12

221 25 39
                                    

Diğerleri bizim tarafa gidince ben burada biraz daha dolaşmak istediğim için kaldım.

Yolda yürürken iki kişi önüme geçti, uzun siyah saçlı güldü.

"Bu gördğüm kurt mu? Hemde yalnız"

Güldüklerinde kaşlarımı çattım.

"Neye gülüyosun sen"

Kısa boylu, yeşil saçlı sırıttı.

"Senin burada ne işin var bakalım"

"Dolaşıyorum, ne olmuş"

"Yalnız, kanını isteyen çok olur"

Kaşlarımı iyice çattığımda diğeri de kafa salladı.

"Tadı güzel mi ki?"

"Deneyelim"

Gülerek üstüme geldiklerinde hırladım.

"Uzak durun"

Tırnaklarımı çıkardığımda kahkaha attılar, sırtım birinin güğüsüne çarptığında arkamı döndüm, yoongi kaşlarını çattı.

"Ne oluyo?"

Adamlara baktığında kısa açıkladı.

"Bizim bölgeye girmiş, yalnız ve savunmasız, kanını istiyoruz"

"Anlaşma yeni yapıldı, siktirin gidin,bir daha da böyle bir şey yapmayın"

"Ne anlaşması?"

Aynı şaşkınlık ile sorduklarında yoongi elini belime koyup beni kendine çekti.

"Televizyon izlemiyor musunuz siz? Telefon da mı yok? Bundan sonra kurtlar ve vampirler  birlikte yaşayacak, arkadaş olarak kalıcaz"

"Bu çok saçma"

Uzun boylu kaşlarını çattığında yoongi güldü.

"Git bunu lidere söyle, kurtlara saldırmayın"

Yoongi ilerleyerek beni de çektiğinde arkasından giderek koluna sarıldım, bana baktı.

"Ne yapıyorsun sen burada"

"Dedim ya dolaşmak için burada kalıcam"

"Benim haberim yok, gelmeseydim ölücektin"

"Sana gel diyen yok"

Kolunu bıraktığımda belime sarıldı.

"Sus ve yürü, herkes bize bakıyor"

Durduğumda o da durdu, ona baktım.

"Biz böyle yapmazdık, siz çok kötüsünüz"

Sinir ile dişlerini sıktığında üstüme geldi.

"Sabrımı zorlama, yürü"

Birden boşluğa düşmüş gibi hissettim, ben onun ile iyi olduğumuzu sanmıştım, kendimde olmadan gözlerim doldu.

Şaşkınca baktığında ellerimi sıkarak derin bir nefes aldım, onu bırakarak hızla yürüdüm,insanlara çarpsam da umrumda değildi.

Kurt olduğum ve burada olduğun için şaşkınca bakıyorlardı, bileğimden tutulmam ile arkama döndüm, yoongi yutkundu.

"Hoseok"

"Bırak"

Kolumu çeksemde bırakmadı, yakınlaşarak sarıldı.

"Sakin ol, böyle olacağını bilmiyordum üzgün"

Tişörtüne ellerimi sardım, anlanı kafama yasladığında öyle durduk, sesler gelince geri çekildim, kendimi düzelterek kafamı çevirdiğimde küçük bir kız geldi.

Utanarak ve korkarak konuştu.

"Sen Kurt musun?"

Eğilerek güldüm.

"Evet"

"Fotoğraf çekilelim mi? İlk defa kurt görüyorum da"

Yüzü kırmızıya dönmüştü, telefonu uzatınca aldım, yoongi'ye vererek minik bedeni kucağıma aldım.

Yoongi göz devirip kamerayı bize tuttuğunda güldük, telefonu indirip uzattığında alarak kıza verip indirdim.

"Olmuş mu?"

Fotoğrafa bakıp güldü.

"Çok güzel, teşekkür ederim"

"Ben teşekkür ederim minik"

Koşarak anne babasının yanına gittiğinde ilerlediler, derin bir nefes aldığımda yoongi sarıldı.

"Hadi gidelim"

Kafamı salladım, geri çekildiğinde ilerledik, orman yoluna girene kadar konuşmadık.

Ortak alana gelince durdu, bileğimi tutunca ona döndüm.

"Ne?"

Yaklaşarak durduğunda yutkundum.

"Üzgünüm tamam mı, böyle olacağını bilmiyordum"

"Ne olmuş? Ne diyorsun?"

"Bak seni üzdüm, böyle yapmak istememiştim"

"Yoongi beni üzmedin"

"Gözlerin aksini söylüyor"

Yüzüne yaklaşarak güldüm.

"Gözler yalan söyler, gözler her duyguyu saklar, ya da insanı yanıltmak için kullanılır"

"Nereden biliyorsun yalan söylediğini"

Yavru kurt bakışı yaparak ellerimi yanaklarına koydum, sırıtarak soğuk bakışlarımı takınıp tırnaklarımı çıkardım ve hafif derisine batırdım.

"Şuan yüzünü parçalaya bilirim, sen gözlerime dalmışken, aradaki farkı gördün mü?"

Tırnaklarımı geri çekerek burnumuzu sürttüğümde beni itti, yere düşerek şaşkınca ona baktığımda parmağını bana çevirip sinirle konuştu, gözleri mavi ve kırmızı arası dönüyordu.

"Bir daha buna kalkışma bile"

Gülerek uzandım.

"Çok mu alındın"

Gülmeye devam ederken postalları kafamın yanında durdu, soğuk sesi yutkunmama neden oldu.

"Beni sınama, emin ol ecelin olurum"

"Olabilirsen ol"

Kalkarak yüzüne yaklaştım.

"Madem bu kadar cesur sözler sarf ediyorsun, arkasında dur"

Gülerek elimi göğüsünde dolaştırıp geri çekildim, ilerlediğimde beni takip etti, yol boyunca sessizdik.

/

sope : kışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin