Yoongi beni yıkayarak üstümü giydirmişti, saçlarımı kurulayarak benimle bebek gibi ilgilendi, saat dokuz olduğu ve daha evde kimse uyanmadığı için odamıza gelmiştik.
Yatağa uzandığımda yanaklarımı tuttu ve eğilerek anlımı öptü, güldüğümde yanaklarımı da öptü, geri çekilerek boynuma baktığında sırıttı.
"Bunları gizlemeliyiz bebeğim, boynun tamami ile mor görünüyor"
Kafamı salladım.
"Ama kapatıcı yok ki"
Gözlerini kırpıştırdığında omuz silktim.
"Neden gizliyim ki, jimin ya da jin gizlemiyor"
Güldüğünde bende güldüm, belime sarılarak omuzuma kafasını koydu.
"Uzun mesafe kat ettik ha"
Kafamı sallayarak elimi yanağına koyarak okşadım ve saçlarını öptüm.
"İzlerimizin neden olduğunu da öğrendik"
"Ama sonları üzücüydü, biz mutlu olucaz"
Güldüm ve kafamı salladım.
"Onlara yaraşır bir ailemiz de olucak"
"Onların mutluluklarını da yaşatıcaz"
"Biz her zaman bir olucaz"
Elimi tutarak parmaklarımızı kenetledi.
"Her zaman bir olucaz"
"Ya bunlar olmasaydı.. Yine de beraber olurduk"
Gülerek bir birimize baktık, dudaklarını öptüm, yanağımı okladı.
"Biz her evrende biriz, bunu hissediyorum"
"Hissediyorum"
Gözlerimize baktık, serçe parmağım yandığında elime baktım, yoongi de baktığında kırmızı izlerimiz parlıyordu, söndüğünde şaşkınca ellerimize baktık.
Aşşağıdan jin'in bağırtısı gelince kendimize geldik.
"Neden herkes hala uyuyor, kalkın lan çabuk"
Gülerek bir birimize baktık, herşey bizim için yeni ve bağlılık ile başlıyordu.
/
Kısa oldu ama idare edin, yazma isteğim neredeyse bitti :(
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sope : kış
Fanfiction"Yarın bir grup vampir tarafsız bölgeye gelicek, sizde yanlarına giderek onları karşılayacaksınız"