38

1.6K 239 208
                                    

SelammmxX

Yepyeni bir bölüme daha hoş geldiniz. Umarım bölümü seversiniz. Bu bölüm sınırımız yine aynı, 275 vote 250 yorum.

Yazım yanlışları varsa kusuruma bakmayın lütfen<333

Keyifli okumalar dilerimm<3

***

"En azından bir kaç gün kalsaydık. Daha tam iyileşmedin bile...". Taehyung, Jungkook'un gömleğini giydirirken bir yandan da homurdanıp duruyordu. Buradan gidecekleri için biraz mutsuzdu fakat en nihayetinde Jungkook'la beraber olacağı için de mutluydu. Ama yine de fazla aceleci olduklarını düşünüyordu.

"Zaman yok yavrum. Bugün şirket hisselerini satmak için bir kaç kişiyle görüşeceğim. Onları gitmeden halletmeliyim. Biz gittiğimizde de Sehun buradaki evlerimi ve arsalarımı satacak. Ordan gelen paralarla iyi bir iş kuracağız, sana istediğin evi alacağım gideceğimiz yerden.". Bebeğinin, omzunda duran zarif elini tutup sıkıca öpmüştü. Nihayet Taehyung'un istediği şey oluyordu ama o pek fazla mutlu hissetmiyordu.

Hayatları altüst olmuştu neredeyse. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı ancak en azından birbirlerine sahiplerdi. Jungkook güzelinin üzerindeki kasvetin ve huzursuzluğun farkındaydı. Fakat o da ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Şu an en doğru şey bu gibi geliyordu.

"Ne o? Mutlu değil misin?". Sevgilisinin elini tutup, onu kucağına çekmiş ve oturmasını sağlamıştı. Sonra da başını Taehyung'un güzel kokan boynuna yaslamıştı. Bir kolunu bebeğinin beline dolarken, boşta kalan eliyle de esmerinin pürüzsüz yanaklarını okşuyordu...

"Mutlu muyum bilmiyorum Koo...". Şirince mırıldandığında, Jungkook duyduğu tatlı hitap karşısında kıkırdamıştı. "Koo'n her şeyi halledecek.". Kıkırdayarak mırıldandığında, dudaklarının altındaki teni sıkıca öpmüştü. Taehyung da şirince güldüğünde Jungkook daha da huzura ermiş gibi hissediyordu. Taehyung'unun mutluluğu onun için her şeyden önemliydi.

"Normal bir hayat yaşamak beni korkutuyor. Beni nasıl alıştırdın bu hayata bilmiyorum. Daha ağzımı açmadan her şeyin dizimin dibinde bitmesine çok alıştım. Ya yapamazsam?". Mesela oğlunu düşünüyordu. Ona nasıl bakacaktı? Onu her zaman severdi ama Munhee gibi iyi bakabilir miydi bilmiyordu. Bencil gibi gözükmek istemiyordu ama bu onun elinde değildi.

"Normal bir hayat yaşamayacaksın. Oraya gidince paralarımız sıfıra inmeyecek ki bebeğim. Sen benden ne istersen ben yine ikiletmeden alacağım. Sadece iş değiştiriyorum, anladın mı bebeğim?". Taehyung başını olumlu bir şekilde sallamıştı ama onun derdi para değildi...

"Konu para değil, bana her hafta araba alıp getirmeni de istemiyorum. Büyük şeyler değil, bir bakıcı ve bir kaç çalışan istiyorum sadece.". Jungkook, Taehyung'unun boynunu bir kez daha öpmüştü.

"Halledeceğim.".

***

"Siz merak etmeyin efendim en geç iki güne halledeceğim. Para hesabınıza yatmış olacak. Zaten Kanada'ya indiğiniz an arkadaşım Jackson sizi karşılayacak. Orda size bir ev ayarladım, eski eviniz kadar olmasa da büyük. Umarım rahat edersiniz.". Jungkook minnetle karşısında duran Sehun'a sarılmıştı. Sehun yıllardır onun yanındaydı. Bir korumadan ziyade Sehun Jungkook için iyi bir arkadaş olmuştu aslında. Ama Jungkook onu unutmamıştı, artık onun da hayatını yaşamasını istiyordu. Bu görev, kendisi için yaptığı son şey olacaktı...

"Evlerden beğendin bir tanesini sen al. Ben ve ailem için çok şey yaptın. Sana minnettarım.". Sehun'un istemsizce gözleri dolduğunda, Jungkook bunu fark edip, Sehun'un omzunu sıkmıştı.

Mafia Husband | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin