Merhaba ♡
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen, yorumlarınız beni çok mutlu ediyor ♡
Keyifli okumalar!
🖤
RAİLWAY KASABASI
Bölüm Şarkısı: Mabel Matiz - Ya Bu İşler Ne?
7. BÖLÜM "GİZEMLİ KADIN"
Sobanın arkasına oturmuş ısınmaya çalışırken parmaklarımın uçlarına kadar üşüdüğümü hissediyordum. Bu yüzden de tüm bedenim tir tir titriyor, dişlerimin birbirine çarpmasından konuşamıyordum bile. Devrim ise benim aksime gayet iyi görünüyordu, daha doğrusu iyiymiş gibi davranıyordu, çünkü şu an elleri ve yüzü kıpkırmızıydı. Muhtemelen o de benim gibi üşüyordu ama belli etmemek için elinden geleni de yapıyordu.
"Artık olanları aklım almıyor," dedi odanın içinde dönüp dururken.
Ona sarılıp hıçkıra hıçkıra ağlarken beni sakinleştirmiş ve alıp yeniden askeriyeye getirmiş, her şeyi anlattırmıştı bana. Şimdi de ben sobanın arkasında ısınmaya çalışırken o odanın içinde dönüp duruyor, kendi kendine konuşuyordu.
Ben ise sanki biri beni öldürmemeye çalışmamış gibi hâlâ ona sarıldığım, onun da bana sarıldığı o anı düşünüyordum. Bir yandan da o an yüzünden korkuyordum. Birileri görmüş müdür? Ya bir anlık yaptığım bir şey yüzünden ikimizin de başına bela açılırsa?
Bu, James Morgan'ın yaşamasından ve beni öldürmek istemesinden bile çok daha büyük bir sorundu benim için.
"Bu adam senin gözünün önünde idam edilmedi mi?" diye sordu odanın ortasında durup gözlerime bakarken.
Başımı salladım. "Evet."
"Şimdi nasıl yaşıyor peki?"
"Bilmiyorum," dedim mahcup bir tavırla. Buraya geldiği günden beri sürekli benim yüzünden bir şeylerle uğraşıyor olması artık beni rahatsız etmeye başlamıştı ama maalesef elimden gelen bir şey yoktu. Ben de artık olanlar son bulsun istiyordum ama olmuyordu işte.
Utangaç bir tavırla başımı önüme eğdiğimde odanın kapısına vurulduğunu duydum ama uzaktan gelen bu ses, bulunduğumuz odanın değil de ön taraftaki diğer odanın kapısına vurulduğunu anlamamı sağlamıştı. Devrim de bunu fark etmiş olacak ki kapıya gitti açtı ve tam karşıdaki diğer kapıya doğru bakarak "Gel," diye seslendi.
Göremesem de o kapının açıldığını duydum ardından da bir askerin "Komutanım, istediğiniz belgeyi getirdim," dedi, Devrim odadan çıkıp diğer odaya geçti. Fakat kapıyı kapatmaya gerek duymamış, açık bırakmıştı, bu yüzden seslerini duymaya devam edebiliyordum.
"James Morgan'ın ölüm belgesi elimizde varmış yani," dedi Devrim, askerin neden geldiğini anlamış oldum.
"Kasabada gerçekleşen son idam olduğu için belgeleri bulmak kolay oldu," dedi asker. "Bunlar da karar dosyası," dediğinde kalkmak ve yanlarına gitmek istedim ama bu doğru olmayacağından yapamayıp sobanın arkasında oturmaya devam ettim.
"Kararı veren Binbaşı Hardy," dediğini duydum Devrim'in ve ardından öfkeyle ekledi. "Çağır, derhâl gelsin buraya."
"Emredersiniz komutanım," dedi asker ve sonrasında hemen bir kapı sesi duydum, odadan çıktığını anladım. Çok geçmeden Devrim de yeniden odaya girdi ve yanıma geldi, diz çöküp gözlerimin içine baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RAİLWAY KASABASI
Teen Fiction1872 yılının acımasız topraklarında, Railway Kasabası; kanunların değil emirlerin hüküm sürdüğü, itaatsizliğin idamla cezalandırıldığı bir yerdir. Gün batımından sonra sokaklara adım atmak yasakken ve herkes bu kurallara boyun eğmişken Valencia Prid...