Yoongi gün boyu beni kontrol ediyordu, bahçeye çıktığımda arkamdan geldi.
"İyi misin?"
Kafamı salladım, yutkunarak çimenlere baktım.
"Biz.."
Kafasını salladığında yutkundum.
"Biz.. Canımızı verdiysek eskiden, çok seviyorduk değil mi?"
Kafasını sallayarak küçükçe güldü.
"Evet, seviyorduk"
"Ya şimdi? Sevebilir miyiz?"
Gözlerine baktığımda yutkundu.
"Belki, denemeden bilemeyiz"
"Ya eskisi gibi sevemezsek? Onların aşkına ihanet etmek olmaz mı bu"
"Hoseok Reekarne olduysak bu onların aşkını içimizde taşıdığımız anlamına gelir, bu sadece başka bir hayat, yine aynı vücudun içinde olan ruhlarız, o zaman engeller varken şuan yok, aşkı güçlü kılan engllerdir ve biz o engelleri aştık"
Gözlerim dolduğunda ellerimi tutarak sıktı.
"İstiyor musun? Olmazsa da sorun değil, arkadaş olarak da senin arkanda durur ve korurum"
"Onların aşklarını yaşatmak istiyorum ama korkuyorum"
"Aşk da korkuya yer yoktur"
Yanaklarım ıslandığında yaklaşarak ellerini yanaklarıma koydu.
"Ağlamanı gerektirecek bir şey yok"
"Hazırmıyım bilmiyorum"
"Bekleriz, ne zaman hazırsan o zaman başlarız"
Kafamı salladığımda anlımı öperek sarıldı,sıkıca sarıldım ve gözlerimi kapattım, derin defesler alırken sakinleşmem için saçlarımı okşadı.
Sakinleşince geri çekildim, anlımı öperek güldüğünde bende güldüm, içeri geçince jin önümüzde durdu ve gözlerini kıstı.
"Ne oldu? Neden ağladın? Neden sarıldın?"
Yoongi göz devirdi.
"Annesini özlemiş, teselli verdim, oldu mu?"
Jin bana dönerek sıkıca sarıldı.
"Minik bebeğim benim, biz senin yanındayız, annen kadar olamam ama yerini doldurmaya çalışırım hoşikim benim"
"Teşekkür ederim jin"
Omuzuna yaslandığımda gülerek saçlarımı öptü.
"Yemek hazır olunca çağırıcam"
Geri çekilerek kafamı salladım, mutfağa gittiğinde yoongi'nin omuzuna yumruk vurdum.
"Neden yalan söyledin şerefsiz"
Acı ile omuzunu tutarak ovdu.
"Gerçeği mi söyleseydim? En iyi yalan buydu"
"Sus"
Göz devirip belime kolunu sardı, salona gittik, oturduğumda saçlarımı karıştırdı, jimin ve jungkook güldüğünde yoongi'ye vurmaya çalıştım.
"Aptal herif"
Kollarımı tutarak oturdu.
"Tamam,vurma acıtıyorsun"
"Hak ediyorsun"
Gülerek ellerimi bıraktığında jungkook kafasını salladı.
"Eskiye dönmüşsünüz"
"Biraz öyle oldu"
Yoongi gevşekçe konuştuğunda kafamı sallayıp kollarımı göğüsümde bağladım, jimin sırıttı.
"Yoongi hoseok'a ilgi ver, canını acıttın galiba"
Yoongi bana döndüğünde elimdeki yastığı jimin'e attım.
"Yalancı seni"
Yastığı tutarak kahkaha attığında göz devirdim, taehyung çağırınca mutfağa gidip oturduk, namjoon ve jin yemekleri önümüze koyunca teşekkür ederek yedik.
Namjoon konuşunca dinledik.
"Hava iyice sıcaklayınca denize gidelim, olur mu?"
Taehyung hemen onayladı.
"Çok iyi olur"
Güldüklerinde biz de onayladık, denize gidip rahatlaya bilirdik.
/
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sope : kış
Fanfiction"Yarın bir grup vampir tarafsız bölgeye gelicek, sizde yanlarına giderek onları karşılayacaksınız"