sope : kış

6

Dünden kalmalığımı atmak için duş aldım, yemek yiyerek namjoon lara gittim, orada da bir kaç şey atıştırırdım.

Bahçeye girdim, masaya gittiğimde hepsi oturmuştu, yemeğe başladık, onlara baktığımda iyi duruyorlardı, jimin üzüntü ile konuştu.

"İki günde size alıştım, gitmek istemiyorum"

Yoongi güldü.

"Daha çok jungkook'a alışmış gibisin ama neyse"

"Yah, ne alaka"

Güldüğümüzde göz devirdi, taehyung konuşunca ona döndük.

"Merak etme chim, anlaşma imzalanınca istersen buraya taşınabiliriz, bende burayı sevdim"

Güldüğümüzde jimin kafasını salladı.

"Lütfeeen,çok isterim"

Jungkook ona baktı.

"Ev ayarlayabilirim"

"Olur,çok iyi olur"

Jungkook sarı saçları karıştırdığında güldüler, geri yemeğe döndüğümde jin yoongi'ye baktı.

"Yoongi,burayı sevmişe benzemiyorsun"

Yoongi bardakta duran kanı içti.

"Sevdim, ama bazı insanları sevmedim"

Yan göz ile bana baktığında geri yaslandım.

"O bazı insanlarda sana bayılmadı, merak etme"

Gülerek suyumu içtiğimde göz devirdi, cin gözlü, gözleri buz mavisi ve kırmızı renkleri arasında dönüyordu, jimin ve taehyung'un sadece kırmızı idi, bu detayları yeni fark ediyordum.

"Sizin gözleriniz neden kırmızı da bu ucubenin buz mavisi ve kırmızı?"

Yoongi dişlerini sıktığında taehyung açıkladı.

"Kan ile alakalı, üçümüzde safkanız ama yoongi' nin annesi dönüşmüştü, gözleri ni annesinden aldı, annesi doğuma üç ay kala dönüştü"

"Bu riskli değil mi? Nasıl doğuma üç ay kala dönüştü?"

Şaşkınca sorduğumda güldü.

"Bizde bilmiyoruz, yoongi türünün tek örneğidir, büyükler büyü olduğunu söylüyor ama bize gerçek bir açıklama yapmadılar ve yoongi' nin kanı da safkan çıktı"

Kafamı salladığımda jungkook güldü.

"Hoseok o kadar şaşırdı ki yoongi'nin kan dolu bardağını içiyor"

Dediği ile kendime geldim, ağızımdaki iğrenç tat ile bardağı geri çekerek yere tükürdüm.

"İğrenç"

Güldüklerinde kalktım, banyoya giderek ağızımı çalkaladım ve geri masaya döndüm, yoongi gülerek bardağını içtiğinde göz devirdim

Yemekten sonra tarafsız bölgeye geldik, jimin hepimize sarıldı.

"Hemen görüşelim"

Güldüğümüzde taehyung da sarılıp geri çekildi.

"Chim haklı, buluşalım"

Namjoon kafasını salladı.

"Elbette, anlaşma imzalanınca yine gelin, daha gezecek çok yer var"

"Sizde gelmeyi unutmayın"

Güldük, jin kafasını salladı.

"Unutmayız"

Yoongi de elini uzattığında sıktılar, bana da uzattığında tuttum, acı verici şekilde sıktığında geri çektim.

"Öküz herif kırıcakmısın hayvan"

"Fark etmedim"

"Kesin etmemişsindir yoksa bana düşmanlığından değil"

"Abartma, elbette düşmanımsın, yüzün midemi bulandırıyor"

"Sende bende kusma hissi uyandırıyorsun,ben bir şey söylüyor muyum?"

Jungkook araya girdi.

"Tamam tamam, hadi görüşürüz, ayrılmazsak ikili bir birine girecek"

Güldüklerinde ayrıldık, eve giderken jin bana baktı.

"Siz ne zaman barışacaksınız acaba"

Omuz silktiğimde namjoon güldü.

"İki gün iyi idare etti ama"

Kahkaha attıklarında kollarımı bağladım, komikti sanki, bileğimdeki güneş sembolü olan bilekliğe baktığımda onunda çıkartmadığını fark ederek göz devirdim.

Umarım çıkartırdı, bu bileklik hoşuma gitmişti, sırf onun yüzünden çıkartacak değilim.

/

Hehehe beğendiniz mii