Yalan geçmişle kurulan hayatlar...
Birisinin galibiyeti ikisinde mağlubiyeti olacak.
Galip mi olmak isteyecekler yoksa mağlup mu?
Karanlığın ortasında iki kişiydik. İki silah...
Biri benim başıma, diğeri onun başına dayalı. Gözlerine baktım, hep yap...
Arkadaşlar, biz galiba 10k oluyoruz. Hepinize çok çok teşekkür ediyorum. 🥹🤗
Sizin yorumlarınızı okumayı çok seviyorum ama maalesef çok az yorum geliyor. 🥲
Hakaret içermediği sürece de eleştirilerinize her daim açığım.🙏🏻
Oy:30
Yorum:35
Beni kırmazsınız diye düşünüyorum. Şimdiden çok teşekkür edip hepinizi öpüyorum.🥰😘
Bu kitaptaki olayların gerçek kişi ve kurumlarla hiç bir ilgisi yoktur, tamamı ile hayal ürünüdür!
Keyifli okumalar.
Bölüm Şarkısı: Melike Şahin &Mert Demir- Pusulam Rüzgar
11.BÖLÜM (İYİ AMAÇ UĞRUNA KÖTÜ YOLLAR)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"İnsan ağaca benzer! Ne kadar yükseğe ve aydınlığa çıkmak isterse; o kadar kök salar yere, aşağılara, karanlığa, derinliğe, kötülüğe..."
Friedrich Nietzsche
Tarih boyunca mutluluk denilen şeyin bir çok tanımı yapılmıştır. Sokrates'e göre mutluluk herkesin yaşam boyunca peşinde koştuğu en yüksek, en iyi şeye ulaşmakken; Freud'a göre acı ve hazdan yoksun olmaktır.
Mutluluğun nesnel bir tanımlamasını yapmak aslında mantıksız bir yaklaşımdır çünkü mutluluk denilen şey, her insan için farklıdır. Hayatı boyunca hiç çiçek almayan birine bir gül verdiğinizde ki tepkiyle, sürekli çiçek alan birine gül verdiğinizde ki tepki aynı olamaz. İşin özü; mutluluk, kişinin eksik olan taraflarının tamamlanması ile gerçekleşir.
Her insanın farklı bir hikayesinin olduğu bu evrende de mutluluğun nesnel bir tanımlaması asla yapılamaz.
🌷
Çiçek girdiği mekanda ışıkların bir anda parıldamasıyla ne hissedeceğini bilemez bir hale büründü. O an ne olduğunu bile, bir kaç saniye geçtikten sonra fark edebilmişti. Yüzüne yerleşen gülümse her saniye büyüyordu. Kapının hemen girişinde duran Cihangir'i bile yeni fark etmişti. Mekanı dolduran tanıdığı, tanımadığı pek çok insanı da yeni algılıyordu. Herkesin hep bir ağızdan söylediği ''İyi ki doğdun.'' nidaları. Onun kulağına eşsiz bir melodi gibi geliyordu.
Cihangir Çiçek'in ellerini tutup onu kapıdan uzaklaştırıp mekanın içine ilerletti. O anda ise gördüğü manzara karşısında donup kaldı. Mekanın duvarlarında sayısını sayamayacağı kadar ''İyi ki doğdun Çiçek'' yazıyordu.
