Akşam olmuştu ve ben dışarı tek başıma çıkmaktan ne kadar nefret etsem de uyku tutmamıştı ve biraz yürümek için dışarı çıkmıştım.
Şuan o pis yoongi bile olsa razıydım, korkudan titriyordum, mal gibi dışarı çıkmak benim fikrimdi ve şuan çok pişmandım.
İleriden bir ses geldiğinde durdum, ayak sesi duymam ile çığlık attım, arkamı dönmüş koşarken birine çarptım, gözlerim dolmuştu ve ağlamak üzereydim.
Yere düşünce hıçkırdım, bir defa kaçırılmaya -vampirler tarafından kanım için- çalışılmıştım ve beni şansıma orada yürüyüşe çıkan kurt sürüsü kurtarmıştı.
Kolları etrafımı sardığında debelendim.
"Bırak beni pislik"
Kolları sıklaştığında kısık ses ile durdum.
"Sakin ol, benim yoongi"
Ellerimi boynuna sararak sakinleşmeye çalıştım, burnumu çektiğimde geri çekilerek elini yanağıma koydu.
"Ben buradayım"
Kafamı sallayarak gözlerimi açtım, dudaklarını sol gözümde olan ize bastırdı, biraz daha rahatlamıştım, yeniden dudaklarını bastırdı.
"İyisin,tamam mı?"
Geri çekilerek gözlerime baktığında kafamı salladım ve boynuna sıkıca sarıldım, beni kucağına alarak kalktığında kafamı boynuna sakladım konuşunca onu dinledim.
"Bu saatte neden dışarı çıktın?"
Geri çekilerek kafamı eğdim.
"Uyku tutmayınca.. Biraz yürümek istedim"
"Neden haber vermedin? Kapı sesini duymasam gittiğini anlamayacaktım"
"Uyuduğunuzu sandım"
Durdu ve bana baktı, ona baktığımda kafasını yana eğdi.
"Neden öyle korktun?"
Yutkunarak elimi kucağıma koydum.
"Annem hastayken ilaç almak için kasabaya inmem gerekiyordu, sekiz dokuz yaşlarındaydım, geceydi ve saat çok geçti, yolda önüme iki vampir çıkmıştı, korkunç görünüyorlardı. Kolumu tutarak beni kendileri ile götürmeye çalıştılar, sıcak kan arıyorlarmış, öyle söylemişti. Kurt sürüsü sesimi duyup gelmeseydi öldüreceklerdi beni, ben de bir daha gece dışarı çıkmadım. Ayak sesi duyunca korktum"
"O ayak sesi benimdi, ileride ses çıkartan küçük bir hayvandı"
"Sen nereden biliyorsun?"
"Senin algın kapanmış alabilir ama benim açık"
"Hemen laf sok zaten"
"Hoseok nasıl korktuğumu bilmiyorsun"
Gözlerim yeniden dolduğunda derin bir nefes aldı, yanaklarım ıslandığında anlını anlıma sürttü.
"Ağlama"
Burnumu çektiğimde yine izimi öptü.
"Sana zarar gelmesinden korktum, çığlığın bedenimi dondurnuştu"
"Özür dilerim"
Kafamı boynuna sakladığımda yanda duran banka oturdu, ellerini yüzüme sardı, ona baktığımda yanaklarımı sildi.
"Hadi sakin olalım, tamam mı?"
Kafamı salladığımda güldü.
"Derin nefesler al, ver"
Gösterdiğinde bende yaptım, anlımı öptü.
"İyisin ve güvendesin"
Kafamı salladım ve omuzlarına ellerimi koydum, geri çekilerek baktığında yutkundum.
"İyiyim..galiba"
"Eve gidelim"
Kafamı salladığımda kalkarak beni göğüsüne yasladı, eve gelene kadar sessizdik, yavaşça içeri geçtik, odama geldi, yatağa bıraktığında boynunu bırakmadım ve mırıldandım.
"Yoongi"
Ellerini belime koydu.
"Efendim"
"Benimle uyur musun?"
Sessiz kaldığında yutkunarak kafamı eğip geri çekildim, belimi okşadı.
"Kaymazsan yerde mi uyuyacağım?"
Gülerek hemen kaydığımda yanıma uzandı, kıpırdandım ve yavaşça yaklaştığımda belime sarılarak beni kendine çekti, tişörtünü tuttum.
"Yoongi"
"Hmm"
"Öper misin?"
"Ne? Neyi öpeyim?"
"İzimi, öper misin?"
Çenemi tutarak kafamı kaldırdığında gözlerine baktım, dudaklarını yavaşça izime bastırdığında derin bir nefes aldım, geri çekildiğinde kafamı boynuna sakladım.
"İyi geceler"
Boğuk sesime güldü.
"İyi geceler"
Mandalina kokusu ile uykuya daldığımda hayatımın en güzel uykusunu uyuduğumu inkar edemezdim.
/
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sope : kış
Fanfiction"Yarın bir grup vampir tarafsız bölgeye gelicek, sizde yanlarına giderek onları karşılayacaksınız"