Merhaba ♡
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen, yorumlarınız beni çok mutlu ediyor ♡
Keyifli okumalar!
Bu kitapta yer alacak olan kişi ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlarla hiçbir ilgisi yoktur.
🖤
RAİLWAY KASABASI
Bölüm Şarkısı: Lewis Capaldi - Someone You Loved
12. BÖLÜM “VANDORR’UN ORDUSU”
1 Nisan 1873 – Puranton, Veldeon- Railway Kasabası
Gözlerimi ilerideki saat kulesinden bir an bile olsun çekemezken canımın yandığını hissediyor, bu yangınla başa çıkmaya çalışırken bir yandan da ağlamamaya çalışıyordum. Çünkü bundan sonra ağlamamalıydım. Hem de hiçbir şey ve hiç kimse için...
Ağlamak, bana göre güçsüzlük değildi ama tanıdığım diğer herkese göre de güçsüzlükten başka bir şey değildi. İşte bu yüzden ağlamamalıydım. Kimse güçsüz olduğumu düşünmemeli, kimse bundan cesaret almamalıydı.
“Valencia.”
Devrim’in sesiyle kendime gelip gözlerimi ona çevirdim.
“İyi misin?” diye sordu endişeli bakışları üzerimdeyken.
“İyiyim,” dedim ve bulunduğumuz tepeden kasabanın meydanına doğru baktım yeniden. “Hem de çok iyi,” deyip gözlerine bakarak ekledim. “Merak etmeyin.”
Aldığı bu cevapla Dilsiz ve Hâkim’e baktı. “Siz atları askeriyeye götürün, ben Valencia’yı evine bırakacağım.”
Dilsiz, kendi atını ve Devrim’in atını alıp uzaklaşırken yorgun olduğu her hâlinden belli olan Hâkim’in gözleri beni buldu. “Yarın görüşmek üzere, Valencia,” dedi ve uzaklaştı.
Bu cümle, neden bu kadar imalı bir şekilde dökülmüştü dudaklarından anlayamazken Devrim’in gözleri beni buldu. “Gidelim.”
Peşine düştüm, ilerideki patika yola sapıp aşağıya indik. Önce ormanlık alana ulaştık, oradan biraz yürüyünce artık kasabanın sokaklarındaydık. “Çok yanlış bir saatte ulaştık,” deyip ona baktım. “Sokağa çıkma yasağının başlayalı saatler oluyor, askerler buralarda olmalı.”
“Korkuyor musun?” diye sordu imayla. “Oysa bu saatlerde tek başına çıkmışlığın bile var senin.”
Güldüm. “Korkmuyorum, sorun da bu zaten.”
“Sorun da bu mu?”
“Hı hı, korkmadan bu saate sokakta olabilmek. Sizin için normaldir tabii.”
Haifçe tebessüm etti. “Öyle.
Ve işte o an güçlü bir ses yankılandı. “Durun!”
Olduğum yerde kaldım, kalbimi büyük bir korku kaplarken başımı hafifçe yana çevirip Devrim’e baktım. Benim aksime fazlasıyla rahat görünüyordu.
“Kaldırın ellerinizi, hemen!” diye bağırdı yine aynı asker.
Devrim, ağır hareketlere arkasını döndü. Ondan cesaret alıp ben de arkamı döndüğümde iki asker gördüm, ikisi de tüfeklerini bize doğrultmuşlardı. Bu, kalbimin korkuyla atmasına neden olurken askerin “Komutan lan bu!” dediğini duydum, hemen ardından da silahını indirmişti. Diğeri de aynı hızla silahını indirirken ikisi de koşarak yanımıza geldi, bir anda hazır olda durdular.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RAİLWAY KASABASI
Teen Fiction1872 yılının acımasız topraklarında, Railway Kasabası; kanunların değil emirlerin hüküm sürdüğü, itaatsizliğin idamla cezalandırıldığı bir yerdir. Gün batımından sonra sokaklara adım atmak yasakken ve herkes bu kurallara boyun eğmişken Valencia Prid...