12: Hastalık

2.5K 145 16
                                    



Utku

Elimdeki not defterini yana doğru bırakıp arkamda oturan Ozan ve Efeye döndüm.

"Kanka sal çocuğu lan, test çözsün. Onu da yoldan çıkarıyorsun amına koyayım."

Dediğim şeyle ikisi de kafalarını telefondan kaldırıp bana baktılar.

"Kanka normalde efeye yenilmem biliyorsun ama olan olayı duydun mu?"

Kaşlarımı çattım ve merakla onlara doğru eğilip ekrana bakmaya çalıştım.

"Nolmuş?"

"Derya vardıya onun ifşası çıkmış oğlum."

Gördüğüm resimlerle ağzım şaşkınlıkla açılırken Efe sırıtarak bana baktı.

"Lan o kız çok masumdu." Diyerek gözlerimi kırpıştırdım. Cidden öyleydi hatta geçen aylarda ondan not almıştım oradan hatırlıyordum kızı.

"Sessizden korkacaksın." Diye cevap verdi bana Ozan.

Kaşlarımı çattım. "Başkası mı yaymış bunları?"

"Kanka yok kendisi atmış.."

"Çüş amına koyayım, dur o zaman bakılır." Dedim sırıtarak ve telefona daha çok eğildim.

"Efe umarım bacağıma değen sert şey kolun falandır yoksa ülkeyi terk ederim."

"Kanka pardon ya.."

Kahkaha atarken hocanın sert sesi bizim gülüşlerimizi bastırdı.

"Aranızdan biri tahtaya çıkmak istiyor herhalde!"

Fatih hocanın sesi bizi ayırırken piç bir sırıtışla cevap verdim.

"Hocam Efe çıkmak istiyormuş."

Efe korkuyla bana bakarken sırıtmaya devam ettim.

"Gel tahtaya!"

Fatih hocanın tekrar gürlemesiyle ozanla beraber gülerken Efe üzerindeki gömleği aşağı çekmeye çalıştı ve hızla ayağa kalktı.

O ayağa kalktığı anda kalkan tek şeyin o olmadığını da gördük tabi.

Sınıftan bir kahkaha sesi yükselirken Efe kıpkırmızı olmuş bir şekilde tahtaya yürürken ozanla bana doğru döndü. Ve fısıldadı. 'Orospu çocukları' diyerek Fatih hocanın yanına giderken sesli gülmemek için kendimi zorladım.

Fatih hoca tahtadaki bakışlarını mal Efeye çevirdi ama gözleri direkt olarak aşağıya takıldı. Kendi kendine bir 'tövbe tövbe' çekip kalemi Efenin eline tutuşturdu.

Efenin resmen işkence çekerek tahtadaki matematik problemini çözmesini izledim bir süre. Artık olaylar komik gelmeyince not defterimi geri elime aldım ve çizmeye çalıştığım şeyi karaladım arkama yaslanarak.

Ozan da bu sırada önündeki test kitabına geri dönmüştü.

Elimdeki kalemi yavaşça hareket ettirdim bir süre. Aklıma gelen şeyleri karaladım, ama sonra yeni bir sayfaya geçtim. Aklıma direkt olarak dün sabah beden dersindeyken bana bakan gözler geldi. Açık renk gözleri fark edip ona baktığım anda bakışlarını çevirmişti hemen. Beni ise öylece düşüncelerimle baş başa bırakmıştı.

Bir erkek bir erkeğin bakışlarından utanır mıydı lan?

Aklımda bir senaryo vardı ve sonu Doruk'un ibne olduğu düşüncesiyle bitiyordu.

Bu düşünce ise beni çok garip hislere sürüklüyordu. İğrenmek istiyordum ama yapamıyordum.

Aklıma sapsarı saçları geldi. Kestirmiyordu genel olarak. Kalemi defterin üzerinde gezdirdim aklımdaki görüntüyle.

Kedisini ağaçtan aldığım gün fark ettiğim bembeyaz vücudu beynimi esir aldı. Çok yumuşak bir cildi olduğunu dokunmamış olsam da biliyor gibiydim. Hiçbir kızda böyle hissetmemiştim.

Güzelliği gözümün önüne geldi.

Bir erkeği güzel bulma düşüncesi beni daha da dehşete sürükledi.

Aklımı yitirecek gibi hissettim.

Kaşlarımı çatarak düşüncelerimin arasında çizdiğim resme baktım direkt olarak. Yarım bir resimdi ama resimdeki Doruk tüm vücudumun titremesine yol açtı sanki. Neden böyle bir şey çizmiştim? O kadar mı aklımı esir almıştı? Birinin görebileceği düşüncesi anlık olarak beynimde belirince hızla sayfayı kopardım ve pantolonumun cebine soktum.

Gözlerim etrafta gezinirken tahtadan anca gelip yerine oturan Efenin bile bana bakmadığını görünce rahat bir nefes alıp arkama yaslandım hemen.

Bir kaç saniye durdum. Gerçekten Doruk öyle olabilir miydi? Belki de o eşcinsel olduğu için bir şekilde bana böyle hissettiriyordu.

Bana göre erkek erkeğe el ele tutuşma fikri bile hastalıktı.

Dişlerimi sıktım ve gözlerimi cama doğru çevirdim. Neyin içine düşmüştüm bilmiyordum ama bir an önce kendime gelmem lazımdı.

Ya da şu Doruk olayını unutup Gökçe olayına odaklansam iyi olurdu. Bir haftadan fazla süre geçmiş olmasına rağmen Gökçe de aklımdan çıkmıyordu, en azından kim olduğunu bilmem ve eğer cidden erkekse ve bizim okuldaysa ona haddini bildirmem gerekiyordu. Elime bir geçse ağlata ağlata dövecektim.

Sanırım artık Gökçe'ye tekrar yazmanın vakti gelmişti, doruk da hesabı bana atmadığı için kendi yolumla halledecektim.




Utku beni çok yoruyor

Utku beni çok yoruyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Elma Suyu /Texting/ BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin