Deniz günün ün üstünden bir hafta geçmişti, yoongi ile kitap okurken taehyung geldi ve güldü.
"Lan jimin çabuk gel"
Jimin koşarak geldiğinde onlara baktım,taehyung yoongi'yi gösterdi.
"İlk defa kitap okuyo"
Kahkaha attıklarında yoongi'nin gözleri kırmızıya döndü, onlara baktığında sessizce gittiler, gözleri geri mavi olunca güldüm.
Bana bakınca dudaklarını öptüm, geri çekilerek ona yaslanıp kitaba geri döndüm, saçlarımı uzun bir öpücük bıraktı ve kitabına baktı.
Namjoon gelince güldü.
"Bende geliyorum"
Koşarak kitap almaya gidince güldük, elinde beş kitap ile geldi, jin yanına gelince eline verdi bir tane, jungkook müzik dinleyerek aşşağı indiğinde kolundan tutup oturttu ve kitap verdi, jimin ve taehyung da mutfaktan çıkınca ellerinde kitap buldular.
Herkes sessizce kitap okuyordu, susadığımda yutkundum, yoongi bana dönerek sessizce konuştu.
"Susadın mı?"
Kafamı salladığımda kalktı, gülerek elimi yanağıma yasladım, jin eğilerek beni dürttü.
"Lan flört ediyonuz dimi, doğru söyle"
Jimin ve jungkook sırıtınca göz devirip kafamı salladım, taehyung ile beşlik çaktıklarında göz devirdim, yoongi gelince kitaba döndüler, elindeki suyu uzatınca aldım.
Oturduğunda yanağını öptüm.
"Teşekkür ederim"
Saçlarımı öperek kitabı aldığında sudan iki yudum alıp geri kitaba döndüm, sarıyordu.
Bir sat sonra sıkıldığımda kitabı kapatarak yana koydum, yoongi'ye yaklaşarak ona baktım, dönerek dudaklarımı öptüğünde şaşkınca kaldım, gülerek beni kendine çekerek çenesini kafama yaslayıp kitaba baktı.
Karnına hafif vurduğumda saçlarımı öptü, jimin kitabı kenarı koydu.
"Sıkıldım ben"
Diğerleri de kafa salladığında namjoon göz devirdi, kitap okuma alışkanlığını bana aşılayan oydu ama ben onun kadar kitap okumaktan zevk alamıyordum.
Taehyung bize dönerek konuştu.
"Siz ne zaman dır flört ediyorsunuz?"
Merakla bize döndüklerinde yoongi takmadı, of layarak konuştum.
"Dört ay olmuştur"
"Buçuk"
"Ne?"
Yoongi ye döndüğümde konuştu.
"Dört buçuk ay"
"Ya"
Kahkaha attığımda bana bakarak güldü, yanaklarım kızarırken diğerlerine döndüm, jimin ve jin bir birlerine vuruyordu, aptallar.
Jin bana vurdu.
"Neden bana söylemedin?"
"Bilmiyorum ki, yoongi de bir şey söylemeyince kaldı öyle"
Gözlerini kıstığında jungkook geri yaslanıp jimin'i kendine çekerek sarıldı.
"Sahilde sarılmış duruyorlardı, bastık onları bebeğimle"
Jimin de kafa salladığında taehyung onlara vurdu.
"Neden söylemediniz lan"
"Onlar istemedi"
Jimin konuşunca kafa salladılar, namjoon konuşunca sustular.
"Onların ilişkisi, ne zaman hazırlarsa o zaman söylerler, vurnayın bir birinize"
Yoongi kafasını salladı.
"Namu haklı"
Kitabı kenarı atarak belime sarıldı, saçlarımı öperek anlını yasladığında güldüm, elimi karnımın üstündeki eline koyarak okşadım, parmaklarımızı kenetledi.
Jin kalkarak güldü.
"Neyse, tatlı yapıcam,ne yapayım?"
"Ekler"
"Profiterol"
Yoongi ve ben aynı anda konuşunca güldüler, jin kafasını salladı.
"Yaparım, jimin ve tae, gelin benle"
Kalktıklarında namjoon da kalktı.
"Bende yardım edeyim"
Jin gülerek yutkunup kafasını salladı, umarım namjoon mutfağı yakmazdı, jungkook kulaklığını takarak uzanıp bir şeyler ile uğraşırken yoongi çenemi tutarak dudaklarımı öptü.
Karşılık vererek boynuna sarıldım, geri çekilerek güldü, saçlarımı öperek elini koyup okşadı, gözlerimi kapatarak anın tadını çıkardım.
Namjoon özür dileyerek mutfaktan çıktığında ona döndük, taehyung gülerek geldiğinde ona baktık, konuştuğunda namjoon'un koluna sarıldı ve onu kontrol etti.
"Namjoon çikolatayı eriteyim derken kaynar suyu ocağa döktü, delikler tıkandı, ocak yanmıyo"
Güldüğümüzde namjoon kafasını eğdi.
"Bilerek yapmadım"
"Biliyoruz aşkım, üzülme"
Yanağını öptüğünde jin geldi.
"Neden koştun öyle, bir yerin yandı mı?"
Namjoon'u kontrol ettiğinde namjoon kafasını salladı.
"İyiyim, özür dilerim"
"Saçmalama namu"
Namjoon'un dudaklarını öperek güldü, üçlü güldüğünde yoongi ye döndüm,jimin bağırdı.
"Tek kaldım burada"
Jungkook kalkarak gittiğinde jin ve taehyung da gitti, namjoon uzandığında gülerek baktık, kaşlarını çattı.
"Ne ya, komik değil"
Kafamızı salladığımızda göz devirip kitabını aldı, yoongi kalkarak beni de kaldırdı, yukarı çıktı, odasına girdiğinde belime sarılarak dudaklarımı öptü.
Sarılarak karşılık verdim, belimi okşayarak üstüme eğildiğinde ellerimi saçlarına koyarak okşadım, geri çekilerek çenemi öperek boynuma indi, yutkunarak gözlerimi sıkıca kapattım.
Geri çekilerek burnumu öptü.
"Kendimi tutamadım"
(Ya bunlar hep bir birlerini öpsün istiyorum)
"Fark ettim"
Bunumuzu sürttüğünde gülerek gözlerimi kapattım, yanağımı sıkıca öperek burnunu sürttü.
Geri çekilerek elini çeneme sardı, gözlerimi açtığımda dilini dudakları üzerinde dolaştırıp konuştu.
"Seni seviyorum diyebilir miyim?"
Kahkahamı tutamayarak güldüm, dudaklarını aşşağı doğru büzdüğünde ellerimi yanaklarına koyarak sıktım.
"Neden izin alıyorsun? Biz sevgiliyiz farkındaysan"
"Rahatsız olmanı istemedim"
"Rahatsız olmam.. seni seviyorum"
Yanaklarını okşayarak gözlerine baktığımda güldü.
"Seni seviyorum"
/
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sope : kış
Fanfiction"Yarın bir grup vampir tarafsız bölgeye gelicek, sizde yanlarına giderek onları karşılayacaksınız"