2. BÖLÜM "SAVAŞ ÇANLARI"

7.8K 660 602
                                    

Merhaba♡

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. Yorumlarınız beni aşırı motive ediyor <3

Keyifli okumalar!

Bu kitapta yer alacak olan kişi ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlarla hiçbir ilgisi yoktur.

🖤

RAİLWAY KASABASI

Bölüm Şarkısı: Peppina - Mademoiselle Noir

2. BÖLÜM " SAVAŞ ÇANLARI"

Duyduğum bu tek cümlenin bendeki etkisi damarlarımda akacak olan bir zehirden, kalbime saplanacak olan bir oktan daha etkili, daha can yakıcı ve daha korkutucuydu ama bundan da korkutucu olan bir şey varsa o da; şu an karşımda duran, gözlerimin içine bakıp acımasızca bu cümleyi kuran adamdı lakin o adam sanki az önce beni idama mahkûm etmemiş gibi rahattı ve bu rahatlığı bile ondan korkmam için yeterli bir sebepti.

"Bunu yapamazsınız!" diye bağıran Brice dakikalardır sürdürdüğü sessizliğini bozup Bay Karel'e yaklaştı. "Bunu yapmanıza izin vermem!"

"Sen kimsin?" diye sordu Bay Karel. "Eğer avukatsan bir karara böyle itiraz edilmeyeceğini bilmen gerekiyor, ayrıca askeriyenin aldığı bir karara avukat dahi olsan itiraz edemezsin."

"Avukat falan değilim, ben..." Bay Karel, Brice'in devam etmesine izin vermedi.

"O zaman başına bela almak istemiyorsan susmanı ve derhal bu odadan çıkmanı tavsiye ederim, yoksa senin için pek iyi şeyler olmayacak." O açıkça Brice'i kovarken onlarla ilgilenemedim ve gözlerimi yere çevirdim.

Ben, idam mahkûmuydum artık. Buna inanması güçtü benim için ama imkânsız da değildi fakat buna rağmen inanmak istemiyordum, az önce duyduğum o cümlenin kulaklarımdan silinmesini istiyordum ama alınan bu karardan sonra bu mümkün değildi çünkü bu, artık benim hayatımın gerçeğiydi.

Yakında son bulacak hayatımın...

Odadaki sesler artarken başımın döndüğünü hissedip arkamdaki duvardan tutundum. O esnada dedemin ayağa kalktığını ve onun da Bay Karel'in yanına gittiğini gördüm ama konuşulanları duyamayacak kadar kendi içimde kaybolmuş durumdaydım. Başımdaki dönme giderek artarken midem de bulanmaya başlamıştı ve tüm bunlara rağmen hâlâ o cümleyi düşünmeye devam ediyordum.

Valencia Pride idama mahkûm edilmiştir...

Yaptığım hataların tek nedeni Stella'ya yardım edememiş olmamın vicdanıma yüklediği azap olmuştu ve şimdi o azap ölümü getirmişti bana. Belki biraz sonra, belki akşam ya da belki yarın sabaha karşı olacaktı ama olacaktı ve bitecekti her şey. Bu dünyada yaşayabileceğim en uzun vakit bile artık yirmi dört saatten kısaydı ve bunu bilmek ölüme eşdeğer bir acı veriyordu kalbime.

Başımdaki dönme hissi biraz olsun azaldığında ve odadaki kargaşaya baktığımda dedemin ve Brice'in hâlâ Bay Karel'e bir şeyler söylediklerini gördüm. Bay Karel'in yaptığı tek şey ise ellerini arkasında birleştirmek ve kendinden fazlasıyla emin bir tavırla onlara bakmaktı. Bakışlarında öyle bir anlam vardı ki sanki şu saatten sonra ne olursa olsun asla geri adım atmayacak gibiydi.

Bu yüzden fiğerlerinin aksine her şeyi yavaş yavaş kabullenirken gözümden bir damla yaş aktı ve sanki biri tarafından ölümüne karar verilen ve diğerleri tarafından hakkı savunulup kurtarılmaya çalışan ben değilmişim gibi sessizliğimi korumaya devam ettim.

RAİLWAY KASABASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin