3. BÖLÜM "ZEHİRLİ ELLER"

6K 532 388
                                    

Merhaba♡

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. Yorumlarınız beni mutlu ediyor <3

Keyifli okumalar!

Bu kitapta yer alacak olan kişi ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlarla hiçbir ilgisi yoktur.

🖤

RAİLWAY KASABASI

Bölüm Şarkısı: Lana Del Rey - Dark Paradise

3. BÖLÜM "ZEHİRLİ ELLER"

Kalbim, göğüs kafesime öyle bir vuruyordu ki nefes almakta güçlük çektiğimi hissediyordum. Hiç olmak istemediğim bir yerde, hiç olmak istemediğim bir durumda olmak beni öyle bir zorluyordu ki buradan arkama bile bakmadan kaçıp gitmek istiyordum. Fakat bunu yapamıyor ve korkudan titrediğimden bihaber üşüdüğümü düşündükleri için oturttukları- şöminenin hemen yanındaki- koltukta başımı önüme eğmiş ve bir an önce buradan gidebilmeyi diliyordum.

"Başımıza açtığın şu işlere bak!" diye çıkıştı dedem çamurlu ayakkabılarıyla halının üstünde bir sağa bir sola gidip gelirken.

"Biraz sakin olun," diyen Brice'in sesi teskin ediciydi.

"Nasıl sakin olabilirim? Neler olacağını bile bile..." Dedem devam edememiş, Brice araya girmişti.

"Bu onun değil, sizin suçunuz," dedi, başımı kaldırıp sesinin aksine öfkeden kasılmış yüzüne baktım. "Onu bu duruma siz zorladınız, Bay Pride," diye konuşmasına devam ettiğinde hayretler içindeydim.

Bana hak mı veriyordu?

"En başından düzgünce gitmesine engel olan siz oldunuz, benim bile ona yardımcı olmama izin vermediniz. Şimdi onu böyle suçlayamazsınız, buna hakkınız yok."

"Nasıl olur da böyle şeyler söyleyebilirsiniz?" diye sordu dedem. "O sizin nişanlınız ve yaptığı hata sizi de zor duruma..." Brice, yine dedemin devam etmesine izin vermedi.

"Ben de tam olarak bundan bahsediyorum. O benim nişanlım, sizin de torununuz. Köle pazarından aldığımız bir köle değil." İçimdeki şaşkınlığım giderek büyürken devam etti. "İstediği şeylere yapmasına her defasında engel olamazsınız. Siz engel olursanız o da kendince başka bir yol arar elbet. Şimdi burada ona kızmaya hakkımız yok. Sizin de benim de." Sözleri kendimi garip hissetmeme neden olmuştu.

O, sanki düşündüğümden çok farklı biriydi.

"Evet bir hata yaptı ama zor da olsa kurtardık onu, konunun daha fazla uzamasına gerek yok," dedi ve bana baktı. "Valencia, lütfen sen de daha fazla üzülme artık. Her şey halloldu."

Sessiz kaldım, söyleyecek hiçbir şeyim yoktu.

"Hiçbir şey hallolmadı, o adamın neler söylediğini duymadınız mı? Yirmi bin dolar ceza verdi, yetmezmiş gibi altı ay çalıştıracak onu."

"İdam kararından çok daha iyi bir karar bu," dedi Brice anında. "Ceza işini ben hallederim yarın, çalışma konusuna da gelecek olursam o müfettiş burada altı ay kalacak değil nasılsa. Birkaç aya, hatta belki birkaç haftaya işi bitecek ve gidecek. O gittikten sonra Binbaşı bu konuyu da halledecektir."

Dedem Brice'in söylediklerine hak vermiş olacak ki daha fazla bir şey söylemedi.

Brice de ondan bir şey duymayı beklemeyip yanıma geldi ve oturduğum koltuğun önünde diz çöktü. "Sen daha iyi misin?"

RAİLWAY KASABASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin