3

294 37 52
                                    

Ertesi gün kahvaltı için jungkook beni aldı, namjoon ların bahçesine girdiğimizde ölü leri gördüğüm, arkamı döndüğümde jungkook kolumu tuttu.

"Hadi hoseok, hiç yoktan namjoon'un itibarı için, biliyorsun ileride kabile lideri olabilir"

Kafamı eğerek geri ona döndüğümde gülerek kolumu tutarak masaya götürdü, zorla oturduğumda yanımda jimin vardı, gülerek baktı.

"Günaydın"

Memnuniyetsiz şekilde kafamı salladım.

"Günaydın"

Sesim o kadar soğuk çıkmıştı ki bende şaşırmıştım ama umursamadım, namjoon mahçup bakışlar attığında kendimi düzelttim, yemeğe başladık, kafamı kaldırmadım ya da konuşmaya katılmadım.

Yemekten sonra dolaşmaya başladığımızda jin yanıma geldi.

"Hoseok"

"Efendim"

"Şu yoongi"

"Ee"

"Gözünde senin gibi çizgi var ya"

"Yani?"

"Heh serçe parmağında da kırmızı çizgi var, onunda doğdunda varmış, doğum izi gibi"

"Ne yapayım jin?"

"Hani kırmızı ip hikayasi-"

"Asla öyle bir şey olamaz, kendimi öldürürüm daha iyi"

"Of hoseok, saçmalama"

Omuz silktiğimde omuzuma vurdu, gülerek biraz daha hızlandık, namjoon taehyung'a etrafı anlatırken diğerleri de bakıyor ve dinliyordu.

Jimin şaşkınca jungkook'a döndü.

"Çok kalabalıksınız, çok şaşırtıcı"

"Geniş aileyi severiz, kan bağı olmasada bir birimizi korur ve aile içine alırız, bizim için birlik ve beraberlik önemli"

"Bizde öyle bir şey yok, tabi bizde sadığız ama sadece kendi ailemize, başkası bizi ilgilendirmiyor"

Yoongi rahatsızca gözlerini kısıp etrafa baktığında birşeylerin onu rahatsız ettiğini anlamıştık.

İleride olan küçük kuşu görünce o tarafa gitti, hızla koşarak kuşu yakaladı, sarı muhabbet kuşuydu, yanımıza geldiğinde namjoon'a baktı.

"Bardak var mı?"

Namjoon ilerde olan içecek satan standa giderek bir bardak aldı, yoongi bardağı alarak düz tabana koydu, biz ona bakarken jimin göz devirdi.

"Bari burada yapma"

"Ne? Susadım"

Kuşu ezerek kanını bardağa akıttığında şaşkınca baktık, taehyung kafasını salladı.

"Aptal"

Artık kan akmayınca kuşu kenarı attı, jimin mendil ızattığında aldı, elini silerek bardağı da aldı, taehyung kafasını eğdi.

"Biz ilerleyelim"

Dediğini onaylayarak ilerlediğimizde yoongi bardaktaki kanı içiyordu, hala ona inanmayarak baktığımda bardağı uzattı.

"Sende mi istiyorsun?"

"Iyy uzak tut benden onu ucube"

Bardağı geri çekerek kanı içti.

"Sen bilirsin"

Göz devirip diğerlerine baktığımda bana döndü.

"Bu arada"

Geri ona döndüğümde konuşmaya devam etti.

"Taehyung ısrar ettiği için bunu söylüyorum, söylediklerim için özür dilerim"

Kafamı salladım, kaşlarını çattı.

"Bu mu? Bir şey söylesene"

"Ne diyim? Yapman gerekeni yaptığın için tebrik mi edeyim?"

"En azından bir şey söyleye bilirdin"

"Bir şey"

Güldüğüm de yüzünü buruşturup beni itti.

"Çok komikti, ha ha ha"

Göz devirip diğerlerine yetiştik, bunlar hani bir günlük misafir di, iki gün olmuştu.

/

sope : kışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin