sope : kış

11

Uyandığımda kendime gelmek için biraz durdum, kalktığımda odadaydım, yanımda yoongi kafasını göğüsüme koymuş uyuyordu.

Biz odaya nasıl gelmiştik, kafamı yastığa koyarak elimi saçlarına daldırdım.

"Yoongi"

Kıpırdandığında gülerek saçlarını geri attım.

"Kalk hadi"

Üstümde yükselerek yüzünü ovdu.

"Ne oldu"

"Saat geç, kalk hadi"

Yana uzanarak yastığa sarıldığında gülerek üstüne uzandım.

"Kalk hadi"

Yanağını çekiştirdiğimde elimi itti.

"Uykum var benim, git"

"Hayır, kalk"

Geri çekildiğimde kalkarak esnedi.

"Kalktım"

Yataktan kalkarak esnedim.

"Biz buraya nasıl geldik?"

Ona döndüğümde saçlarını düzeltti.

"Ben getirdim, neden uyandırmadın amk o soğukda dışarıda uyuduk"

"Sus be, hayvan gibi uyuyan sendin,bende uyuya kalmışım, öküz"

Odadan çıkarak aşşağı indim, lavaboya giderek elimi yüzümü yıkayarak mutfağa gittim.

Herkes oturmuş yemek yiyordu, yanlarına oturduğumda jimin tabak getirdi.

"Teşekkür ederim jim"

"Rica ederim"

Yerine oturduğunda yoongi geldi, dolaba bakarak şişe çıkardı, yanıma bardak alarak oturduğunda göz devirip tabağımı doldurdum, diğerleri bize bakarak gülüyordu.

"Ne?"

Taehyung konuşunca göz devirdim.

"Anlaşamayan evli çift gibisiniz"

"Ha ha, çok komik"

Geri yaslandığım da yoongi yüzünü buruşturdu ve bardaktaki iğrenç sıvıyı içti, yutkunarak konuştu.

"İğrenç bir düşünce, onun ile evlenecek kişiye acıyorum"

"Ne acıması lan, sen bana kurban ol bir kere, gerizekalı aptal"

"Eğw"

"Oğo"

Kafamızı çevirerek durduğumuzda güldüler,  yemekten sonra uzandım, jungkook konuşunca onu dinledim.

"Evde mi kalıcaz?"

"Nereye gideceksin bu karda?"

Namjoon gülerek konuştuğunda bende güldüm,jungkook kalkarak esnedi.

"Kurt formuna girmeyeli uzun zaman oldu"

Jin geri yaslandı.

"Yoo ben bir hafta önce kurt formuna geçtim"

"Benim haberim yoktu"

Namjoon kaşlarını çatarak baktığında jin güldü, taehyung araya girdi.

"O nasıl oluyor?"

Açıkladım.

"Ya işte kurda dönüşüyoruz, canımız istediğinde"

Yoongi bana baktı.

"Normal kurt yani,dört ayaklı"

"Evet"

Terslerdim ama şaşkın bakışları tatlı gelmişti, jimin kalkarak güldü.

"Çok merak ettim şuan, göstersenize"

Jungkook gülerek dudaklarını öptü.

"Gel"

Elini turarak evden çıktığında bizde kalktık, bahçeye çıktığımızda jungkook üstünü çıkarmıştı, oturduğunda değişmeye başladı, kemikleri gelişirken damarları şişmişti, tüyler çıkıyordu.

Sonunda değiştiğinde kuzgun tüyleri parlıyordu, benim tüylerim kızıl ve sarıydı, jin ve namjoon da dönüştüğünde gri ve kahve tüyleri ile çok güzellerdi.

Taehyung'un yanaklarını dilleri ile yaladıklarında güldüm, insan boyundaydılar.

Üstümü çıkartacak iken yoongi bana döndü.

"Sende mi öyle olucaksın?"

"Evet, biraz daha kısa"

Kafasını salladı, üstümü çıkardım, utanmıştım, kurt formunu alınca biraz sersemledim, kafamı salladım ve yanlarına gittim, yoongi' nin dirseğine geliyordum.

Jimin jungkook'un sırtında otururken jin ve namjoon, taehyung'un iki yanına oturmuş,kafalarını bacaklarına koymuşlardı.

Yoongi bana bakarak güldü.

"Tüylerin onlar gibi değil, iki renk"

Kafamı salladığımda elini kaldırdı, sonra vazgeçerek indirdiğinde kafamı eğerek göğüsüne koydum, gülerek ellerini kafama koyduğunda bekledim, onunla ne kadar tartışsak da iyi anılarımız vardı.

/

Bir yorum bile yapmıyorsunuz :(