10.BÖLÜM "SON IŞIK, SON NEFES" (1. Kitabın Finali)

1.9K 258 636
                                    

Merhaba ♡

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen, yorumlarınız beni çok mutlu ediyor ♡

Keyifli okumalar!

Bu kitapta yer alacak olan kişi ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlarla hiçbir ilgisi yoktur.

🖤

Bölüm Şarkısı: Simon & Garfunkel -The Sound Of Silence

RAİLWAY KASABASI

1. KİTABIN FİNALİ

10. BÖLÜM "SON IŞIK, SON NEFES"

Mezarlığın iç karartıcı sessizliği, her yanı sarmıştı. Koyu gri bulutlar gökyüzünü kaplamış, mezarlığın üstüne koyu bir örtü gibi inmişti. Babamın defnedildiği yerin çevresindeki toprağa gömülen çiçeklerin renkleri solmuş, hüzünlü bir gri tonuna bürünmüştü.

Kalabalık, mezarlığın başında yavaşça dağılarak uzaklaştı. Birkaç adım ötede, eski taşlardan yapılmış mezar taşlarının arasına sıkışmış, bir yalnızlık hissi vardı.

Yüzümdeki yaşlar, soğuk rüzgârla karışarak gözlerimden süzülüyordu. Yüzüm, ağlamaktan kırışmış ve solgun görünüyordu. Her gözyaşı damlası, derin acılarımı dışarıya vuruyordu. Çevremde, dedemin ve babaannemin yaşlı bakışları, Elina'nın üzgün ifadesi dikkatlice seçiliyordu. Her biri kendi acısını taşıyor ama benim içimdeki boşluk, onları bile gölgede bırakıyordu.

Kalbimde, yalnızca babamın hatırası yankılanıyordu. Onun ölümü, doğal bir ölüm değildi, bilinçli bir cinayetti. Bu his, yeniden öfkelenmeme neden olurken sanki şimdiden babamın yüzünü hatırlamakta zorlanıyordum.

Bunu düşünmek bile boğazımın düğüm düğüm olmasına neden olurken gözlerimi sımsıkı kapattım ve sanki o an kalbimdeki acıyı daha net hissettim, sanki canım daha çok yandı.

Brice'in "Valencia," diye seslenişiyle kendime geldim. Sesinin tonu, içindeki kaygıyı ve endişeyi açıkça yansıtıyordu. Gözlerimi çevirdiğimde, yüzündeki endişeli bakışları, acılarımı bir nebze hafifletmeye çalışıyormuş gibi hissettirdi. "İyi misin?" diye sordu, sesi titriyordu. Gözlerinde, içten bir kaygı vardı. Bugün onunla evlenecekken şimdi, babamın cenazesindeyiz diye düşünmeden edemedim.

Bu düşünceyle gözlerim doldu, gözlerimin içine bakıp benden cevap bekleyen Brice'e cevap vermek maksadıyla başımı olumsuz anlamda salladım.

Gözlerini, çaresizlik esir aldı. "Seni eve götürmemi ister misin? Biraz dinlenmen gerekiyor."

Gözlerimi, yeniden babamın mezarına çevirdim ve o an, gözümden bir damla daha yaş aktı. Onu bırakıp gitmek istemiyordum. Özellikle o eve gitmeyi, hiç istemiyordum.

Gözyaşlarım, acıyla hızlanırken Elina'nın bana doğru geldiğini fark ettim. Kızarmış ve yaşlı gözleriyle karşımda durduğunda dizlerimin üzerine çöküp onunla göz göze geldim. Eşzamanlı olarak Elina, boynuma sarıldı ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.

Sımsıkı sarıldım ona, saçlarını okşadım. Bu yaptığım onu daha çok ağlatınca kollarından tuttum ve kendimden uzaklaştırdım onu, yeniden gözlerinin içine baktım. Ama daha ben konuşamadan, o konuşmayan başladı.

RAİLWAY KASABASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin