DorukAyaklarımı yere vurup mızmızlanır gibi ofladım ve yanımda sanki hayat enerjisi ruh emiciler tarafından sömürülmüş gibi duran en yakın arkadaşıma baktım.
Mira, onu zorla getirdiğim futbol maçında ruhsuz bir şekilde oturduğumuz tribünlerden başını kaldırıp bana baktı. Normalde olsa insanlarla dalga geçer, keko erkekler hakkında benimle dedikodu yapardı ama cidden morali bozuk olduğu için öylece oturuyor bir yandan da çaktırmadan birkaç adım ötemizde oturan Ozan'ların tarafına bakıyordu.
Ben ise maç başlayalı on dakika falan olduğu için merakla Utkuyu bekliyordum. Efe bile gelmişti ama Utku'dan hala haber yoktu. Üstelik telefonuna da bakmıyordu. Efe belki uyuyakalmıştır ben kapısını çaldım ama açmadı dediği için merakım iki katına çıkmıştı ayrıca. Bu yüzden saniyede bir telefonumu kontrol ediyor ve Mira'ya ya bir şey olduysa diye sorup duruyordum.
"Doruk otur artık yerine ya! Zaten ben hala neden burada olduğumu bile bilmiyorum, şu aptal Ozan'ın yüzünü görmek dahi istemiyorum!" Diye söylendi sinirle.
Oflayarak ona doğru döndüm. "Tamam ya.." içim içimi kemirse de Mira'nın yanına oturdum direkt olarak.
Etrafımdaki keko toplumu bağıra çağıra maçı izlerken yanımda Utku olmadığı için huysuzca somurtan Mira'nın yanında kaldım bir süre. Cidden beni ektiğini düşünüyordum ama bir yandan içimde bir huzursuzluk vardı. Yine de Efe ve Mira'ya belli etmeden sessizce maçı izledim.
Yaklaşık on dakika sonra yanımda oturan Efe'nin beni dürtmesiyle hafifçe irkilsemde düşüncelerimden uyanıp ona doğru döndüm. Kaşlarını onu ilk defa gördüğüm bir sinirle çatmış, karşı tribünlerde oturan Ali'ye bakıyordu.
Başta anlamasam da Ali'nin birkaç gündür olan huysuz halinin tamamen yok olmuş, onun yerine üzerindeki sinir bozucu sırıtışla yanındaki İlhan abiyle konuşuyordu. Bende aynı şekilde kaşlarımı çattım.
"Niye bu kadar mutlu bu orospu çocuğu?" Dedi sinirle Efe.
"Bilmem ki.. Utku'yla kavga ettiğinden beri hep mutsuzdu, ne değişti?" Diye sordum gergince.
"Bilmiyorum ama hoşuma gitmedi."
İçimdeki gerginlikle hızla ayağa kalktım. Mira ve Efe bana dönerken telefonumu ceketimin cebine koyup oturduğum yerden çıktım.
"Nereye?" Dedi Mira hızla arkamdan.
"İçim hiç rahat değil, ben bi Utku'nun evine gidip geleceğim." Dedim ve cevap beklemeden hızla insanları hafifçe iterek tribünlerin dışına çıktım.
Kısa süre içinde hızlı adımlarla çocukluğumu geçirdiğim mahalleyi geçtim ve ezbere bildiğim evin önüne gelmem sadece beş dakikamı aldı. Aklımda o kadar çok şey vardı ki ve gereksiz yere çok korkuyordum. Çünkü Utku beni bu kadar habersiz daha önce hiç bırakmamıştı, telefonu en fazla yarım saat falan açmadığı olmuştu ama sadece o kadardı. Şu an cidden endişeliydim.
Nefes almayı bile unuttuğum bu sürede hızla evin kapısına geldim ve cidden endişeli bir şekilde çalmaya başladım.
"Utku!" Ofladım. "Aç lütfen!" Dedim endişe ve sinirle.
Ben tam tereddütte kalmışken kapının açılmasıyla irkilip geri adım attım. Direkt olarak tüylerim diken diken oldu.
"Utku gelemez şu an."
Utku'nun babası, kapıyı açmıştı.
Yutkundum ve ilk defa duyduğum sesle ne yapacağımı bilemedim. Bir yandan da korkmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elma Suyu /Texting/ BXB
Fiksi Remajaİki aydır flörtleştiği kızın erkek olduğunu öğrenen Utku konuşmayı kesmek yerine intikam almak için devam ettirmeye karar verirse ne olur? - Bölümler Texting olacaktır ağırlıklı olarak, arada düz yazıya geçerim ____ Yetişkin içerik ✔ Küfür, Cinselli...