18: Zevk

3K 138 24
                                    




Utku

Vücudumda hissettiğim sinir resmen beni ele geçirmişti.

Sinirlendiğim zamanlar gözüm hiçbir şeyi görmezdi. Küçükken oyun parkındaki çocukların oyuncaklarını kırar, bundan dolayı babamdan dayak yerdim ama asla sinirime bir çözüm bulamadığım için böyle devam ederdi. Orta okulda ve lise başlarında sinirlendiğim zaman milleti ara sokağa çekip döver, müdürün ağzına gittiğinde yine babamdan azar işitirdim ama bi yerden sonra babam benimle konuşmayı bırakmış, bende sinirimi biraz daha dengelemeye çalışmaya başlamıştım.

Bu yüzden boksa başlamıştım hatta ama rakibime çok fazla hasar verdiğim için müsabakanın birinde sarı kart yemiştim ve bu yüzden boks hayatımı da birini gebertmeden bitirmek zorunda kalmıştım.

Hızla eve girip kapıyı arkamdan çarparak kapattım.

Yol boyunca Doruk'un gözleri aklıma gelip durmuş sinirlenip bir yerleri tekmelememek için zor durmuştum.

Tam olarak hangi şeye bu kadar sinirlendiğimi bilmiyordum. Doruk'a cidden zarar verdiğimi bilmeye mi, Gökçe'nin gerçekten var olmamasına mı yoksa kendi sinirime mi sinirlendim tam olarak çözememiştim.

Kendi kendime söylenerek odama girdim ve kapıyı çarptım.

Babam olsa kapıyı bu kadar kolay çarpamazdım çünkü kapıyı götüme yanlamasına sokabilme ihtimali vardı ama kendisi eve pek uğramadığı için sorun yoktu.

Üzerimdeki ceketi fırlatarak bedenimi yatağa bıraktım.

Doruk'a bir kaç kere vurmuş olmama rağmen sinirim geçmemiş hatta gereksiz bir pişmanlığa kapılmıştım ama onu çok düşünmeye gerek yoktu.

Şimdi gerçekte iki ay boyunca kiminle flörtleştiğimi öğrenince Gökçe'ye yazdığımı düşündüğüm her şey yüzümü kızartmaya yetmişti çünkü hepsi Doruk'a gitmişti.

Zorla telefonunu alıp baktığımda cidden hesabı ve mesajları görmüştüm. Galerisinde de benim attığım fotoğraflar duruyordu. Öylesine durmuyordu ama üzerinde kalp simgesi olan bir dosyada duruyordu. Anlık olarak bu bana çok garip hisler yaşatmıştı.

Bunu yapan bir kız olsaydı beni tavlamaya çalışmasını aşırı tatlı bulur onunla takılırdım ama bunu yapan bir erkek ve özellikle Doruk olduğu için gereksiz bir sinir kaplamıştı içimi.

Sinirimi bir kenara bırakarak düşündüğümde ise Doruk'un cidden benimle mesajlaştığı ve yazıştığımız her şeyin ciddi olduğuydu. İki ayda beni nasıl bu kadar kendine bağlamıştı bilmiyorum ama hiçbir kızda onda olduğu kadar cilve yoktu bundan emindim.

İzlediğim tavana doğru bir nefes verdim bıkkınlıkla.

Son senemde uğraştığım şeyler şaka gibiydi. Gerçi yks'yle de kafamı bozmamıştım Ozan gibi ama bu senenin başında kendime kızlarla ilgilenmeyeceğime dair bir söz vermiştim. Tabi Gökçe ile yazışmaya başlayınca her şey alt üst olmuştu..

Oflayarak telefonumu çıkardım ve biraz da olsun kalbimi dinleyerek Doruk'un hesabına girdim.

Gözlerim paylaştığı şeylerde gezindi.

Aklıma ona vurduğumda ağzından çıkan inleme, beyaz yüzündeki kızarıklık geldi direkt olarak. Umarım iz kalacak şekilde vurmamıştım ama garip bir şekilde o hali hoşuma gitmişti. Tabi acı çekmesinden zevk almamıştım o beni gereksizce üzmüştü ama o anki yüz ifadesi... siktir.

Fotoğraflarında gezinirken vücudumun uyarıldığını hissetmemle afalladım.

"Hassiktir lan oradan.." diye mırıldandım kendi kendime ve pantolonuma doğru baktım.

Pantolonumdaki potluk beni daha da afallatırken kaşlarım çatıldı, kalp atışlarım hızlandı.

Doruk'a azmış olma ihtimalim kaçtı?

Daha az önce deli gibi sinirliyken bir anda değişen modum kaşlarımın daha da çatılmasına yol açtı.

Gözlerimi oradan çekip tekrar Doruk'un fotoğraflarına çevirdim ve yüzünün kızardığı o anı aklıma tekrar getirdim.

Hayal ettiğim şey vücuduma titreme gibi bir sinyal gönderirken elim benden izinsiz aşağı indi.

O an tüm düşüncelerimi kapatıp zevke odakladım kendimi çünkü şu an yapıyor olduğum şeyi düşünürsem kafayı yerdim..

Elimi pantolonumun içine sokup iç çamaşırımın üzerinden kendimi okşadım bir süre.

Kanım resmen çok hızlı akıyor gibiydi ve kalp atışlarım duyuluyordu. Normalde de daha önce yaptığım şeylerdi sonuçta ergen bir erkektim ama şu an bunu bir erkeği düşünerek yapıyor olmam beni dehşete sürüklemeye yeterdi.

Bu bana yetmeyince elimi iç çamaşırımın içine sokup aletimi kavradım ve hareketlerimi hızlandırdım. Gözlerim hala fotoğraflardayken nefes seslerim odaya doluştu.

Teni bembeyaz olduğu için acaba ne kadar kızarabilirdi diye düşündüm.. aklımda bir sürü erotik şeyler geçerken düşündüklerim cidden beni deli etti. Hareketlerimi hızlandırdım. Gözlerim kendi kendine kapandı ve bu sefer hayal etmeye başladım. Düşündüğüm şeyler beni zirveye çıkarırken ne olduğunu anlamadığım bir sürede vücuduma giren titremeyle aletim elimde seyridi.

"Ah.. siktir.."

Elime gelen ıslaklıkla kafamı yatağa daha çok bastırırken bu kadar hızlı sürede boşalmış olmam beni afallattı.

Normalde bir şeyler izlerken ya da kendi kendime hayal ettiğimde bu kadar rekor sürede gelmemiştim ama Doruk'u ve bembeyaz teni beni çok kolay boşaltmıştı.

Gözlerim hala kapalıyken bir süre sadece nefesimi düzene sokmaya çalıştım.

Tabi beynim yerine gelmeye başladığı için anlık olarak yüzüm kızarırken elimde hala açık olan telefona baktım. Doruk'un fotoğraflarına..

Dişlerimi sıkıp kendi kendime söylendim bir süre.

Bu kadar etkileniyor olmam o kadar saçmaydı ki kafayı yememe az kalmıştı.

Yine de bu bir şeyi değiştirmezdi. Doruk'un yine elimden çekeceği vardı ama..

Ama belki bu durumu kendi lehime çevirebilirdim.

Sonuçta benden hoşlanan bir çocuk vardı ve ben ne dersem onu yapmaya hazırdı.

Aklıma gelen düşünceler beni daha da heyecanlandırırken telefonu kapatıp kenara koydum.

Biraz oynamanın kimseye zararı yoktu..


Bu dünyada homofobik bir geyden daha tehlikelisi yoktur arkadaşlar... 🫢

Elma Suyu /Texting/ BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin