6.BÖLÜM "GÜNAHKÂR KADININ KEHANETİ"

4.4K 463 885
                                    

Merhaba ♡

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen, yorumlarınız beni çok mutlu ediyor ♡

Keyifli okumalar!

🖤

RAİLWAY KASABASI

Bölüm Şarkısı: Teya Dora - Džanum

6. BÖLÜM "GÜNAHKÂR KADININ KEHANETİ"

Tüm umutlarımı kaybetmiş, her şey bitmeden sonlanmış gibi hissediyordum ve bu his, kalbimi daha önce hiçbir şeyin acıtmadığı kadar acıtıyordu. Çünkü ne kendime verdiğim sözleri tutabilmiştim ne de Stella'ya... Her şey yarım kalmıştı ve son zamanlarda bu kasabada güvendiğim tek kişi artık gitmek zorundaydı. Sanırım canımı en çok da bu yakıyordu.

Bu hüzün, gözlerimin dolmasına neden olurken kimse bunu fark etmesin isteyip başımı önüme eğdim ve kendimce saklandım. Böyle olmamalıydı hiçbir şey, böyle bitmemeliydi. Her şeyin sonu elbette olurdu ama haklıyken o sonda kaybeden taraf olmak, ağır geliyordu.

"Bir an önce bu kasabayı terk edeceksiniz!" dedi Mary bu kez öfkeyle. Nasıl birine dönüşmüştü böyle? Nasıl olurda bir insan bu kadar değişebilirdi? Ya da hep böyle biriydi de ben mi fark etmemiştim? Sanırım son ihtimal daha güçlüydü. Ne de olsa son zamanlarda etrafımda olup biten hiçbir şeyi fark etmemiştim.

"Bayan Jones," dedi Devrim, hâlâ sakindi. Bir insan haksız yere bunları yaşarken nasıl olur da bu kadar sakin kalabilirdi ki? "Bu belgeleri Albay Bravne'den bizzat mı aldınız?" diye sordu.

Başımı kaldırıp ona baktığımda kendisi için gelen zarfı açtığını ve içindeki kâğıdı dikkatle incelediğini gördüm.

"Elbette," dedi Mary bir an bile olsun tereddüt etmeden ve devam etti. "Yanına gittim, durumu anlattım ve bizzat kendisi tarafından teslim aldım," dediğinde Devrim kâğıttan gözlerini çekti ve ona baktı.

"Emin misiniz?" diye sordu bu kez de, neden şimdi böyle davranıyordu ki?

"Eminim," dedi Mary yine tereddüt etmeden.

"Hmm," dedi Devrim uzata uzata ve elindeki kâğıdı katlayıp masasının üzerine bıraktı. Rahat tavırları beni daha da büyük bir meraka düşürürken dikkatle izledim onu. Elindeki diğer kâğıdı ve zarfları da bıraktıktan sonra yeniden Mary'e döndü. "Sanırım önümüzde iki yol var," dedi.

Mary güldü. "Hayır, sadece tek bir yolunuz var. Şimdi size verilen emirleri yerine getirecek ve sonra bu kasabadan ayrılacaksınız," dedi.

Devrim sabırla derin bir nefes aldı. "Bayan Jones," dedi yine de sakince ve devam etti. "Buradan gitmeyecek ve sanırım birazdan sizi birçok suçtan dolayı tutuklamak zorunda kalacağım," dedi.

Mary kaşlarını çatarken sessiz kalmayı tercih etmişti. Ben ise neler olduğunu anlamaya çalışıyordum sadece. Devrim, elindeki emre rağmen nasıl böyle konuşabiliyordu diye düşünürken beni çok bekletmeden soruma cevap olacak o cümleyi kurdu.

"Bu emri siz veren Albay Bravne olamaz, zira kendisi bu sabah kalp rahatsızlığından dolayı vefat etti," dediği an şaşkınca kalakaldım, o ise devam etti. "Sanırım haber size ulaşmamıştı, yoksa şu sahte emri düzenlerken onun yerine bir başkasının adını kullanırdınız değil mi? Ben onunla haberleşene kadar da serbest kalan Paul Chester ile kayıplara karışırdınız," dedi.

RAİLWAY KASABASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin