Yalan geçmişle kurulan hayatlar...
Birisinin galibiyeti ikisinde mağlubiyeti olacak.
Galip mi olmak isteyecekler yoksa mağlup mu?
Karanlığın ortasında iki kişiydik. İki silah...
Biri benim başıma, diğeri onun başına dayalı. Gözlerine baktım, hep yap...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu bölümün Savaş Saygın Dağlı'sı ve Ceylan Saye Akçay'ı.💃🔥
Yeni bölüme hoş geldiniz.🤗
Bölüm için oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. 🙏🏻🥹
Şimdiden oy veren ve yorum atan herkese çok teşekkür ediyorum.🥰💋
Tiktok:efsunluyazar3
Dikkat: Bu bölüm fazlaca love içermektedir.🔥
Bölüm Şarkısı: Santa Maria (Del Buen Ayre) Dedüblüman- Rüya Gibi
5.BÖLÜM (YASAK HİSLER GİRDABI)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
''Aklını başından alan kişiyi ve geleceği zamanı kendi seçen aşk, insanın başına gelen en güzel şeydir aslında.''
''Seni alan 3 gün sonra geri getirir.''
İnsanlara şaka amaçla söylenen bu sözün Çiçek için anlamı çok başkaydı. Bu söz onun tüm geçmişi, belki de korktuğu tüm geleceğiydi. Çiçek üç günlükken atılmıştı bir çöp kenarına. Cami, park, bahçe... Değil. Çöplük. Onlar onun bir çöp olduğunu düşünüp çöpe bırakmayı tercih eden insanlar. İnsan bile değiller aslında... Sadece bununla kalsa iyi Çiçek beş yaşında bir aile tarafından evlatlık alındı ama o aile Çiçek'i yurttan aldıkları üçüncü günün sonunda onu geri bıraktılar. Söyledikleri söz biz artık istemiyoruz... Kadın Çiçek'i evlat edindikten sonra hamile olduğunu öğrenir ve kimsesiz bir çocuğa ihtiyacı kalmaz. Ne kadar kolay değil mi?
Cihangir'in söylediği sözden sonra Çiçek ona baktı. Bu bakış öyle bir bakıştı ki gözlerinin önünden tüm geçmişinin geçtiğine yemin edebilirim. Gözleri doldu. Cihangir ne olduğunu anlayamadığı için muhtemelen Çiçek'in buna alındığını falan düşündü lakin durumun boyutu çok farklıydı. Çiçek yapısı gereği oldukça duygusal bir insandı. Hislerini içinde yaşayamaz, fazlaca dışarıya yansıtırdı. Daha fazla dayanamadı ve: ''Özür dilerim benim lavaboya gitmem lazım.'' derken ben ayağa kalkıp onunla gidecektim ki: ''Yalnız gideceğim Ceylan lütfen!'' dedi.
