayı kesmişti.

Kendimi çok kötü hissetmiştim evet fake hesap falandı hatta fake olarak gözükmesi için çok da çaba sarf etmiştim ama yine de onunla yazılan kişi bendim ve benden sıkılmıştı.

Kız olmam bir şeyi pek değiştirmemişti, ilgisini çekememiştim.

Tarih hocası sınıfa girerken gözlerimi pencereye doğru çevirdim.

Aptal bir çocuğun teki beni bu kadar etkilememeliydi, buna izin vermemeliydim ama canımı yakıyordu.

Gözüm anlık olarak beden dersinde futbol oynayan Utku ve arkadaşlarına çevrildi. Gülüşünü görünce istemsizce heyecanlandım, ellerim terledi. Bir kez olsun ona sarılmak için neler yapardım aklım bile almıyordu.

Gözleri beni buldu.

Hızla bakışlarımı çevirirken yüzümün kızarmasına engel olamadım ama kimse görmesin diye yere baktım.

Sizi sevmeyen birine deli gibi aşık olmak dünyadaki en kötü şeylerden biriydi.

—