1

603 51 32
                                    

Kar yağıyordu ve bu beni mutlu ediyordu, otururken namjoon gelerek jin'in yanına oturdu, keyifsiz gibiydi,konuşunca dikkatimizi ona verdik.

"Babam"

Jin kaşlarını çatarak namjoon'un koluna sarıldı.

"Ne oldu ona?"

"Babam dedi ki, vampir ler ile anlaşma yapabilirmişiz"

"Ne? Neden?"

Jungkook atılınca yerimde kıpırdandım, namjoon açıklamaya başladı.

"Bu anlaşmazlık sonsuza kadar süremezmiş ve eğer bir belaya denk geliresek bir birimizi kollamalıymışız"

Göz devirip geri yaslandım.

"Yüz yıllardır ne kurt adamla ne de vampir ler bu anlaşmaya sıcak bakıp bir adım atmazken neden bir den  anlaşma yapıyoruz, o yürüyen ölüler midemi bulandırıyor"

"Hoseok bunu bende bilmiyorum, babam büyük ihtimal ile güvenliğimiz için uğraşıyor"

Omuz silkerek elimi sol gözümde olan çiziğe getirip okşadım, bu çizik ile doğmuştum, sağ serçe parmağımda da kırmızı ince bir çizgi vardı, ip gibi görünüyordu ama biraz daha ince idi.

Kafamı salladım ve kendime geldim, jin ve namjoon sarılımışken camdan dışarı baktım, jungkook kalktığında güldü.

"Hoseok, kar topu oynayalım"

Gülerek bende kalktım, koşarak dışarı çıktık, bir birimize karları atarken eğleniyorduk, elimdeki kar topunu jungkook'un ağızına denk getirdiğimde yere düşerek karı tükürdü.

Kahkaha atarak karnımı tuttuğumda yüzümde patlayan kar topu ile bende düştüm, ikimizde gülerek kalktık, namjoon'un babası geldi, gülerek bize baktı.

"Çocuklar gelinde konuşalım"

İçeri girdiğinde bizde girdik, jin ve namjoon ayrıldığında jin kızarmıştı, jungkook ile sırıtarak koltuğa oturduğumuzda bay kim konuştu.

"Yarın bir grup vampir tarafsız bölgeye gelicek, sizde yanlarına giderek onları karşılayacaksınız, burayı gezdirip tanıtacaksınız, gözlerinde iyi imaj çizmeliyiz"

"Neden yapalım ki, ölüler ile dolaşmak, iğrenç"

Sinir ile konuşarak kafamı çevirdim, annemi o iğrenç ırk öldürmüştü, kuduz olup olmamları beni zerre ilgilendirmiyordu, hepsinden nefret ediyordum.

Özür mektupları göndermeleri de şaka niyetine yapılmış gibi birşeydi, bir mektup sanki alay ile yazılmıştı, o kadar üzgündüm ki ağlamaktan bütün mektup ları yakmıştım.

Bay kim bana bakarak hafif güldü.

"Hoseok, biliyorum sinirli ve kırgınsın ama bu geleceğimiz için, bende o tatsız olayı yaşamayı, kabilemden birinin hayatını kaybetmesini istemezdim ama olan oldu, biraz daha ılımlı yaklaşmanı rica ediyorum, lütfen"

Ses çıkartmadan dışarı baktığımda jungkook sarıldı, gözlerim dolduğunda ceketini sıkıca tuttum, bay kim kalkarak bize baktı.

"Yarın namjoon ile gidersiniz"

Kafa salladıklarında bay kim yanıma gelip saçlarımı öperek gitti, babam ben altı yaşında iken ölmüştü, askerdi ve onuru,gruru ile can vermişti.

Kabile bize sahip çıktığı için şanslıydık, jungkook saçlarımı okşadığında gözlerimi kapattım, o iğreç yaratıkları görmek istemiyordum.

/

Hi

Hi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1.kitap

sope : kışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin